Hayallerin Z Kuşağındaki Geleceği

2 yıl önce

Kadir Has Üniversitesi Yönetim Bilişim Sistemi 1. Sınıf öğrencisi Ayça Özgül 119. sayımız için hayallerden ve Z kuşağının bu hayalleri eyleme dökme gücünden bahsetti.

Kontra gelişen, planlı, uzun ya da kısa soluklu her eylem, hayalin ve düşünme odağının önemine ev sahipliği yapar. Hayaller evreninin uçsuz bucaksız dünyasının kapısını aralayıp adım attığımızda bizi nelerin beklediğini bilemeyiz.

Her köşesinde ayrı bir hazine vardır hayal gücünün sokaklarında. Wright kardeşler uzaklara daldığında uçağı, Alessandro Volta uzaklara daldığında pili, Tesla uzaklara daldığında alternatif akımı insanoğlunun huzurlarına sunmuştur. Bir de bu sokağın tek yönlü boyutu vardır. Geliştirilebilir ve olmuştan olacağa yönelen bu eylemi de süslemek yine insanın elindedir.

Elektriğin icadı ile hem uzaya çıkıldı hem arabalar üretildi hem de kapılarımızın birer zili oldu. Tesla’nın, Edison’un, Franklin’in, Volta’nın hayallerindeki sokağı daha da genişletip farklı bir çehre, farklı bir hava verdik son yüzyılda elektriğe. Düşler sokağının da en güzel yanı budur işte. Her dönemde adeta “Kentsel Dönüşüm”e uğrayıp bambaşka bir görünüş kazandırabiliriz bilime.

Kuşaktan kuşağa geçişlerde mutlaka bilim alanında sansasyonel bir geçiş yaşanır. Doyumsuzluk ve zorunluluktan dolayı oluşacak bir boşluk her zaman bu süreçlere tekabül etmiştir. Son 20 senedeki bilimsel atılımların çoğu zorunluluktan ortaya çıkmış ve bir süre sonra bu rekabete dönüşmüştür. Pandemi dönemindeki aşıların buluşu da buna güzel bir örnek olabilir. Şok bir olay karşısında tüm insanlık el ele verip bilimsel bir haber aradı son dakika haberlerinde. Tabii yalnızca hastalık konusunda değil, uzaya uydu
gönderme, yeni nesil araçlar, tıp, nükleer ve nanoteknoloji alanında da kıyasıya bir yarış söz konusu.

Global farklılık yaratmak için kolları sıvayan ve dünya düzeninde teknoloji çağının da etkisiyle farklı adımlar atmaya başlayan “Z Kuşağı”; bilim, siyaset, sanat, kültür ve spor alanlarında yavaş yavaş söz sahibi olmaya başladı. İlk izlenimlerde muhaliflik hüviyeti kazanmayı gaye edindiği düşünülen “Z Kuşağı” belki de doğru tanımlanamıyor.

Daha fazla imkânı doğru bir şekilde kullanmayı hedefleyen “Z Kuşağı”, farklı düşüncelere sahip olsalar bile, tartışma ve fikri geliştirme açısından (Ar-Ge) büyük umutlar besleyen bir kuşak. Buradaki asıl soru şu: “Bu kuşak hayali eyleme dönüştürme konusunda istekli mi?” İlk kez bu kadar fazla teknoloji bilgisine sahip bir kuşaktan bahsediyoruz. Eldeki verileri iyi değerlendiren ve bambaşka düşünen nesilden umutlu olmamak elde değil.

Özellikle ülkemizin “Z Kuşağı” nüfusunu düşündüğümüzde önümüzdeki yıllara Türk gençlerinin damga vurması en büyük hedefimiz. Tüm dünyanın konuştuğu neslin, bayrağı göndere taşıyanlarının biz gençler olması dileğiyle.