Kalplere dokunmayı hedefledik

Kelebek Mobilya duygulara ve kalplere dokunmayı hedefleyen iletişim stratejisiyle 14 Şubat Sevgililer Günü reklam filmiyle de büyük ilgi topladı. Marka Direktörü Serkan Kaplan hazırladıkları kampanyanın detaylarına değiniyor.

Kelebek Mobilya, Nükhet Duru’nun sesiyle renk kattığı bir kampanyaya daha imza attı. Geçtiğimiz ay 14 Şubat Sevgililer Günü’nde Türkiye’nin sevilen çifti Almeda ve Tolgahan Sayışman ile buram buram aşk kokan bir reklam filmi yayınladı. Sevilen kişiye her gün tekrar aşık olma mesajını içeren kampanya senaryosu ve ünlü tercihi ile genç kitleyi yakalıyor.

Necla Eylül Durukan Yine Nükhet Duru’nun sesi ile şenlendirdiğiniz 14 Şubat sevgililer gününde yayınladığınız kampanyada kendinizi nasıl konumlandırıyorsunuz? Vermek istediğiniz mesaj neydi?

Serkan Kaplan Nükhet Duru’nun seslendirdiği “Aşık Oluyorum Eyvah” şarkısı üzerine kurulan filmde  Almeda & Tolgahan Sayışman çiftinin Kelebek ile dekore edilmiş evlerindeki aşk, sevgi ve mutluluk dolu anlarına tanık oluyoruz. Burada verdiğimiz mesaj: “Kendinizi Tutmayın! Sevdiğinize her gün yeniden aşık olun.” Türkiye’nin en sevilen çiftlerinden biri olan Almeda & Tolgahan Sayışman, mutlu bir aile olmanın değerini gözler önüne seriyor. Kalplerde yer edinmeyi amaçlayan bir marka olarak çiftimizin kalplere dokunabilmesi ve özellikle yeni evlenenlerin yakından takip ettiği, gözde bir çift olması bizim için çok anlamlı.

Necla Eylül Durukan Almeda Abazi ve Tolgahan Sayışman ile birlikte çalışmak nasıldı? Kampanyada ne gibi sonuçlar doğurdu?

Serkan Kaplan Çiftin birbiriyle uyumu bize aşkı anlatır nitelikte. Reklam kurgusu ve “Aşık Oluyorum Eyvah” şarkısıyla birleştiğinde, “işte bu!” diyorsunuz.

Reklam filmini yine dillere dolanan bir şarkıyla çektik ve bu sefer gençler, sözleri mırıldanmayı sürdürüyor. Müzikle eşleşen bir iş yapmak, doğası gereği akılda kalıcılığı artırıyor, bunun yanı sıra doğru ünlü tercihi ve doğru senaryoyla desteklendiğinde unutulmaz oluyor. Kalıcı bir işe imza attığımızı ve genç kitleyi yakaladığımızı düşünüyorum.

Bu yazı ilk kez Campaign Türkiye’nin 122. sayısında yayımlanmıştır.