Karanlıkta bir sıçrayış gerekiyor

Wieden+Kennedy CCO’su Colleen DeCourcy unutulan ve yeniden canlanması gereken yaratıcılığı tekrar hatırlatıyor ve biraz “cesaret” diyor.

Phil Knight, “just do it”in yeterince iyi olmadığını ya da satın almayı gerçekleştiremeyeceğini düşünseydi?

Steve Jobs “think different”ı komik bulanları ya da Super Bowl’da ortaya çıkmasını engelleyenleri ciddiye alsaydı ya da herhangi birini dinlemiş olsaydı?

Ya da Red Bull bir adamın uzaydan atlamasını tehlikeli bulup vazgeçseydi?

Ya da Lego çok mantıklı bir hareketle “biz sinema işinde değiliz biz oyuncak işindeyiz” deseydi?

Ya da yaratıcılık tahmin edilebilir, risk alınabilir, kümelenmiş, analiz edilebilir bir şey olsaydı ne olurdu?

Reklamcılıktan farklı olarak, yaratıcılık;  garip, güzel, oyun değiştiren olmasaydı yaratıcılık da olmazdı. Kalpleri ve işletmeleri değiştiren güçlü yaratıcı fikirler bir sıçrama gerektirir. Kimsenin yapmayı düşünmediği bağlantıları kurup zihninde bir sıçrayışa ihtiyaç duyuyorlar. Ve asıl onları destekleyen pazarlamacılardan bir sıçrayışa ihtiyaç duyuyorlar. Kör değiller, pervasız değiller, bilgisiz hiç değiller. Ancak yaratıcı atılımları kabul edelim ki mümkün görünebilecek isteklerden oluşmazlar.

Gerçek insanın istediği şeyleri yapmak zor (ve gittikçe zorlaşıyor). İstediğini bilmeden önce istediği şeyi dünyaya vermek daha da zor. “Siz ne istiyorsunuz?” Kendimiz adına ve tüketici kitleleri adına insanlar adına – en azından Wieden + Kennedy’nin işi olan işimizin merkezi sorusu soruldu. Ve bazen her şey yolundayken bu sorunun cevabı olarak bir şey ya da birisi, çok delice bir şey yapabiliyor. Bu duyguyu seviyoruz. Bu duyguya inanıyoruz.

Bu büyük soruyu cevaplamayı amaçlayan bir endüstri olarak, bazen çok fazla zaman harcıyoruz. Bir kanal kurabilir, topluluk olabilirsiniz, programlar yapabilirsiniz, mesajınızın her yerde olmasını sağlayabilirsiniz… Ancak gerçek bir yaratıcılık? İşte bunun için sıçrayacaksınız. Korkusuz ve hatta belki de yıkıcı olmanız gerek.

Nostalji tüccarlarına göre bu, verilerin, teknik araçların ve aletlerin hiçbir parçası olmadığı anlamına gelmez. Bu, bunların hiçbir zaman çözüm olmadığı anlamına gelir. Yaratıcılık sorunları çözer.

Wieden + Kennedy bu yıl 35. yıldönümünü kutluyor ve aslında az önce bahsettiğim gibi bir örnek Nike devriminden ve mirasından bahsettim. Benim için bu şöyle bir şey: Kendinizi rahatsız fikirlere ittiğinizde altın bulabilirsiniz. İnsanlar kalıpları kıran, kimsenin bilmediği, söylemediği bir şey söylediğinizde o reklamı hatırlar.

Endüstrimizde ve dünyamızdaki bu özel, zorlu dönemde, çıplak yaratıcılığın gücünü, yaratıcı şirketlerin hatırlatması ve canlandırması lazım. Sınıfının en iyisi, ilişki odaklı, entegre, dijital yenilikçi şirketler bunu yapamazlar. Bunu, kendini yaratıcılığa adamış şirketler yapabilir. Hepimizin istediği de bu değil mi?

Colleen DeCourcy
Wieden+Kennedy CCO’su