artwork

İyi fikirlerin coğrafyası olmaz

8 yıl önce

0

Ankara merkezli ajans Grafikir’in başkanı Bora Çınar’a göre iyi bir fikrin coğrafyası yok. “Teknoloji, teknik donanım gibi konuları tartışabiliriz ama biz ‘fikir’ satıyoruz.”

Bu aydan itibaren, her sayı İstanbul dışında faaliyet gösteren bir ajansı sayfalarımıza konuk edeceğiz. İlk konuğumuz Ankara merkezli Grafikir. Ajansın başkanı Bora Çınar’a göre İstanbul dışındaki ajansların dezavantajlar kadar avantajlara da yoğunlaşmaları gerekiyor.

Bilmeyenler için, ajans hakkında kısa bir bilgiyle başlayalım.

Grafikir 1996’da kuruldu ve 30 kişiye ulaşan ekibiyle 20. yaşını kutluyor. Sanılanın aksine, Ankara, İstanbul ve İzmir ağırlıkta bir portföye pazarlama iletişimi hizmeti veriyoruz. Her yılın sonunda Nielsen tarafından açıklanan “Türkiye’nin En Büyük Ajansları” listesinde ilk 100 içinde yer alıyoruz. 2013 yılında bağımsız ajanslar sıralamasında 31., network ajanslar dahil sıralamada ise 47. olarak neredeyse tamamını İstanbul merkezli ajansların oluşturduğu bir platforma “fikrin şehri yoktur’’ mesajını verdik. Bu sıralamalardaki hacimsel büyüklüğün yanında kreatif göstergenin yarışmalar olduğunun bilinciyle yalnızca 4-5 yıldır yarışmalarda boy gösteren Grafikir, 13 Kristal Elma, 6 Kırmızı ve birçok başarı ödülünün sahibi olarak aynı zamanda işin kreatif tarafındaki iddiasını da ortaya koydu.

Hangi alanlara yöneliyor, neler yapıyor?

Bu tanımlamayı sevmemekle birlikte “tam hizmet anlayışı” ile çalışan Grafikir, müşterilerine markalamadan itibaren başlayan yol arkadaşlığını uzun vadeli iletişim stratejileri ve yaratıcı çalışmalarla sürdürüyor. 20 kişilik yaratıcı kadrosu ile asıl işini grafik tasarım ve yaratıcı süreç olarak tanımlasa da TV dışındaki tüm medya planlama ve satınalma operasyonunu da kendimiz yürütüyoruz. Bu arada 4 yıl önce kurduğumuz Obiziz Dijital İletişim ile hızla büyüyen dijital dünyada kendi konumlandırmasını da yapmış oldu. Portföyümüzde ağırlıklı olarak alışveriş merkezleri var diyebiliriz. Ankara, İstanbul, İzmir, Bursa, Kayseri, İskenderun ve Denizli’de birçok AVM’ye açılış öncesinden başlayarak hizmet veriyoruz. Konut projeleri diğer ağırlıklı müşteri grubunu oluştururken, sanayi, perakende ve gıda hizmet verdiğimiz diğer sektörler.

Ankara’da reklamcılığın başlıca sorunları neler?

Ajans olarak Ankara merkezli reklamverenlere çok bağımlı olmasak da sonuçta müşterilerimiz tabii ki ağırlıklı olarak Ankara’da. Ankara için en büyük sorun müşteri. Ankara reklam pastasının üst katında az sayıda marka var ve bu markalar var olan ajanslar arasında tabiri caizse sekip duruyor. 10 yıldan fazla zamandır Ankara Reklamcılar Derneği Yönetim Kurulu üyesiyim. En büyük açığımız, reklam ajanslarının kadrolarının kişisel donanımı diye düşünerek yıllardır eğitim faaliyetleri yapıyoruz ama ne yazık ki katılım hep çok az oluyor. Reklamverenlerle ilgili hedefleri büyütebilmek için önce kendi vizyonumuzu buna hazırlamamız gerekiyor. İnanılmaz bir hızla değişen dünyada sektör dinamikleri de aynı hızla değişmeye başladı. Jargon bile değişti. 10-15 yıl önceki bilgilerin değil, geçen yılın bilgilerinin bile artık sorgulanması gerekiyor.

Ankara’daki bir ajansın İstanbul’a göre avantajları ve dezavantajları neler?

Aslında nereden baktığınıza bağlı. Bahsettiğim müşteri sorunsalı dışında zor ya da dezavantaj gibi görünen birçok konu kocaman birer avantaja dönüşebiliyor. Çünkü bizim ısrarla söylediğimiz bir detay var: Teknoloji gibi, teknik donanım gibi konuları tartışabiliriz ama biz “fikir” satıyoruz. Fikrin yaşadığı coğrafya yok. Bunu Ankara’da, İzmir’de, Konya’da bulabilirsiniz. Önce avantajdan bahsedelim. En önemli avantaj maliyetlerimizin daha düşük olması. Bunu yeni keşfeden özellikle İstanbullu reklamverenler için iyi bir alternatif olabiliyoruz. Eğer kendinize yatırım yaparsanız, sektörde ayrışmanız yine İstanbul’daki dev pazara göre daha kolay olabiliyor. Yani bölgelerdeki reklam ajansları eğer kendi markasını parlatırsa gelenekselci reklam ajansları arasından sıyrılmaları çok zor değil.

En büyük zorluğu ise prodüksiyon kalitesinde yaşıyoruz. Reklam ajanslarının kendi teknolojik alt yapıları gayet kuvvetli ama taleple doğru orantılı olarak video prodüksiyon için aynı şeyi söylemek mümkün olmuyor. Doğru cast bulunamaması, araştırma şirketlerinin olmaması gibi konularda sorunlar yaşadığımız aşikar. Bu konuda ne yazık ki Ankara sevdalısı biri olarak neredeyse tüm hizmeti İstanbul’dan alıyorum.

Bir diğer sorun ise güven problemi. Özellikle Anadolu’daki reklamverenlerin reklam ajanslarına güveni büyük yara almış durumda. Bunu başaran bizler olduğumuza göre algıyı değiştirmek de aslında bizim işimiz.

“Her yıl onlarca öğrenci mezun oluyor. Çalışan bulmakta değil, tutmakta zorlanıyoruz.”

Çalışan bulmakta zorlanıyor musunuz?

Bilkent Üniversitesi, Ankara Üniversitesi, Gazi Üniversitesi gibi okulların iletişim fakültelerinden her yıl onlarca genç mezun oluyor. Eleman bulmakta zorlanmıyoruz, tutmakta zorlanıyoruz. İstanbul’da yaşamak hayali sadece bu sektör için değil, tüm Anadolu’da ve her sektörde büyük bir sorun. 2-3 yıl çalışan ve biraz kendini gösteren çalışanlarımız ne yazık ki İstanbul’un yolunu tutuyor. Yıllardır ısrarla söylediğim gibi İstanbul’da yaşamak ile İstanbul’u yaşamak aynı şey değil ama gençlerimizin bunu yaşayarak anlaması gerekiyor. Ve aslını isterseniz azımsanmayacak bir kısmı da geri dönüyor.

 

Bu röportaj ilk olarak Campaign Türkiye Haziran 2016 sayısında yayınlanmıştır.

 

Senin için
Tümünü göster
Yeni Volkswagen Tiguan Satışa Sunuldu

2007’den bu yana 7.6 milyonun üzerindeki satış adediyle 2018’den günümüze...

Yeni Renault Captur’un Dünya Lansmanı Gerçekleşti

İçten yanmalı ve hibrit motor seçenekleriyle tanıtılan yeni Renault Captur...