artwork

Çeşitlilik adına 2020 dileklerim

4 yıl önce

0

Heat’in Sr. Stratejisti Lindsay Wade, yeni jenerasyonun çeşitlilik dahil her konudaki açık fikirliliğinin umut verdiğini belirtirken 2020 için dileklerini kaleme aldı.

Endüstrimizde çeşitlilik adına pek de verimli bir yıl geçirdiğimizi söyleyemeyiz. Evet, zaman zaman bu konuda zirveye çıkan işler oldu: Absolut, Mattel ve Fenty gibi markalar sektörü doğru bir şekilde
yönlendirmeye yardımcı olan bazı çarpıcı çalışmalar üretti. Ve nihayet Cannes Lions da geçtiğimiz günlerde jüri içerisinde cinsiyet eşitliğini sağladıklarını açıkladı.

Ancak kabul edelim ki 2019, bize önümüzde daha çok yol olduğunu gösterdi.

Heat’teki ekibimizle reklam sektöründeki çeşitlilikle ilgili son derece kapsamlı bir araştırmaya başladık. 50 ülkeden 250 reklamı taradıktan sonra şunları keşfettik:

Ankete katılan şirketlerin %92’si, başrolde renkli bir kişi olması gerektiğini belirtirken, bu sayının yarısından azı yönetimde bu kişiler olması gerektiğini söyledi.

Markaların %94’ü bir kadının, lider konumda olabileceğini belirtirken, yarısından fazlası kadınlar için basmakalıp roller çizdi.

Ve bir markanın temsil edilmesi söz konusu olduğunda engellilerin, LGBTQ gruplarının ve farklı sosyoekonomik grupların bu konumda yer alabileceği ile ilgili görüş oranı %1’in altına düşüyor.

Bu istatistikler pek çok açıdan hayal kırıklığı yaratıyor.

Ancak, 2020’ye iyimser bir hava ile giriyorum. Belki de bunun nedeni, Z jenerasyonunun ırk, cinsiyet ve cinsellikteki çeşitliliğe nasıl bu kadar açık fikirlilikle yaklaştığını araştıyor olmamdır. Ya da belki de bu araştırma sırasında sık sık karşıma şu sorunun çıkmasıdır: Daha iyiye nasıl gidebiliriz?

Böyle büyük ve pek çok ayrıntıya dokunan bir sorunu çözmek için tam formülü bulmak zor. Ancak 2020’ye girerken, bizi çeşitliliğe biraz daha yaklaştıracak bir geleceğe götürebilecek, cesaret verici birkaç trend olduğunu düşüyorum.

“2020’de ortaya çıkan işi kimin yaptığı, kimlerin bakış açılarının baz alındığı ve stratejiden üretime, sürecin her aşamasında farklı seslerin masaya oturması için daha fazla tartışılacak.”

Nicelik değil, nitelik

Uzun bir süredir yaygınlaşmış bir zihniyet var; çeşitliliğin birazı bile iyiyse, fazlası çok daha iyi olacaktır. Evet, daha fazla çeşitlilik görmek istiyoruz ama lütfen, beni sonuna kadar dinleyin.

Reklamcılıkta benimsenen tavır da tam olarak böyle! Reklamda çeşitliliğe atıfta bulunan farklı kişilere olabildiğince yer veriliyor, ama başrollerde değil. Bunun elbette sakıncaları var; en önemlisi de başrolde göremediğimiz bu kişilere asla bireysel olarak fırsat verilmemesi.

2020 bunu değiştirebileceğimiz bir yıl. Reklamverenler, çeşitlilikte niceliğe öncülük etmek yerine, kaliteye öncülük etmeli.

Herkes masaya oturmalı

Kamera önünde neler olup bittiğine dair çok fazla konuşuluyor. Herkes sadece bu kısmı gördüğü için bu da son derece normal.

Görmediğimiz şey ise kameranın arkasında kimlerin olduğu, konsepti kimin oluşturduğu, stüdyoda ve toplantı odasında kimlerin söz sahibi olduğu… 2020’de konuşacağımız asıl şey bu olacak. Ortaya
çıkan işi kimin yaptığı, kimlerin bakış açılarının baz alındığı ve stratejiden üretime, sürecin her aşamasında farklı seslerin masaya oturması için daha fazla tartışılacak.

Başarısızlığı kabul etmek

Başarısızlığı kabul etmek ve bunu giderebilmek son derece önemli. Yaratıcı çözümler geliştirmek, disiplinler arası işbirliğini kurmak; müşterilerin ve toplumun karşılaştığı sorunları gidermekte bizler için aslında fırsat. Bu yüzden başarısız olduğumuzda bunu kabullenmek, daha iyisini yapmaya çalışmak, yaşadığımız soruna farklı çözümler üretmek son derece önemli.

Her zaman ileriye dönük, her zaman piyasanın nereye gideceğini tahmin etmeye çalışan bir sektörde çalışıyoruz. Bu yıl için kesinlikle bu saydıklarımdan çok daha fazlası gerekecek. Ancak şu anda bildiklerimizle bile 2020’de piyasayı etkileyebiliriz.

Çeşitliliği doğru bir amaç için doğru bir şekilde öne çıkarmanın tam zamanı!

Lindsay Wade
Sr. Stratejist, Heat

Bu yazı ilk olarak Campaign Türkiye 96. sayısında yayımlanmıştır.