Bir günde geçirdiğiniz online vaktinizi nasıl daha verimli hale getirebileceğinizi hiç düşündünüz mü? Richard Koch online zamanınızı boşa harcamanızı önlemek için kullanışlı bir denetleme sistemi hazırladı.
Fakat asıl yardım eski bir dosttan geldi – 80/20 ilkesi. Muhtemelen bu ilkenin, sonuçların en az beşte dördünün genellikle kendi sebeplerinin beşte birinden kaynaklandığı gözlemine dayandığını biliyorsunuzdur. Biz de bu ilkeyi biraz da ustalıkla kullanarak, paramız ve emeğimizden az zamanda nasıl kazanç sağlayabileceğimizi bulabiliriz.
Ben de dahil çoğumuzun, sosyal medyayı ve online’da bir şeyler okuyabilmeyi, yaptığımız başka bir işe ara vermek için kullandığımıza dair bir teorim var. Benim kişisel bağımlılığım Twitter. Genelde tweet atıp ekranıma düşen birkaç haberi okuyarak yaptığım şeye ara vermek, ki bu benim için kitabımın yeni bölümünü yazmak oluyor, çok daha kolay ve bazen de eğlenceli gelebiliyor.
Elinizin altında dakikalarınızı harcayabileceğiniz böyle bir web sitenizin olması enerji toplayıp yeni fikirlerle tekrar yaratıcı aktivitenize dönebilmeniz açısından iyi bir şey olabilir. Ama online’da harcanan çoğu zaman, sonunda tatmin etmeyen, negatif bir deneyim olarak geri dönüyor. Yine de nedense dönüp bakmaya devam ediyoruz.
Peki çözümümüz ne? Benim önerim “online bilgi denetimi”. Şimdi kendinize şu soruları sorun:
- Online geçirdiğiniz zamanda en eğlenceli ve yararlı bilgilerin yüzde 10’u nereden geliyor? Bu tek bir site mi yoksa pek çok farklı siteden gelen net bir haber tipi mi? Ya da tek bir siteden az sayıda insanın yayınladığı okumaya değer yazılar mı?
- Hangi siteler ya da bilgi kaynakları size en kötü geri dönüş, fikir ya da deneyim veriyor? Size yüzde 20 harika malzeme veren sitelerin geriye kalan yüzde 80’i neyden oluşuyor?
- Online’da ne kadar zaman harcıyorsunuz ve bu zamandan nasıl kazanç sağlıyorsunuz? Bir haftalığına bilgisayarınızın yanına bir kağıt koyun ya da ne zaman telefon kullanacak olsanız yanınızda küçük bir defter bulundurun. Online olarak geçirdiğiniz zamanı bu deftere ya da kağıda kaydedin. Ne kadar zaman geçirdiğinizi, hangi web sitesinde vakit geçirdiğinizi, ne ile ilgili olduğunu yazın ve size ne kadar fayda sağladığını 0’dan 10’a değerlendirin. Bunu tek bir gün bile yapmayı başarırsanız sizi düşündürecek sonuçlar alacağınızı garanti ediyorum.
- Size offline geçirdiğiniz vaktinizin yüzde 10’unda iyi sonuç veren şeyler neler? Kendinize değer vermek, şirketinize, diğer insanlara? Şimdi bunu en verimli geçirdiğiniz online vaktin yüzde onluk kısmıyla kıyaslayın. Hangisi daha değerli? Fark dikkate değer mi?
- 24 saat online vakit geçirmemeyi deneyin. Bağımlılık sonrası bırakma belirtilerini bir kenara koyarsak, bunutekrar denemek ister misiniz? Neden?
- 24 saat içerisinde kaç saatinizi online olarak geçiriyorsunuz? Şimdi bu vaktin sadece onda birinde online olabileceğinizi hayal edin. Hangi aktiviteleri yapardınız? Bunu bir gün için deneyin.
- Sadece boş vaktinizde online olduğunuzu düşünün. Bu durum sizin genel üretkenliğinizi artırır mıydı azaltır mıydı? Peki mutluluğunuzu? Bunu da deneyeceklerinizin arasına ekleyin.
Kendi denetim sisteminizi hazırladığınızda, bulduklarınızı not edin. Sonra da sırasıyla şu aksiyonları alın:
- Online geçirdiğini zamanın en verimsiz yüzde 80’lik kısmını bırakın.
- Verimli, size iyi sonuçlar veren sitelerde geçirdiğiniz – aynı offline zamanla kıyaslandığında daha tercih edilebilir olan – yüzde 10’luk kısmı iki katına çıkartın.
- Bir şeye mola verme bahanesiyle online olmayı kesin bir şekilde durdurun. Örneğin, o gün kendiniz için belirlediğiniz hedefi başarana kadar online olmayın.
- Önemli offline işleri başarmanıza karşılık keyifli bir offline vakti kendinize ödül olarak verin.
- İki kere eğlenceli sayılabilecek online ara verdikten sonra işinizi bitirene kadar başka online araya izin vermeyin.
Eğer bu adımları izlerseniz, size söz veriyorum online olarak daha az vakit geçirmekten çok daha fazla faydalanacaksınız.
Richard Koch
The 80/20 Principle Yazarı