“Halkla ilişkiler”e en iyi ne gelir?

“Halkla ilişkiler”in ne anlama geldiğini biliyorum diyorsanız, bir daha düşünün derim.

New York Times’a göre her şey geçen yıl Kasım ayında başladı. Kendilerini, yüz yıldan fazla bir süredir var olan bu endüstrinin mirasçıları sayan bir grup profesyonel, yaptıkları işin tanımını tartışmaya açtı. Aslında bu tartışma çoktan başlamıştı. Onlar bu tartışmanın dışında kalmak yerine, bu tartışmaya liderlik etmeyi seçmişlerdi.

“Public Relations Society of America”dan “Word of Mouth Marketing Association”a kadar bir grup sektör cemiyeti web siteleri aracılığıyla profesyonelleri, akademisyenleri, öğrencileri ve hatta halkı “halkla ilişkileri” yeniden tanımlamaya davet ettiler.

21 Kasım-2 Aralık tarihleri arasında 927 farklı tanım toplandı. Bunlardan üçü finale kaldı:

1. Halkla ilişkiler, paydaşları ile karşılıklı faydayı esas alan ilişkiyi mümkün kılan, araştırmayı, iletişimi ve iş birliğini yönetme fonksiyonudur.

2. Halkla ilişkiler, kurumlar ve paydaşları arasında karşılıklı faydayı mümkün kılan stratejik iletişim sürecidir.

3. Halkla ilişkiler,  kurumlar ve paydaşları arasında ortak anlayışı ve hedefleri mümkün kılan stratejik etkileşim sürecidir.

Oylama sürecinin sonunda en çok oyu 2. tanım aldı. Onu 3. ve 1. tanımlar izledi. İşin güzel yanı tartışma bitmedi. Her bir tanım için lehte ya da aleyhte yorumda bulunanlar, kulp takanlar, dalga geçenler, kendi versiyonlarını üretenler ile zenginleşen yepyeni bir süreç başladı. The Public Relations Society of America’nın geçen seneki Başkanı Gerard Corbett, “güzellik” gibi “halkla ilişkiler” tanımı da ona bakanın gözlerinde gizli, diyor.

Teknoloji ile iletişim araçları değişirken, bu araçlarla işleyen kültür, bu kültürün yarattığı ekonomi ve ürettiği değerler de her gün değişiyor. Bu değişim içinde, halkla ilişkiler sektörünün de durup kendine bakması, kime ya da neye dönüşmekte olduğunu anlamaya çalışması hiç de şaşırtıcı değil.

İşin güzel yanı, bütün bu süreçte yine “halkla ilişkiler”in kullanılıyor olması… Yani halkla ilişkilere en iyi, yine halkla ilişkiler gelir, diyor; sizce halkla ilişkiler nedir, diyerek noktalıyorum.

Emine Çubukçu / İDA Yönetim Kurulu Üyesi

Bu yazı Campaign Türkiye’nin Nisan 2013 sayısında yayınlanmıştır.