Çağlar Gözüaçık: “Network’ler kadar erken kıyımlar yapmıyoruz”

Tazefikir Kreatif Ajans Başkanı Çağlar Gözüaçık, yaşamakta olduğumuz ekonomik durgunluk döneminde bağımsız ajansların neler yaptığını ele aldığımız 81. sayımızda görüşleriyle yer aldı.

Bağımsız ajanslar olarak daha çok ürettiğimizi ve var olma mücadelesini sadece kriz dönemlerinde değil, tabiatımız gereği sürekli verdiğimizi düşünüyorum. Elbette bu bizi krizlere karşı daha dayanıklı yapıyor diyemem ama daha hızlı kararlar alıp ilerleyebildiğimizi söyleyebilirim. Bunun yanında kârlılık ya da diğer konular konusunda daha fedakar olduğumuzu, insan kaynakları konusunda network’ler kadar erken kıyımlar yapmadığımızı düşünüyorum.

Avantajlar ve dezavantajlar

Avantajımız esnek yapımızda ve çalışkanlığımızda. Dezavantajımız bizlere büyük resimle ilgili fısıldayan birilerinin olmaması diyebiliriz. Çoğu zaman bu ne kadar gerekli, tartışılır. Ancak zaman zaman insan birileriyle dış dünyayı tartışmak istiyor.

Mevcut durumda kimsenin avantajlı olduğunu düşünmüyorum. Vehbi Koç’un deyişiyle “Ülkemiz varsa, biz de varız.” Genel ekonomi düzelmeden pazarlama iletişiminin de düzeleceğini ve büyüme trendine gireceğini sanmıyorum.

Biz bu dönemde de çok çalışıyoruz. Ülke olarak yapabileceğimiz en iyi şeyin etrafı izlemek ya da kaygı ile eylemsizlik haline düşmek değil, çok çalışmak olduğunu düşünüyorum. Biz de ajans olarak daha çok üretmeye gayret ediyoruz.

Fikrin ucuz olduğu bir ülkedeyiz

Türkiye’de iş yapıyorsanız her gününüz risk diyebilirim. Bu belki de işin doğasında olan bir durum. Sattığınız standart bir ürün olmadığı, yani ihtiyaca özel çözümler geliştirip parayı fikirden kazandığımız için her zaman o fikrin hayata geçememe ve ortaya konulan emeğin karşılığını alamama durumu var. Bu denklem içinde maalesef fikrin ucuz olduğu bir ülkedeyiz.

Aldığım en büyük risk Tazefikir’i kurmak ve sürekli büyütmek sanırım. Sonuçları genel olarak başarılı ama stresi de bir o kadar yüksek.

Bu aralar hemen her sektörle görüşmelerimiz var. Amiral gemimiz olan sağlık iletişimini en yüksek standartta yapmaya devam ediyoruz. Diğer yandan farklı sektörlere de yaratıcı çözümler sunmaya devam ediyoruz. Gelecek müşterinin hangi sektörden olduğundan çok markasına önem veren, bizim sunacağımız farklı bakış açılarını denemek isteyen, reklamveren olmayı öğrenmiş ve buna yatırım yapacak gücü olan bir müşteri olmasını arzu ederiz.

Bu yazı ilk kez Campaign Türkiye’nin 81. sayısında yayımlandı.