artwork

Jeremy Bullmore sorularınızı cevaplıyor

7 yıl önce

0

Tecrübeli reklamcı Jeremy Bullmore her ay sektörden gelen sorulara kendi eğlenceli diliyle yanıt veriyor.

Soru: Sevgili Jeremy, çalıştığım ajansta bir içki hesabı yöneten hesap yöneticisi olarak, tüm deneyimlerimi kullanıp kendi alkollü içki markamı piyasaya çıkarmayı planlıyorum. Çok iyi ortaklara sahibim ve tam zamanlı çalışmam gerekeceğini sanmıyorum. Aslında, akşamları ve hafta sonları çalışmam yeterli. Ancak bu planları patronumla paylaşmalı mıyım? Ne önerirsin?

Şunu açıklığa kavuşturalım. Bir müşterinin işi için çalışmandan elde ettiğin deneyimi kullanıyorsun. Bunu da küçük ölçekte de olsa bu müşteriye rakip olacak bir şirket kurmak için yapıyorsun. Diğer yandan da bu deneyimi kazanabilmen için sana para ödeyen ajanstan planlarını gizliyorsun.

Tüm bunları göz önüne alınca planlarını paylaşmak için gönülsüz olman anlaşılır. Ne ajansının ne de müşterinin bu girişimciliğinde seni kutlayacağını, şirketi açmak için seni finanse edeceklerini ve sana sonsuz başarılar dileyeceklerini bekleyecek kadar aptal olamazsın.

Tabii ki itiraf etmelisin. Aslında geç bile kaldın ama denemede de fayda var.

Önce müşterinle başlaman daha iyi olur çünkü açık nedenlerden dolayı bu daha zor olan konuşma olacak. Diyelim ki onların işi üzerinde çalışmaya başladığından beri içki ticaretine ciddi bir şekilde merak saldın ve daha fazla şey öğrenmek için arzu duyuyorsun.

Çıkarlar ve kayıplar; başarı ve başarısızlık; fiyatlandırma ve dağıtım hakkında gittikçe daha çok bilinç kazandığını söyle ve böylece verdikleri tavsiyede gerçekçi olmazsın.

Sonuç olarak tamamen müşterinin çıkarları doğrultusunda paralarını yeni bir içki markasına yatırmayı düşünüyorsun. Bu deneyimin hem seni hem de ajansını daha uygun yapacağına ve buna bağlı olarak da daha etkili danışmanlar olmanızı sağlayacağına inanıyorsun. Müşterinin bunu kabul etmesini resmi olarak rica ediyorsun.

Müşteri, yalnız kendi çıkarına işleyen bu üçkağıtçılığı yutarsa eğer, kendine güvenerek ajansına her şeyin yolunda olduğunu söyleyebilirsin. Ajansın da, yöneticilerinin profesyonel gelişiminin bir parçası olarak reklamcılık girişimlerinde rol almalarını desteklediğini gururla duyuracak.

Ama gerçekte olacaklar şöyle: Şimdiki müşterine görüşünü kurnazca sunacaksın, o da hak ettiğin aşağılama ile bunu reddedecek. Sonra da en önemli müşterilerinden birine doğrudan rakip olmak için başlatılan müfredat dışı aktiviteden patronunun tam olarak haberdar olup olmadığını sormak için ajans başkanını arayacaklar.

Patronunla sonraki konuşman unutulmaz olacak. Yeni girişimine kendini adamak için düşündüğünden daha fazla zamanın olduğunu görebilirsin.

Soru: Sevgili Jeremy, markama nasıl özgünlük katabilirim?

Kat! Amma da ucuz. “Yeni Burgrips! Şimdi özgünlük katılmış haliyle!”

Bunun markanın geçmişinde bulamıyorsan ortak olmaya girişme bile. Suşi restoranında bakır kazanı görmek kadar saçma olurdu.

Bu yazı ilk olarak Campaign Türkiye Mayıs 2017 sayısında yayımlanmıştır.