Site icon Campaign Türkiye

Etkin olan etkinlik, etki bırakır…

Geçtiğimiz ay içinde gerçekleştirilen ‘Ace Of Mice Exhibition’ programına Kurumsal İletişimciler Derneği olarak katıldık ve düzenlenen panelde, masanın kurum tarafındaki sesini temsilen, bizim gözümüzden başarılı bir etkinlik nasıl olmalı sorusuna yanıt aradık. Şirketlerin kurumsal iletişim alanındaki temsilcileri olarak tartıştığımız konuların içinde cevabını aradığımız en önemli soru, planladığımız bir etkinlikle istediğimiz etkiyi nasıl bırakabileceğimizdi. 

Hangi paydaş grubunu hedeflersek hedefleyelim, kurumların iletişim profesyonellerinin amacı, günün sonunda akılda kalmasını istediğimiz mesajın, kitle üzerinde istenen etkiyi bırakmasıdır. Bu süreçte, etkinlik ajansları ve şirketlerin takım olarak hareket edebilmeleri, başarılı bir işin kotarılması için çok önemlidir.

Hedef kitlemiz üzerinde istediğimiz etkiyi bırakacak bir içeriği hazırlamanın yolu, başarılı bir brief sürecinden geçiyor. Brief vermek kadar, hazırlanan anlatımı doğru anlamlandırmak da büyük bir meziyet. İşin en stratejik adımı olan bu ilk süreçte, şirketlere de ajanslara da büyük iş düşüyor. Kurumsal iletişim profesyoneli, şirketini iyi bilmeli ve doğru şekilde anlatabilmeliyse, etkinlik tasarımcıları da kendi alanlarını iyi bilmeli, dünyada sahne tasarımından, hikaye anlatımına kadar gündemde olan yeni eğilimlere hakim olmalı ve planlayacakları projede bunları uygulayabilmeliler.

Teknolojinin kullanımı, etkinliklerimizde fark yaratacak birçok yeniliği uygulama fırsatı veriyor. Hayal ettiğimiz görüntüleri somutlaştırmak artık çok daha kolay. Ancak, etkinlik planlamasını yaparken bu illüzyon içinde ana fikri kaçırabiliyoruz. Etki bırakalım derken, içerikten koparak görsellikle fark yaratmaya çalışıyoruz. Bu noktada, etkinlik tasarımcısı partnerlerimizden beklentimiz, bizlere doğru danışmanlığı sağlayarak, bütünsel yaklaşımdan koptuğumuz anlarda frene basmamızı sağlamaları oluyor. Bizler için masa başından kalkarak, iletişim stratejimizi sahneye dökme fırsatı veren etkinliklerde her zaman “Sky is the limit” olmamalı. Etkiyi görüntüyle değil, içerikle bırakmak, sürdürülebilir bir iletişimin de temelini oluşturuyor.

Yağız Yücel

KİD Yönetim Kurulu Üyesi

Bu yazı ilk kez Campaign Türkiye’nin 87. sayısında yayımlandı.

Exit mobile version