Güven daha önemli hale gelecek

2 yıl önce

Her şeyin yazılım ve bulut odaklı hale geldiği dünyamızda başrolü veri, analitik, hizmet ve platform tabanlı servisler almaya başladı. Hiper ölçekli bulut ve akıllı erişim noktaları, bugüne dek hiç olmadığı kadar iç içe geçerek yazılımcılar ve organizasyonlar için muhteşem fırsat kapılarını aralıyor. Bilişimi veri kaynağında ve yakınında gerçekleştirerek merkezileştirmeye “edge computing” diyoruz. Şimdi gündemimizdeki en yeni kavram ise metaverse. Türkçe’ye “evren ötesi” olarak çevirebileceğimiz bu kavramın tüm dijital platformların / dijital uygulamaların birleşmesiyle meydana gelen bir “sanal gerçeklik” dünyası anlamına geldiğini söyleyebiliriz.

Microsoft yakın zamanda müşterilerinin kendi dijital dönüşüm yollarını kuantum bilgisayarın gücü ile inşa edebilmeleri için Azure Quantum‘u hayata geçirdi. Azure Quantum sayesinde örneğin; Ford ve Microsoft Azure Quantum’u kullanarak kentsel trafiği %74 azaltmayı başardı. Karbon emisyonu için muazzam bir gelişme olan bu çalışmayı farklı ülkelerde de uygulamaya koymayı hedefliyoruz.

Microsoft olarak geleceğimizi şekillendirecek teknolojileri geliştirirken 4 temel değeri dikkate alıyoruz.

Meaningful and bold (Anlamlı ve cesur): Bugün dünyanın karşı karşıya olduğu zorluklara bakıyoruz ve yeni, keşfedilmemiş çözümler arıyoruz. Okyanusun dibinde veri merkezi kurmaktan tutun da uzay teknolojileri için NASA ve SpaceX ile birlikte yürüttüğümüz Azure Space çalışmalarına kadar birçok alanda inovatif yatırımlarımız mevcut. Geçtiğimiz sene sadece inovatif Ar-Ge çalışmalarımız için 16 milyar dolar yatırım yaptık.
Responsible grounded in Trust (Güven Üstüne İnşa Edilmiş): Yapay zeka gibi önemli teknolojileri hayata geçirirken, “teknoloji ne yapabilir?” sorusundan çok, “teknoloji ne yapmalı?”ya odaklanıyoruz. Çözümlerimizin güvenilir, şeffaf ve açık olmasına önem veriyoruz. Sorumluluklarımızın bilinciyle ilerliyoruz.
Inclusive (Kapsayıcı): İnovasyonumuz ancak dünyanın her yerinden insanların farklı ihtiyaçlarını ve deneyimlerini dikkate aldığımızda anlamlı olabilir. Bunun için kapsayıcı olmaya dikkat ediyoruz. Örneğin; 2015 yılından beri otizmli bireyleri işe alıyoruz, Seeing AI ve WeWalk gibi engelli bireylere destek olacak çözümlere yatırım yapıyoruz.
Applicable (Uygulanabilir): Gelecekteki en büyük yeniliklerin teknoloji şirketlerinden değil, yeni teknolojilere yatırım yapan endüstrilerden geleceğine inanıyoruz. Bu nedenle çok çeşitli sektörlerdeki uzmanlarla iş birliği yapıyoruz. Her sene birlikte fikirleri hayata geçirebileceğimiz yüzlerce hackathon düzenliyoruz.

Geçtiğimiz kasım ayında düzenlenen Microsoft Ignite etkinliğinde söz alan Microsoft CEO’su Satya Nadella, hem metaverse teknolojileriyle ilgili düşüncelerini dile getirdi hem de teknolojinin geleceğine ilişkin bazı projeksiyonlarını paylaştı. Microsoft tarafından “insanların ve şeylerin dijital temsillerinden meydana gelen bir dijital alan” olarak nitelenen metaverse, bunun yanı sıra insanların yerine avatarların yer alacağı bir internet ortamı olarak da tanımlanıyor. Tabii metaverse denince aklımıza insansız, tamamen dijital, soğuk bir dünya gelmemeli. Metaverse bir anlamda dijital yeteneklerimizi fiziksel dünyaya, fiziksel yeteneklerimizi de dijital dünyaya taşımamızı mümkün kılacak. Dünyanın dijital bir replikasının / temsilinin dijital ortamda yaratılması yıllardır konuşulan bir şeydi; bugün artık söz konusu dijital dünyada yer alma fırsatına sahibiz. Bundan böyle tüm organizasyonlar, süreçlerinin veriyle ve yapay zekayla güçleneceği, iş birliğine daha açık, fiziksel ve dijital sınırların ortadan kalkacağı yepyeni ve “hiper bağlı” bir dünyada var olacak. Çoklu bulut ve edge teknolojiler olmazsa olmaz unsurlar olarak benimsenecek. Hibrit çalışmaya geçiş de tüm metaverse teknolojilerinin yaygınlaşmasını hızlandıracak ve işletmeleri, bireyleri ve akıllı uygulamaları bir araya getirecek bu dijital ekosistem içinde tarafların birbirine güvenebilmesi her zamankinden daha da büyük önem taşıyacak. Microsoft olarak “geleceğin kimlik sistemi”ni inşa ederken bunu göz önünde bulunduracağız.

Tüm bunlara ek olarak, Nadella’nın gelecek projeksiyonlarına baktığımızda hem fırsatların hem de tehditlerin arttığını görüyoruz. Nadella, 2025 yılına kadar satış ve pazarlama süreçlerinin reaktiften daha çok proaktif hale geleceğine dikkat çekiyor. Öte yandan edge kullanımına analitik ve yapay zekayı da dahil eden endüstriyel kontrol sistemlerinin 6 kat artacağı öngörülüyor. Her yıl 6 trilyon dolar civarında harcamaya sebep olan siber suçların ise 2025 itibarıyla yıllık 10 trilyonluk maddi kayba neden olacağı belirtiliyor.

Cüneyt Batmaz