Site icon Campaign Türkiye

Etkinlikte etkin veri

Yaptığımız etkinliklerde veri toplama çoğu zaman aktivitelerimizin önemli bir bölümünü oluşturuyor. Bu verileri toplarken de birçok amacımız olabiliyor; ürünümüz hakkında bilgi toplamak, müşterimizi tanımak, iletişim izni almak gibi. Etkinlik sonrasında da bu verilerin kullanımı ve ondan değer yaratabilmek de etkinliğin önemli hedeflerinden birisi konumuna geliyor.

Bir veriyi toplamadan önce aktivite sonrasında o veriden nasıl yararlanacağımızı çok iyi planlamalıyız. Hangi veri alanları daha kritik, bu veriler nerede nasıl saklanacak, nasıl analiz edilecek yoksa sadece basitçe müşteri iletişim izni mi alınacak? İzin toplarken günümüzün kritik konusu olan hukuki süreçlere uyum sağlanmış mı? Veriyi toplayacak kişiler doğru eğitimi almış, veriyi alabilmek için müşteriyi ikna edecek yöntemler iyi seçilmiş mi gibi birçok konu önceden planlanabilmeli. Tabii ki veri toplama, etkinliğin önüne geçecek bir faaliyet olmamalı ama etkinlik bittikten sonra da topladığımız verilerle baş başa kalacağımızı unutmamamız gerekiyor.

Etkinliğin gizli gücü:
Etkinlik sırasındaki veri toplamada sayısal olarak çok geniş rakamlara ulaşamıyor olabilirsiniz ancak nitelik olarak çok daha derin iç görülere ulaşmak mümkün olacaktır.

Pek çok kişiden ve kaynaktan veri toplanması, hem çok düzenli çalışmayı hem de oldukça uzun bir süreyi gerektirir. Bu verilerin güncelliğini ve dinamizmini korumak da hızla değişen, dijitalleşen ve evrilen tüketim kültüründe oldukça uğraş gerektiren bir yetenektir.

Etkinlik sırasında toplanan ‘İzinli Pazarlama Verisi’nin önemli bir sihirli gücü daha var: “Kişisel Temas” (5 duyuya hitap, duygusal bağ, deneyim & anı & hafıza). Etkinlik sırasında göz göze temas kurarak anket sunduğunuz, tadım aktivitesi yaptırdığınız, ürün deneyimi yaşattığınız ya da görsel-işitsel bir içerikle duyulara hitap ettiğiniz bir ortamın tüketici ile kurduğu bağı kolay kolay başka bir ortam sağlayamaz. Bu da tüketiciden hem o esnada daha doğru bir geri bildirim almanızı hem de sonrasında o kişiyle yapacağınız iletişimin kalitesini ve devamlılığını yükseltecektir. Bu deneyim, markanız ve müşteriniz arasında bir e bülten aboneliğinden ya da online anket ortamından çok daha kuvvetli bir köprü oluşturacaktır.

 

Cem Alpay

DPİD Denetim Kurulu Üyesi

Bu yazı ilk kez Campaign Türkiye’nin 117. sayısında yayımlanmıştır.

Exit mobile version