artwork

Halkla ilişkiler sektöründe İngiltere-Rusya-Türkiye üçgeni

12 yıl önce

0

İngiltere’den sonra Rusya’da, şimdi de Türkiye’de halkla ilişkiler sektöründe yöneticilik yapan Grayling Avrasya ve Güney Doğu Avrupa Bölge Müdürü Shirley Hanley-Ryder, bu birbirinden farklı üç pazarı karşılaştırdı.

İngiltere’den sonra Rusya veya Türkiye gibi gelişen bir pazara geçiş yaptığımda çok büyük farklılıklar olmasını beklemiştim. Bu durumu ülke bazında ve kültürel yönleriyle ele alırsak, evet, Moskova’daki ilk deneyimimin bu beklentimi tamamen karşıladığını söyleyebilirim. Kiril alfabesiyle yazılan dillerini anlayamadım, İngilizce yazılmış hiçbir tabela ya da işaret de yoktu ve sadece gençler İngilizce konuşuyordu. Yani bir alt geçitte veya caddede kaybolduğunuzda mahvoluyorsunuz. Ama iş hayatında her yere gidebilirdim. Uluslararası bir firma olduğumuz için müşterilerimiz genellikle diğer ülkelerden oluyor ve kullandığımız ortak dil de İngilizce. Hem Moskova’daki hem de İstanbul’daki ofislerde çalışanların yazılı ve sözlü olarak çok akıcı kullandıkları İngilizceleri takdire şayan.

Hızla yükseliş

Ülkenizde yaşayan bir expat olarak şunu söyleyebilirim ki yaşam kesinlikle Rusya’ya göre çok daha kolay ve bize yakın. Konu ticarete geldiğinde bu iki gelişen piyasa arasında birçok paralellik olduğu görülüyor. Bizim genç elemanlarımızın kısa bir süre içerisinde naif stajyerlerden başarılı müşteri yöneticilerine dönüşmeleri de kesinlikle hayret verici. İngiltere’de yeni bir müşteri yöneticisi, bir üst pozisyona terfi etmek için yaklaşık iki üç yılını aynı pozisyonda geçirir. Ama İstanbul’da bu süre neredeyse bir buçuk yıla; Rusya’da ise 9 veya 12 aya kadar düşüyor. Ve daha da önemlisi bunu hak ediyorlar.

Gerçek anlamda uluslararası halkla ilişkiler alanında oyuncu sayısının çok daha az olduğu İstanbul’la kıyaslandığında, halkla ilişkiler endüstrisinin daha gelişmiş olduğu ve maaş konusunda daha fazla fırsatın sunulduğu Rusya’da geçerli olan durum genelde böyledir. Her iki ülkede de gençler bugün için yaşayıp bugün için harcıyorlar, yani günü kurtarıyorlar. Tıpkı İngiltere’de olduğu gibi “yarın için” para biriktirme ya da yatırım yapma gibi bir dertleri yok. Bugünü düşünüyorlar, bugünü yaşamaya bakıyorlar.İngiltere, Rusya ve Türkiye arasındaki dikkat çekici bir konu da istihdam konusu.

İhbar süresi iki haftadır ve bu durum, Rusya’da kıdem dikkate alınmaksızın gerçekleşir. Bu yüzden de mesela tamamlanmamış tatil hakkınızı kullandığınız bir zaman birisi istifa ettiğinde birkaç gün içinde verilen bir ihbarla kendinizi tamamen başka bir pozisyonda bulabilirsiniz. Halkla İlişkiler alanında bu tamamen şahsi münasebetleri geliştirme ve bireylerle birlikte çalışmayla ilgili bir durumdur, bu nedenle de bu durumun yönetilmesi Halkla İlişkiler ajansları için çok daha zordur. En azından İstanbul’da bu ihbar süresini kıdem düzeyine göre uzatma gibi bir durum söz konusu ki böylelikle doğru kişiyle görüşmek ve onu işe almak için zaman kazanmanın yanı sıra aynı zamanda müşteri ilişkileri de mümkün olduğunca en etkili şekilde yönetiliyor.

PR, İngiltere standardında

Halkla İlişkiler alanının kendisi içinse şunu söyleyebilirim. Bu iki gelişen piyasadaki strateji ve uygulama kalitesinden gerçekten çok etkilendim ki bu kolaylıkla İngiltere’de deneyimlediğim standartlarla kıyaslanabilir. Bu iki piyasa arasında ana fark ise diğerlerine nazaran daha küçük medya tabanından kaynaklanıyor. Sonuçlar İngiltere’yle kıyaslandığında daha çok ilişkiler, sohbetler ve izlemeler üzerine dayandırılıyor diyebilirim. Sadece bir basın bildirisi işe yaramıyor. Ayrıca ilginç olan da şu; görüşmeler, yuvarlak masa toplantıları, makaleler, sponsorluklar, basın bildirileri, basın ofisi hizmetleri ve bunun gibi kullanılan tüm taktikler çoğunlukla bütün piyasalarda geçerli olan evrensel bir boyuta sahip. Ülkeler arasındaki başlıca fark da editoryal olarak neyin kapsam dahiline alınıp neyin alınamayacağı üzerine ülkenin getirdiği yasal kısıtlamalar.

Aynı dili konuşmanın avantajı

Gelişen bir pazarda bir expat olmanın da çok büyük faydaları var. Uluslararası müşteriler, yetkili kişinin ‘kendi dillerinden’ konuştuğunu görünce hem gerçek anlamda hem de mecazi anlamda rahatlıyorlar. İşleri ustalıkla, profesyonelce yürüttüğünüz zaman, gelişen bir piyasada öne çıkmanız İngiltere’ye nazaran çok daha kolaydır. İlk iki yılımı ‘dışarıda’ Moskova’da geçirirken gerçekten çok büyük keyif aldım ve İstanbul’daki ticaret hayatının zorluklarını görmeyi ve böyle güzel bir şehirde yaşama şansına kavuşmayı dört gözle bekliyorum.

Shirley Hanley-Ryder
Grayling Avrasya ve Güney Doğu Avrupa Bölge Müdürü

———————————————————

Shirley Hanley-Ryder kimdir?

Shirley Hanley-Ryder kısa süre önce Grayling Avrasya ve Güney Doğu Avrupa yeni Bölge Müdürü olarak göreve başladı. Hanley-Ryder, yeni bölgesinde görevine başlamak için Ocak ayında İstanbul’a taşınmadan önceki son iki yılını Rusya’daki operasyonların yürütülmesi için Moskova’da geçirdi.

 

[arrowlist]

  • Bu yazı Campaign Türkiye’nin Nisan sayısında yayınlanmıştır.

[/arrowlist]