artwork

Güçlü kadın imajı 2016’da yükselişte

8 yıl önce

0

MediaCom’dan Sue Unerman’a göre 2016’da içerik ve iletişimde kadınları hedeflemeyi planlıyorsanız eski stereotipleri bir an evvel terk etmeniz gerekiyor.

Medyada güçlü kadın imajlarına artık daha sık rastlanıyor. ITV’nin I’m A Celebrity programında vahşi doğa mücadelesi veren Lady Colin Campbell, bunlardan biri. O sevse de sevmese de I’m A Celebrity’nin zekice bir oyuncu seçimi olan Lady C, güçlü kadınlar liginin bir parçası.

Başkaları da var elbette

Açlık Oyunları’nın son bölümü, Amerika’da sinema gişelerinde kasırga etkisi yarattı. Dubai’de de distopik bir tema parkı açılıyor. Burada, Katniss ve Peeta’nın Capitol’e yaptığı karanlık yolculuğu canlandırmak için de bir hız treni yer alacak. Heyecan verici.

Mıntıkanın kadın kahramanı olan Katniss tabii ki bir savaşçı. Lady C de öyle. Onlar güçlü, iddialı ve rekabetçi kadınlar.

Stereotipler iş fırsatlarına engel

Güçlü kadınlar her yerdeler, bir yer hariç: J Walter Thompson Küresel Planlama Direktörü Rachel Pashley’nin de yakın zamanda belirttiği gibi “reklam dünyasında çok az kadın kahraman modeli var.”

Kadınların yalnızca korumacı ve ilişkilerde iyi olan pasif yaratıklar olduğu yönündeki kültürel stereotipler hala sürdürülüyor. Bu stereotipler, markalama ve iş dünyasında büyük fırsatların kaçırılmasına sebep olabilir.

Kültürel farklılıkları anlamak için oldukça kullanışlı bir araç olan kültürler arası iletişim stilinin Hofsede modelinde yer alan kategorilerden biri “erkeklik”.

Buradaki tanımı “Para ve diğer maddesel kazanıma olduğu kadar, başarı ve rekabete de değer veren kültür” olarak yapılıyor. Buradan bizim, kadınların başarıya önem vermediği anlamını çıkarmamız gerekiyor. Çünkü bu kazanmakla alakalı değil.

Bu stereotipi bazen yönetim kurulu odasındaki tek ya da ilk kadın üyenin İnsan Kaynakları Direktörü olmasında da görüyoruz.

Tarihin savaşçı kadınları

Güçlü kadın nosyonuna kucak açmayan markalar kendilerini kültürel çekilmenin dev dalgalarından gelen rüzgara kapılmış halde ve milyonlarca insanla uyumsuzluk içinde bulacaklar. Son arkeolojik bulgular, erkeklik ve kadınlığa yönelik tanımlamalarla ilgili nosyonların doğal olmadıklarını kanıtlıyor. İlk medeniyetlerde durum böyle değildi. Yeni teknikler sayesinde erkek ve kadınların bir zamanlar nasıl yaşadıklarına dair varsayımlar yeniden yazıldı.

Antik mezarlıklar, modern adli tıp tarafından yeniden tanımlanıyor. Bir yüzyıldan uzun bir süredir, bilim adına yapılan kazı çalışmalarının ilk dönemlerinde, eğer bir mezarda silahıyla beraber gömülmüş bir ölü bulunursa, iskeletin bir erkeğe ait olduğu var sayılıyordu. Şimdiyse DNA testleri, mezarlıkların önemli bir bölümünde aslında kadın savaşçıların kemiklerinin bulunduğunu kanıtlıyor.

Yazar Adrienne Mayor, “The Amazons, Lives and Legends of Warrior Women Across the Ancient World” isimli kitabında, İskit mezarlıklarından elde edilen delillere göre, Demir Çağı’nda kadın nüfusunun neredeyse çeyreğinin savaşçı olduğunu yazıyor. İskeletin durumu gösteriyor ki, bu kadınlar sadece ev kadını değil aynı zamanda birer savaşçı.

Hadrian Duvarı’nda yapılan kazılarda bulunan iki iskeletin de, kalıntılardan yola çıkılarak, kadın süvari subayı olduğuna inanılıyor.

Buradan yola çıkarak onların da kesinlikle başarı ve rekabete ve hatta belki de maddi nesnelerin kazanımına değer verdiklerini varsayabiliriz.

Cinsiyetçi stereotipleri çöpe atmanın zamanı çoktan geçti. Markalar ve işletmeler, hepimizin herkesi maskülen ve feminen olarak şu an tanımlandığı şekilde bir genişlikle kimliklendirdiğimizi anlamalı.

Güçlü kadınlar yükselişte. 2016’da kadınları hedefleyen bir içerik ve iletişim planlıyorsanız, bu trendi kaçırmayın.

 

Sue Unerman

MediaCom CSO’su

 

 

Bu yazı ilk olarak Campaign Türkiye Şubat 2016 sayısında yayınlanmıştır.


Senin için
Tümünü göster
Canva, grafik tasarım yazılımı platformu satın aldı

Canva, grafik tasarım yazılımı platformu Affinity’yi satın aldı...