artwork

İş yerinde mental ilk yardıma ihtiyaç var

6 yıl önce

0

Bauer Media Yayın Ekibi Direktörü Lucie Cave, Akıl Sağlığı Farkındalık Haftasının iş yerinde yapılan bir pazarlama çalışmasından daha fazlası olması gerektiğini söylüyor.

Ofiste bir yeriniz kesilirse çalışma arkadaşlarınız hemen en yakındaki ilk yardım görevlisini çağırır. O kişinin bir doktor olmadığını bilirsiniz ama hemen sakinleşirsiniz. Çünkü onlar bu konuda eğitim almış, sizin paniklemeniz ve ambulansın çağrılması arasındaki önemli boşluğu kapatmayı öğrenmiş kişilerdir. Peki ya işinizden bunaldığınız zaman ne olacak? Endişeli hissediyorsanız ama bunun nedenini bilmiyorsanız? Ya da her şey üstünüze geliyorsa ve sadece ÇIĞLIK ATMAK istiyorsanız? Bunları iş yerinizde kimseye söyleyemezsiniz çünkü işinizi yapmayı beceremediğinizi düşünmelerinden endişelenirsiniz.

Aslında söyleyebilirsiniz. Açılabileceğiniz bu kişilere “akıl sağlığı ilk yardım uzmanları” deniyor. Bu kişiler akıl sağlığı ilk yardımı dersleri alıyor ve bu konularda sorun yaşayan kişilere ilk müdahaleyi yapmayı öğreniyorlar. Aynen bir ilk yardım uzmanının doktor olmadığı gibi, bu insanlar da terapist değiller ancak dinleyen, güven veren ve kriz anlarında müdahale eden, hatta yaklaşan bir krizi engelleme potansiyeline sahip olan kişiler. Çünkü bozulmakta olan akıl sağlığıyla ilgili uyarı işaretlerini fark etme konusunda eğitim görüyorlar.

Bauer Media’nın iyi işler çıkarma odaklı mükemmel bir yer olmasını istediğimiz için yakın zamanda yedi çalışanımıza akıl sağlığı ilk yardım uzmanlığı eğitimi verdik. Konunun kendi insanlarımız kadar tüketiciler için de önemli olduğunu biliyoruz. Bu nedenle etkisi en yüksek markalarımız (Grazia, heat, Kiss FM, Absolute Radio ve Magic Radio), Natasha Devon MBE, MHFA England ve pek çok ünlüyle birlikte, her iş yerinde ve üniversitede akıl sağlığı ilk yardım uzmanları bulundurmanın yasal bir zorunluluk haline gelmesi için bir kampanya başlattık.

Fiziksel sağlığımıza verdiğimiz önemi dünyaya gururla gösteriyoruz. Spor salonunda terli selfie’lerimizi çekiyoruz, koşuya çıktıktan sonra otomatik olarak hazırlanan haritamızı Twitter’da paylaşıyoruz. Oysa beyinlerimize bakmayı ve zihinlerimizi de vücudumuz kadar fit tutmayı atlıyoruz. Neden bu konuları dile getirmek hâlâ böylesine utanç verici sayılıyor?

“Where’s Your Head At? / Kafanız Nerede?” kampanyamızın bir parçası olarak tüm hedef kitlelerimizi kapsayan bir araştırma yaptık ve sonuçlar şaşırtıcıydı. Katılanların %90’ı İngiltere’de akıl sağlığı hakkında konuşmanın hâlâ bir tabu sayıldığını, %56’sı ise bu alanda sorun yaşamış olduğunu söyledi. Rahatsızlık oranlarına dair geçmişte pek çok uzmanın 4’te 1 ya da 3’te 1 olarak ortaya koyduğu görüş de bu sayede yıkıldı.

Nüfuz sahibi medya markaları olarak bizler, dergilerimiz ve radyo kanallarımız aracılığıyla nasıl kültürel etki yaratabileceğimizi biliyoruz. Bu mecraların her birinin, ulaşmaya çalıştıkları kitlelere mesajlarını uygun zamanlarda, birden fazla platformda iletme konusunda benzersiz güçleri var. Bizleri harekete geçiren şey, bilgi ve güvenle beslediğimiz tutkularımız. Bu kültürel diyaloğu başlatmakta en büyük rollerden biri de bize düşüyor. Hedef kitlelerimizle iletişimimiz pasif değil, iki yönlü bir diyalog üzerinde şekilleniyor. Bu nedenle onların mikrofonu olmak, onları etkileyen ve birbirine bağlayan konuları dile getirmelerine yardımcı olmak da bizim sorumluluğumuz.

