artwork

Derine dalan kazanır

12 yıl önce

2

2011’de dijital yayıncılık Büyük Kanyon’un üzerinden resmen atladı! iPad 2, iPhone 4S ve ge­lişmiş diğer Android tabanlı işletim sistemlerinin çıkmasıy­la dramatik olarak şirketler büyülü dünyalarının olanakla­rını daha verimli yaymaya baş­ladılar. Kâğıt tabanlı yayıncı­lıktan dijital yayıncılığa geçerken avantaj kazanmak için bazı şirketler sadece suya parmağını daldırırken bazı­ları da suyun içine dalarak kendi kapasitelerini daha da geliştirdiler.

Peki 2012’de neler olacak? Dijital yayıncılık endüstrisi daha derinlere inmeyi nasıl planlıyor? İşte sizlere 2012’de takip edil­mesi gereken 5 dijital yayıncı­lık trendi…

Medikal yayıncılık

Hatırlamaya çalışın, doktor randevunuza gittiğinizde kaç doktor sizinle görüşmesini di­züstü bilgisayarla beraber yap­tı? Sanırım çok değil. Hasta ve doktor ilişkisini daha etkileşim­li ve verimli hale getirmek di­jital ürünlerle artık çok daha mümkün.

Tablet teknolojisiyle 2012’de medikal pazara katma değer yaratanlar büyük fırsat elde edecekler. Medikal sularda de­rinlere dalanlar mobil uygula­malar üretip bunları sunum teknikleriyle birleştirecekler ve hatta hasta işlemleri, hasta ta­kip sistemleri alanlarında bile katma değer sağlayabilecekler. Düşünün bir kere… Doktoru­nuzun elinde size ait bilgilerin olduğu bir tablet var ve sizin her türlü tedavi geçmişinize sahip. Ayrıca dünyanın her ye­rinden, aynı dalda çalışan dok­torlarla aynı uygulama vasıta­sıyla iletişim halinde. Grafik üzerinden değil de, akan gö­rüntü (video) ile size tedaviyi veya ilacın etki mekanizması­nı anlatabiliyor, tedaviye yanıt veren veya vermeyen kişilerden daha hızlı geri dönüş alabiliyor. Siz de daha kısa zamanda, daha çok bilgi elde edip tedavinize çok daha verimli devam edebi­liyorsunuz.

Perakende yayıncılığı

Mobil tabanlı uygulamaların belki de en çok kullanılanları­nın başında gelenler, dijital kataloglar. Fazla derine dalma­dan geliştirilebilecek bu basit uygulamalar, IKEA başta olmak üzere çoğu firmanın son kul­lanıcıyla işlevsel bağını daha da sağlamlaştırıyor.

Basılı mecrada on binlerce adet basılan ve dağıtımı yapılan ürün kataloglarının üretimi için harcanan zaman ve maliyet konusuna hiç girmeyeceğim. Lakin aynı birim zaman ve ma­liyetin daha azına, son kulla­nıcıları daha eğlenceli, ürün­lerle daha çok etkileşim kuracağı, kişiselleştirebileceği, beğendiğini paylaşabileceği, hatta rengine bile kendi karar vereceği bir katalogla tanıştır­mak 2012’de perakende sektö­rünün vazgeçilmezi olacaktır.

Eğitim yayıncılığı

Dijital dünyayı gelecekte sür­dürecekler için halihazırda ya­pılmış, okullara yönelik bir uygulama çeşitliliği ne yazık ki Türkiye’de henüz yok. Eğitim denizi gün geçtikçe genişliyor, derinleşiyor.

Günümüz öğrencilerinin su­numlarını etkileşimli hazırla­yabileceklerini düşünün. İçe­rikleri tartışma gruplarında paylaşıp video tabanlı konuş­tuklarını ve bunu mobil cihaz­lardan yapabildiklerini düşünün. Eğitimin eğlenceli bir hal al­masını ve bunun sonucunca daha ilham veren çözümlerle öğrencilerin yaratıcı fikirler üretmesini izleyin. Unutmama­mız gereken, eğlenceli eğitimin mutlaka yaratıcı sonuçlar do­ğuracağıdır. Mobil eğitim de­nizinde derinlere dalanlar ke­sinlikle inci bulacaktır.

Masal yayıncılığı

Halihazırda birçok uygulama ve oyun, filmlerden tanıdığımız karakterler üzerine inşa edilmiş durumda kendini göstermek­tedir. Lakin mobil cihazlar için bu içeriğin boyut değiştirmesi ve evrilmesi bir an meselesidir.

Örnek olarak çocuklar için mobil cihazlarda sunulan hikâye kitaplarını ele alalım. Bir film­den uyarlanan veya hikâyesinin nereden geldiği belli olan bu uygulamalar, çok ufak geliştir­melerle etkileşim kazanıp çok daha verimli hale gelebilirler. Çocuklar hikâyeleri artık oyun oynar gibi okuyabilirler, bunu üç boyutlu yapabilirler, bölüm­lerin akışını video olarak izle­yebilirler veya hikâyenin nasıl yapıldığını, nasıl ortaya çıktı­ğını deneyimleyebilirler. Çok daha önemlisi, sosyal olarak hikâyesini paylaşabilir veya oluşturabilirler. Gerçek kulla­nıcılarla oluşturulmuş belli bir senaryosu olan bir yaşayan mobil hikâye kitabına sahip olmak artık bir ütopya olmak­tan çıkabilir. 2012’de masal dünyası çocuklar dışında da ziyaretçi alacağa benziyor.

Oyun yayıncılığı

2011’in trendlerinin başında gelen oyunlaştırma (oyun un­surları kullanarak kullanıcılar ve marka arasındaki bağı güç­lendirme) kendini kanıtlamış­tır ve bu alanda derinlere da­lanlara önemli kapılar açacağa benzemektedir. Birçok oyuncak firması, hatta film endüstrisi ve “love mark” olan markalar bu alanda yatırımlara ciddi olarak başlamıştır.

Ciddi bir ticari başarı olarak kabul edilen Cars II filminin oyuncaklarına sahip olmayan çocuk neredeyse kalmamıştır. Mobil cihazlarla da uyum sağ­layan bu oyuncaklar, tableti olan ailelerdeki çocuklara ayrı bir deneyim sunmuş ve eğlence sektörüne büyük bir yenilik getirmiştir.

(Çocuk + Oyuncak) x Mobil cihaz = Yaratıcı Eğlence + Mar­ka Sadakati. George’un Haya­tı adlı Lego uygulaması, tableti olan Lego severlerin vazgeçe­meyeceği bir uygulama olmaya adaydır. Gerçek oyuncak ile entegrasyonun üst seviyede olduğu bu uygulama ile çocuk­lar hem yaratıcılıklarını geliş­tirmekte hem de eğlencenin ne kadar farklı deneyimlenebile­ceğini öğrenmektedirler. Tabii bu kadar üst seviye bir eğlen­cenin asıl gururunu oyunlaş­tırma mantığını gerçek ürünle birleştiren Lego yaşayacaktır. Eğlence şekli unutulabilir ama nereden geldiği asla unutulmaz.

 

Tolga Öztürk – Art Direktör