artwork

Digit-elle beni

12 yıl önce

0

Çocuk: Baba! iPad de Assassins’ Creed’deki link’ten Facebook’a bağlandım. Orada yeni versiyonun reklam filmini izledim. Çok güzel lütfen indirebilir miyiz? Gerçekten çok ucuz! Ne olur? Hadi şifreyi gir!
Baba: ????!!!! Peki !!!!!????

Bu diyalog 7 yaşından sadece 3 ay almış oğulla babası arasında geçti. Bana birileri anlatmadı, bizzat şahit oldum. Zira bunları söyleyen oğlum, cevap veren de bendim. Ben ki oğlumun yaşındayken Uzay Yolu’nda Kaptan Kirk’ün “Atılgan, ışınla bizi!” (ya da daha havalı İngilizcesi ile “Enterprise, energise!”) komutuyla kaybolan adamları hayran hayran izlemişken şimdi oğlumun kendini ışınlamasına az kaldı. Sanırım fazla söze gerek yok. “Dijital” artık bir yaşam biçimi.

Normal olan artık ne?

Ne tesadüftür ki, geçtiğimiz ay PwC’nin küresel lansmanını gerçekleştirdiği Global Entertainment and Media (E&M) Outlook 2012-2016’nın mottosu “Dijitalde başlangıcın sonuna gelindi, çünkü artık yeni normal, dijitaldir” şeklinde belirlenmiş. Artık tüm şirketler insanların hayatlarına dijital bir şeyler entegre etmeye çabalamak yerine dijitalleşmiş hayatlara nasıl entegre olabileceklerinin ve orada ulaşmak istedikleri kitlelerle nasıl bağlantı kurabileceklerinin peşinde: Yani, “Dijital” artık “Yeni Normal”.

Artık yıllar öncesindeki gibi durağan web siteleri arasında sörf yapmanın çok ötesine geçen dijital yaşam tarzı, sunduğu nispeten daha ucuz ve hızlı olanaklar nedeniyle dünya ekonomisindeki kötü gidişat ile daha da körüklendi. Bu tarz yaşamlar “sosyal, mobil ve lokal” üçleme uygulamalarıyla daha da yaygınlaştı, hatta “global” ve “ticari” uygulamalar ile de derinleşti.

Gerçekleşme ve beklenti

Global E&M Outlook 2012-2016’da yer alan araştırma sonuçlarından anlaşılan, yaş ortalaması 29 olan Türkiye’de de dijital yaşam tarzının, E&M başlığı altındaki hemen tüm alt sektörlerde etkisini pozitif yönde gösterdiği yönünde. B2B, basılı ve dijital kitap, dergi, film, internet kullanımı, internet reklamcılığı, dijital ve basılı gazete, radyo, televizyon, müzik gibi alt başlıkların bulunduğu toplam 13 segmentte 2011 yılında 10,13 milyar dolar olarak gerçekleşmiş olan pazar büyüklüğünün 2016’da 16,16 milyar dolar büyüklüğe ulaşması bekleniyor. Büyümenin yönünün de “basılı”dan “dijital”e ve yanı sıra “sabit”den “mobil”e doğru olması öngörülüyor.

Bu pazar büyüklükleri, Avrupa’da 2011 yılında 13’üncü sırada bulunan Türkiye’yi 2016’da 10’uncu sıraya yükseltecek. Bu pazar büyüklüklerinin 2016 yılında, aralarına katılmaya çalıştığımız ve potansiyelimiz düşünüldüğünde demografik saha avantajımız olduğuna inandığım Avrupa Birliği’nin lokomotifleri olan birinci sıradaki Almanya’da 113,43 milyar dolar (2011-99,34 milyar dolar), ikinci sıradaki İngiltere’de 97,33 milyar dolar (2011-83,36 milyar dolar) ve üçüncü sıradaki Fransa’da 91,1 milyar (2011-77,1 milyar dolar) olması bekleniyor.

Gelecek beş yıl içinde E&M sektörlerindeki büyümenin Doğu’da (Orta ve Doğu Avrupa, Asya Pasifik) ortalama yüzde 7,2 düzeyinde olacağı tahmin edilirken Batı’da (Kuzey Amerika, Batı Avrupa) bu oranın yüzde 4,2 seviyelerinde olması bekleniyor. Buna karşılık Güney’de (Latin Amerika, Orta Doğu, Afrika) ortalama yüzde 10 büyüme beklenirken Kuzey’de (Kuzey Amerika, Avrupa) bu oranın yüzde 4,5 olması öngörülüyor.

Yani Batı’dan Doğu’ya, Kuzey’den Güney’e bir büyüme kayması görebiliriz. Bu veriler ışığında 2011’de dünyada 1,6 trilyon dolar olan gelir seviyesinin 2016 yılında 2,1 trilyon dolara ulaşması öngörülüyor.

Ne diyelim? Bu alanda çok büyüme ve bir o kadar da çok para var. İş ki doğru dijital yerde, doğru dijital zamanda olun.

Bu arada, televizyonda dijital yayın yapan radyo kanalındaki müzik eşliğinde yazımı yazarken, tabletten Wi-fi ile ulaştığım bazı web sitelerinden edindiğim bilgileri okudum ve arada sıkılınca Twitter, Linkedin, Facebook ve Instagram sayfalarına şöyle bir baktım. Campaign Türkiye’nin Twitter’da link’ini paylaştığı bazı reklam filmlerini izledim. Sonra masamda açık duran diz üstü bilgisayardan yine Wi-fi (VPN) bağlantısı ile Global intranete bağlanıp E&M Outlook verilerini de son bir kez inceleyip yazımı tamamladım. Ve sevgili Burçin Tarhan ile paylaşmak üzere e-mail ile gönderdim. Daha ne diyeyim?

Murat Çolakoğlu
PwC Türkiye Şirket Ortağı
Eğlence ve Medya Sektör Lideri

——————————————————————————

Murat Çolakoğlu kimdir?
1993 senesinde İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nden mezun olan Murat Çolakoğlu, öğrenimine devam ederken çalıştığı Dünya Gazetesi’nden sonra profesyonel iş hayatına 1 Ağustos 1993′de PwC Türkiye’de başladı. Çalışma hayatı boyunca PwC’de çeşitli seviyelerde sorumluluklar aldıktan sonra 2006 senesinde Şirket ortaklığına kabul edildi. Halen bu görevine devam etmekte olan Çolakoğlu, yerli ve yabancı şirketlere ve yatırımcılara vergi danışmanlığı yapmaktadır. Uzmanlık alanı Eğlence ve Medya Sektörü ve yanısıra Enerji Sektörüdür.

 

[arrowlist]

  • Bu yazı Campaign Türkiye’nin Temmuz sayısında yayınlanmıştır.

[/arrowlist]