Markalarımızın her biri bu kampanyayı kendi hedef kitlelerine uygun, kendilerinden bir şeyler bulabilecekleri bir formatta sundu. Magic Radio akıl sağlığını konu alan haftalık podcast’ler yayınladı, heat ve Kiss FM Liam Payne ve Charlotte Crosby gibi ünlülerle yaptığı röportajlarda onların endişelerini masaya yatırdı, Absolute Radio ise sadece dinleyicileriyle bağlantı kurdu. Kampanyamızın lansmanını yaptığımız sabah Christian O’Connell dinleyicilerden birinin gönderdiği mektubu okudu. Mektupta “Kampanyanız için teşekkür ederim. Bugün en yakın arkadaşımın 27. doğum günü olacaktı ancak ne yazık ki birkaç yıl önce intihar etti. Ben çocuklarla çalışan bir akıl sağlığı hemşiresiyim ve bu konuda hâlâ çok fazla tabu olduğunu görüyorum” yazıyordu. Bu mektup, bir anda Absolute Radio dinleyicileriyle duygusal bir bağ kurulmasını sağladı.

Bu hafta Grazia Magazine’e yazan Natasha Devon MBE, “İş yerinde akıl sağlığının yerinde olması zam almaktan daha önemli” diyor ve bu düşüncesinde yalnız değil. “Mutluluğun Kaynağı” raporuna göre yoksulluğu ortadan kaldırmak mutluluk oranını %5 artırırken, depresyon ve anksiyete gibi akıl sağlığı sorunlarını ortadan kaldırmanın etkisi %20 mutluluk artışı oluyor. Bir diğer deyişle, mutluluk konusunda akıl sağlığı, maddi yeterlilikten 4 kat daha önemli.

BBC bu hafta giderek daha fazla çalışanın akıl sağlığıyla ilgili endişeleri için yöneticilerine başvurduğu ancak pek çok kurumun bu konuda uygun eğitim vermekten uzak olduğu haberini yaptı. Yakın zamanda Campaign’e yazan NABs CEO’su Diana Tickell ise son altı yılda destek hattına hiç olmadığı kadar çok telefon geldiğini, bunların 3’te 1’inden fazlasının duygusal destek amaçlı olduğunu, %64’ünün akıl sağlığı ve işle ilgili baskıları konu aldığını bildirdi.

Natasha yazısında şöyle diyor: “Tüm kanıtlar akıl sağlığıyla ilgili problemleri ne kadar çabuk fark edersek, onunla başa çıkmanın ve tedavi etmenin de o kadar kolay olduğunu gösteriyor. Ancak bilgi ve kaynak eksikliğinin yanı sıra utanç duygusu nedeniyle pek çok kişi kriz noktasına ulaşana kadar beklemeye yatkınlık gösteriyor. Bu durum işverenlere milyonlarca kayıp çalışma zamanı ve ciddi bir yaşam kalitesi maliyeti olarak dönüyor.”

Bauer Media’nın “Kafan Nerede?” kampanyası, dinleyicilerimize ve okurlarımıza farklı platformlardan, doğru yerde ve doğru zamanda ulaşarak akıl sağlığı konusunda daha açık sözlü olmalarını sağlamaya çalışıyor. Başvurumuzu yapmamızdan saatler sonra hem dinleyicilerimizden hem de kanaat önderlerinden çok büyük destek aldık. Jeremy Corbyn bu konuda “İş yerinde bu tip durumlarla karşılaşıldığında başvurulacak insanları eğitmek ve kim olduklarını belirlemek çok önemli. Her şeyin ötesinde bu, çevremizdeki insanların stres altında olabileceğini fark etmenin ve birbirimize nezaket göstermenin nedeni olmalı” yorumunu yapıyor.

Channel 4’dan Rachel Riley ise tweet’inde konuyu şöyle özetliyor: “MHFA, çalışma arkadaşlarından biri akıl sağlığıyla ilgili bir problem yaşadığında bunu anlamak için eğitimler veriyor. Her iş yerinde böyle bir sistem olduğunu hayal edin. Gelecek burada.”

 

Lucie Cave

Bauer Media Yayın Ekibi Direktörü

 

 

 

 

Bu yazı ilk olarak Campaign Türkiye 78. sayısında yayımlandı.