artwork

Hayal gücünün taşıdığı potansiyel

7 yıl önce

0

Harry Potter markası geliştirilirken hayal dünyasında gerçekleşebilecek bütün olasılıkların hesaplanıp dahil edilmeye çalışıldığını anlatan Kelvyn Gardner, hayal gücündeki potansiyeli vurguluyor.

Harry Potter’ın önemi aslında son yüzyıla dayanıyor. Hollywood’un ünlü stüdyosu Warner Bros, bugüne kadar en çok satan kitaplardan birini yazmış olan yazar ve onun yazınsal ajansı ile lisanslı ürünler geliştirmek üzere bir anlaşma yaptı. Bu anlaşmanın en önemli yanı ise lisanslamanın sadece filmlere dayanmıyor olmasıydı.

Ayrıca ilk olarak 1999 yılında mağazaların yıldızı haline gelen Harry Potter’ın klasik görünümünü geliştirmeye çalışıyordu. Haliyle bütün bunlar yaşanırken bu stratejileri sorgulayanlar da oldu: Sonuçta sadece 5 yıldır ve üstelik kitap olarak var olan bir şey nasıl klasikleşebilirdi ki?

Tabii ki de bu sorunun cevabı ancak büyük filmlerle verilebilirdi. Büyük filmler -Batman, Star Wars ya da Jurassic Park gibi- lisanslı ürünlerin de satışını yönlendiriyor. Ama şöyle de bir durum var; bunun için hayal edilen görüntülerden ziyade gerçek hayattaki karakterlerden görüntüler kullanılarak ilerleniyordu.

Kısa bir süre önce Primark’ta sunulan yeni ürün seti, perakendecinin genel olarak Warner Bros ve Harry Potter ile oluşturduğu güçlü bir ilişki üzerine kurulu.

Yeni serinin genişliği aynı zamanda cesur bir hareket. Dahası, Primark’ın ticari marka değer teklifi, bazı öğelerin çok düşük fiyatlara sahip olduğu anlamına geliyor. Ki bu da Harry Potter gibi gençlerin sevdiği bir markanın yerini korumak için yaptığı saldırgan ama haklı bir hamle.

Üstelik 2017 yılı genç sihirbazımız ve arkadaşları için tam bir sonbahar yılı oldu çünkü sinema ya da tiyatro ya da kitap olarak yeni herhangi bir şeyin sergilenmediği bir yıldı.

Bu dönem aslında klasik Potter görüntülerinin kendilerini buldukları bir nokta olabilir.

Stüdyo ve onun perakende ortağı; Potter kültürünü, büyücülerin dünyasını, Hogwarts evrenini hatırlatacak kahramanlardan kötü adamlara kadar herkesin son derece güçlü bir görüntüsünün olması için bir temel oluşturuyor.

Bu, gerçekleştirmesi pek de kolay bir şey değil aslında: Daha 8-9 yaşındayken geleneksel düşüncenin aksi yönünde hareket eden çocukların ilk kez karşısına çıkıyorsunuz ve onların kalplerini o zamandan çalıyorsunuz, ardından onlar büyüyor ve gururla övündükleri imgeler olmaya devam ediyorsunuz.

Harry Potter, kitaplardan ya da filmlerden çok daha fazlası. Hayatın içinden çıkan samimi bir marka. Mütevazı bir yayıncının dünya çapındaki kitap satışlarına ciddi bir ivme kazandırmasıyla başlayan ve tüm zamanların en büyük film franchise’larından biri haline gelen bir süreç geçiriyor. Bu süreçte de marka DNA’sı hayal dünyasında gerçekleşebilecek bütün olasılıkları kapsayacak şekilde geliştiriliyor. Üstelik geleneksel moda markalarını kendi kulvarlarında alt edip başka bir yer edinmeyi de başardı.

Harry Potter, tabii daha büyük bir ölçekte BBC’nin meşhur doktoru Doctor Who ile aynı şeyi yaptı. Kurucularının bile düşündüklerinden çok daha geniş bir büyüme gerçekleştirdi.

Üstelik bunu çok daha kısa bir sürede gerçekleştirdi ki bu da marka gücünün bir diğer göstergesi.

Kelvyn Gardner
Lisanslama Endüstrisi Ticaret Mağazaları Birliği Genel Müdürü

Bu yazı ilk olarak Campaign Türkiye Eylül 2017 sayısında yayımlanmıştır.