Google yapay zekayı eğitime taşımayı planlıyor

3 yıl önce

Teknoloji devi Google, eğitimi yapay zeka ile dönüştürme arzusunu ortaya koyarak etik soruları gündeme taşıdı.

Google CEO’su Sundar Pichai, 18 Mayıs’ta şirketin yıllık I/O Geliştiricileri Konferansı’nda konuşma yaparken, Google’ın şu an eğitimde dünyanın en güçlü kuruluşu olduğunu öne sürdü. Mountain View kampüs bahçelerinden canlı yayınlanan açılış konuşmasını yapan Pichai, pandemi sırasında Google’ın “öğrencilerin ve öğretmenlerin mekan fark etmeksizin öğrenmeye devam etmelerine” nasıl yardımcı olduğu konusunu vurguladı.

Birkaç dakika sonra ise Google’ın yeni AI dil platformunu duyurdu; şirketin uzun vadeli AI stratejisinin ana parçası LaMDA – Language Model for Dialogue Applications (Diyalog Uygulamaları için Dil Modeli). Bu araç ile öğrenciler dil ile ilgili doğal sorular sorabilecek; ilginç, gerçeklere dayalı ve mantıklı yanıtlar alabilecek.

Yapay zekayı öğretim ve öğrenime entegre ederek COVID-19’un yarattığı aksaklıkları bertaraf etmek için akıllıca bir uygulama olsa da gizliliği destekleyenler ve araştırmacılar arasında yeni endişeler uyandırıyor çünkü Google’ın öğrenciler ve okullarla ilgili uluslararası ölçüde verilere erişmesine izin veriyor.

Google’ın global sınıfı

Tüm dünyada okulların yeniden açılmasıyla ve öğrenciler fiziksel sınıflara geri dönerken Google, 2020’de elde ettiği büyük pazar kazanımlarının sürdürülebilmesini ve güçlendirilmesini sağlamak için çok çalıştı. Dijital öğrenme platformu Google Classroom kullanıcı sayısının bir yıl önce 40 milyondan 150 milyona ulaşmasıyla, 2021’in başlarında platform için yeni bir “yol haritası” duyurdu.

Classroom’un genişletilmesiyle veri toplama ve paylaşma konusundaki tartışmaların yoğunlaşması muhtemel. Avustralya ve İngiltere’deki üniversitelerden toplanan bir ekip tarafından yayınlanan araştırma, yüzlerce harici eğitim teknolojisi sağlayıcısının – Google’ın veri çekme eylemlerini platformun çok ötesine taşımasını sağlayan – Classroom’a nasıl entegre edildiğini vurguladı. Classroom’un yol haritası, öğretmenlerin daha sonra öğrencilerin tekrar oturum açmasına gerek kalmadan onları atayabileceği “Classroom eklentileri” aracılığıyla bu entegrasyonları genişletme planlarını doğruluyor.

Classroom’un genişletilmesi ve entegrasyonları, öğrenci verilerinin Google Cloud aracılığıyla platformlar arasında sürekli olarak toplanmasına ve paylaşılmasına dayalı farklı bir eğitim modeline öncelik veriyor. Bu gelişmelerde ticari amaç ile eğitim amacı arasındaki ayrımı belirlemek giderek zorlaşıyor.