Ergun Gümrah: “Dünya alev alev yanıyor”

6 yıl önce

IDA Yönetim Kurulu Başkanı ve Goodworks Ajans Başkanı Ergun Gümrah, ekonomik durgunluk dönemlerinde yaşanan zorluklar ve yaratıcılık hakkında konuştu.

Hepimiz ekonomik daralma dönemlerinde reklam yatırımlarının düştüğünü, bu durumun ilgili sektörü zorladığını, ortaya çıkan zincirleme reaksiyon sonunda insanların daha kötü şartlarda, daha fazla çalıştırıldığını, ajansların daha az kazanarak ayakta kalmaya gayret ettiğini ve yaratıcı (!) ama ucuz yöntemlerle bu dönemi atlatmaya çalıştığımızı biliyoruz. Bu senaryo yıllardır hiç değişmiyor, kötüye gidiyor. Buna iletişimin geçirmek zorunda kaldığı değişimi ve bu değişimin sürekli ve süratli yapısını da eklersek, oldukça karamsar bir tablodan söz etmek mümkün.

Ölümlerden ölüm beğeniyor insanlık

Ancak benim asıl dikkat çekmek istediğim daha karamsar bir tablo var ki, artık konuya gözünü kapatanlar bile görüyor. Çünkü dünya alev alev yanıyor. Bir taraftan alev alev yanarken, bir taraftan da sellerle boğuluyor. Ölümlerden ölüm beğeniyor insanlık.

Bakınız komşumuz Yunanistan’ın başkentinde, haziran ayında 91 kişi hayatını kaybetti. Mati sahilinde alevlerden kaçamayacaklarını anlayan 26 kişi birbirlerine sarılarak ölümü kucaklamayı seçti. Yanan evler, arabalardan bahsetmek bana anlamsız geliyor böyle bir trajedi karşısında.

Güney Asya ülkesi Laos’da aşırı yağışlar, seller ve heyelan sonucu çevreci hareketin yıllardır karşı çıktığı hidroelektrik santrallerden biri sonunda çöktü, yüzlerce kişi kayboldu, 6 bin 600 kişi yersiz yurtsuz kaldı. Japonya’da yaşanan sel baskınlarında en az 225 kişi hayatını kaybetti, 13 kişi hâlâ kayıp, 8 milyondan fazla insana da evlerini tahliye etmeleri uyarısı ya da emri gönderildi.

Mesela Kuzey Kutup bölgesindeki Kanada’nın Quebec eyaletinde temmuz ayı başında 50 yaş üstü 90 kişi sıcaktan öldü. Bir daha yazıyorum; Kutup bölgesinde sıcaktan öldüler. Çok yakında İstanbul tarihinde görülmemiş bir yıldırım fırtınası yaşadık.

Zor zamanlar katlanarak büyüyecek

Bu listenin tamamı bu dergiyi doldurur ama sözü şuraya getirmek istiyorum: Ekonomik sorunlar ve bunun getirdiği zor zamanlar, küresel ısınma sayesinde katlanarak büyüyecek. Ekonomiyi ikinci planda bırakacak bir hayatta kalma sorunu kapımızın önünde. Asya, Afrika ve Ortadoğu’dan batıya doğru akan mülteciler bunun yalnızca öncü işaretleri.

Tam bu noktada iletişimcilere çok daha stratejik bir rol düşüyor. Günü kurtaran çözümler değil, kalıcı, radikal çözüm ve dönüşümler için şirketleri ve devletleri ikna etmek. Sürdürülebilir bir dünya, gelir dağılımındaki eşitsizliği azaltmak, kaynakları verimli kullanmak gibi bildiğimiz ama yapmadığımız şeyler. Bunu beceremezsek, verimli bir reklam / iletişim şirketi olmak, düşen bir uçakta bussines class’ta oturmak kadar değerli olacak.