artwork

Hedefleri büyüttük

4 yıl önce

1

Pandeminin bu boyutlara geleceği artık mart başında kendini gösterince yalnızca iki konuya odaklandık.

1 – Herkesin sağlığını korumak için ne önlemler almalıyız?

2 – Bu şartlar uzun sürer ve yıkıcı etkileri olursa işimizi nasıl finanse ederiz?

Cevap aramaya ilkinden başladık elbette, neticede bunun telafisi yoktu. 11 Mart günü herkesi evlerine gönderdik. Discord üzerinden toplantı odaları, duyuru sistemleri kurduk ve işimize kaldığımız yerden devam etmek için neler yapabileceğimizi konuşmaya başladık. Ekip öyle iyi ki, herkes hızla adapte oldu ve hem dergi hem podcast hem de Socrates stüdyo yayınları için evlerden çözümler ürettik. Bu arada da elbette uzun vadeli kötü ekonomik senaryolar için nakit akışı, bütçe revizyonları derken seneyi yara almadan geçirebilecek bir plan yapabildik.

Sokağa çıkılmayan, tüm mağazaların kapalı olduğu bir ortamda dergiyi nasıl okura ulaştıracaktık? Herkesin abone olmasını mı bekleyecektik?
Ne yapmalıydık?
Aramızda konuştuk ve şu üç kararı verdik:

1 – Socrates dergi, her ne olursa olsun basılacaktı. Dijitalleşen dünyada ilk feda edilmesi beklenen uzuv; basılı dergi olduğundan, esas buna karşı durmak çok önemliydi.

2 – Tüm abonelere bir e-mail atarak şu 4 seçeneği sunduk:
– Dergimi aynı adrese istiyorum.
– Dergimi başka bir adrese istiyorum.
– Dergimin ben isteyene kadar sizin deponuzda saklanmasını istiyorum.
– Aboneliğimi iptal etmek istiyorum.

3 – Socrates dergi dijital aboneliğini 1 aylığına herkese ücretsiz hale getirdik. Böylece Nisan sonuna kadar isteyen herkes, Socrates’in tüm sayılarını e-dergi olarak okuyabildi.

Bu kararları vererek derginin ve dergi okuma kültürünün canlı kalmasını sağlamaya uğraştık açıkçası. Pandemi dergiciliği vuracaktı, Socrates’in basılı dergisi tozlu raflarda kalmamalıydı. Bunu da başardık sanıyorum. İlk iki haftamız bu tempoyla geçti.

Mart sonuna doğru, bu süreçte ortaya çıkan içerik üretme pornografisinin bizi nasıl etkilediğini, insanların artan içerik arzından nasıl rahatsız olabileceklerini tartmaya başlamıştık ki ufak ufak yayınlarımızda değişiklikler yapmaya başladık. Kaldı ki spor durmuştu, sporla ilgili yayın yapmak pek kolay değildi artık ve belli ki bir süre böyle olacaktı. Hem Socrates Stüdyo’da hem Socrates Podcast’te spor dışı içerikler üretmeye başladık. Sana Laflar Hazırladım, Telefon Kulübesi, Anormal Şartlar Altında bunlardan birkaçı…

Mayıs gibi ise gündem artık bambaşkaydı. İşleri kotarmıştık, herkesin işi ve maaşı güvencedeydi, dergi ve yayınlar iyi gidiyordu; ancak normal değildik. Salgın hali hepimizin üzerine çökmeye başlamıştı. Belirsizlik artmış, salgının ne kadar süreceğine dair tahminler iyice sinir bozucu bir hal, konu da iyice siyasi bir gerilime dönüşmüştü. Bu derin huzursuzluk, yokmuş gibi işlere nasıl devam edecektik? Önce bu konuyu açık açık aramızda konuştuk ve artık bu halde olmanın normal olduğunu kabullendik. Olmadığımız insanlar gibi davranmaya çalışmadık ve biraz rahatladık. Hepimiz huzursuzduk, bu da olağandı.

Derken sene sonuna odaklanmaya başladık. Pandemi geçmese bile ekonomiler bir şekilde harekete geçecekti, ve biz de geri kalmamalıydık. Bu vesileyle de Socrates’in önümüzdeki 3 sene boyunca muhtemel tüm ihtiyaçlarını karşılayacak yeni bir organizasyon şeması tasarladık. Yeni pozisyonlar, yeni hedefler tanımladık ve biraz genişledik. Spor ufak ufak geri dönmeye başlamıştı ve Eylül sonrası adına artık hedef büyütebilirdik. Büyüttük.
Bir yandan socratesdergi.com’un tekar yapılması ve izleyicilerin istediği içeriğe daha kolay ve hızlı ulaşımını sağlayacak Socrates IOS ve Android APP’lerinin yapımı için Sherpa ve Atölye 15 ile bir anlaşma imzaladık, diğer yandan pazarlama stratejilerimizi yenileyerek genç ve daha geniş bir ekip kurduk. Önümüzdeki dönem spor medyasındaki rekabet hız kazanacaktı ve buna hazır olmalıydık. Yayınlarda birlikte çalıştığımız insanlarla uzun vadeli planlar yaparak yeni sözleşmeler imzaladık. Tüm bunları da kısa süre önce haberdar olduğunuz sevgili Mehmet Demirkol’un Beinsports’tan münhasıran Socrates’e transferiyle taçlandırdık.
2021 Eylül ve sonrasına kadar adım adım planlarımız var, umarım dünya ve Türkiye’nin seyri bu planları çok değiştirmemize neden olmaz.

Son olarak, bu sıkıcı metni buraya kadar okuyan tüm delilere de selamlar, sevgiler.


Can Öz
Genel Müdür, Socrates Dergi

Bu yazı, ilk olarak Campaign Türkiye’nin 103. sayısında yayımlanmıştır.

Senin için
Tümünü göster
Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı Burak Dağlıoğlu: “Türkiye bölgesel bir üs…

T.C. Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi, Türkiye’nin sunduğu yatırım fırsatlarını küresel iş...