Site icon Campaign Türkiye

iWatch markalar için ne ifade edecek?

9 Eylül’de  lansmanı yapılması beklenen Apple’ın “iWatch”u markalar için ne ifade ediyor? Saatchi & Saatchi EMEA COO’su Justin Billingsley Campaign için yazdı…

Todd Hamilton tarafından Nike Fuelband’e göre hazırlanan iWatch konsepti

9 Eylül’de merakla beklenen iPhone 6 ile birlikte akıllı saatin de lansmanının yapılması bekleniyor. Dedikodu kazanı şimdiden dönmeye başladı elbette. Formu, boyutları, özellikleri, pil ömrü gibi pek çok konuda yorumlar yapılıyor. Özelliklerini 9 Eylül’de öğrenecek olsak da iWatch (ya da ismi her ne olacaksa), şu üç alanda dönüşüm gerçekleştirecek:

1. Para

Apple’ın 800 milyon aktif iTunes hesabı var ve bunların çoğuna halihazırda kredi kartları bağlı.

Bugün, uygulamaları ve TouchID parmakizini kullanarak kolaylıkla Applestore’dan içerik satın alıyoruz. Bu yeni cihazlar, aynı parmak izi güvenliğiyle cihazdan mobil ödeme yapmanızı  ve Apple hesabınızdaki kredi kartına yazılmasını sağlayacak Near Field Communication (NFC) çipi içerecekler.

Bundan daha da büyük adım kredi kartlarını da devreden çıkartmak olacak elbette; Apple’ın nakit akışı ve büyüyen kapital dengesiyle gelecekte kendi bankasını kuracağını hayal etmek  de mantıklı geliyor.

2.Sağlık

iWatch vücudumuz, sağlığımız ve davranışlarımız hakkındaki bizim (ve başkalarının) kullanımına hazır verilerin miktarını önemli ölçüde değiştirecek.

Şu an üretimine son verilen ve bileğimizde hareketi ölçen bir akselerometre olan Nike FuelBand popülerliğini kanıtlamıştı.

Söylentilere göre iWatch bunun üstüne kalp atışı ve vücut sıcaklığını da ölçecek. Ayrıca Apple tarafından yapılan satın almalar da gelecekte sensörlerin kan şekeri gibi diğer sağlık durumlarının testlerini de yapabileceği hakkında sinyaller veriyor.

Apple’ın Healthkit yazılımıyla birlikte kullanıcılar  kalori alımını da izleyebilecekler, bunun yanında kullanıcıların sağlık ve zindeliklerinin neden ve nasıl değiştiğine karşı farkındalık yaratılacak ve daha net bir resim ortaya çıkacak.

Eğer iWatch’a sahipseniz ve iWatch’un sahip olduğu bilgilere sigorta şirketinizin ulaşmasına izin vermeye razıysanız, daha iyi sigorta primleri bekleyebilirsiniz. Bankacılık sektörü gibi, insan davranışına bağlı devrimlere hazır olan bir dinozor olarak Apple da sağlık sigortası sektörüne göz atmalı.

3.Güvenlik ve İçerik

iWatch’un içindeki sensörler, ne zaman sahibinin bileğinde olduğunu bilecek böylece, içeriksel uygulamalar konusunda parmak izi ya da diğer güvenlik bilgilerini verme ihtiyacını ortadan kaldıracak.

Bu uygulamalar, ön kapınız, posta kutunuz ya da ofisteki dosya dolabınız için güvenlik kilidi sistemleri ve araba çalıştırma gibi diğer “önemli anlarda” kolaylık sunacaklar.

Güvenliğin dışında, bir cihaz kim olduğunuzu, nerede olduğunuzu bildiğinde ve mantıklı bir biçimde nasıl hissettiğinizi ve gününüzün “şekline” bağlı olarak nerede olduğunuzu birçok sensörüyle öngörebildiğinde, içeriğin gücü devreye giriyor. Bu davranış, tüketim ve satım alım için tahmini önerilere olanak sağlayacak.

iWatch ayrıca genel olarak kişisel teknolojiyle kurulan ilişkiyi dönüştürmeye devam edecek. Sesli yanıt sistemi Siri gelişmeye devam ediyor ve ana girdi olarak sese bağlılığımızı artıracak.

Bir “şeyle” konuşma hissi, bu şeyin takip etmesine ve tutmasına izin verdiğiniz bütün verilerle bağlantılı olarak, kişisel teknoloji hakkında düşünme şeklimizi değiştiriyor. Bu şey daha az görülüyor ama herşeye çok daha fazla nüfuz ediyor.

Peki bunlar markanız için ne ifade ediyor? İşte dikkate değer birkaç soru:

Güven

Bütün bu içgörünün haklarına nasıl sahip olacaksınız? Spiderman’den bir alıntıyı bu duruma uyarlarsak: “büyük veri büyük sorumluluk getirir.”

İnsanlar hayatlarını iyi yönde geliştirdiği sürece teknolojinin hayatlarına girmesine izin verecekler ama bu yararın düzeyi düştüğünde ya da benim “gariplik bariyeri” dediğim noktaya ulaştığında yani mesela ne hissettikleriyle ilgili bağlantılı bir içerik ya da reklam karşılarına bu izni kısacaklardır.

Tepki dönüşümü

Şu an büyük olasılıkla ürününüzü kime sattığınızı biliyorsunuz ama ya bu alışverişi ne zaman, nasıl ve nerede yaptığını ve o ansa neler hissettiğini biliyor musunuz? Çok önceden anlık satın alımlar sadece, sepetinizi doldurmanız için kasanın etrafında bulunan ürünlerle alakalıydı.

Bugün bunların online olarak eşdeğeri, online satın alım yolculuğundaki son dakika eklentileri. Yeni tüketici içeriği takibi metodları, anlık satın alımın işleyişini değiştirecek; satın alma kolaylığı tepkinin mümkün olabileceği göreceli fiyatı artıracak ve içeriğin gücü dönüşüm oranlarını yükseltecek.

Satın alma, tüketime karşı

Markanız satın alma kararı esnasında doğru anda işin içine giriyor mu? P&G önemli karar anlarını kazanmak hakkında konuşuyor; bu sadece satışı güvene almakla alakalı değil ancak tüketim anında sizin ürünüzün kazanan ürün olduğundan emin olmakla da alakalı.

Artan içerik verisi, markaların sadece satın almaya yol açabileceği değil, ama gelecekteki tüm satın alımlar için önemli olacak şekilde, tüketim anını ve deneyimi sağlamlaştırmaya da yol açabileceği anlamına gelecek.

Son öngörüm, lansmanı yapılacak ürüne “iWatch” denmeyeceği üzerine. Eğer adı iWatch olursa fazlasıyla hayal kırıklığına uğrayacağım. Tahminim ona “iBand” denileceği, çünkü bu cihaz kolunuzdaki saatin yerini almaktan daha fazlasını yapacak.

Saatiniz zaten fazlasıyla gereksiz. Endişelenmesi gereken cüzdanınız, anahtarınız, bankanız ve sağlık sigortacınız; çünkü onlar önümüzdeki Apple devriminin hedefleri.

 

 

Exit mobile version