Birbirinizi rakip olarak görmeyi bırakın

GoDaddy’nin Teknolojide Kadın bursunu kazanan Seedcamp’in Pazarlama ve İletişim Grup Başkanı Natasha Lytton, akıllı kadınların neden başkaları için örnek olduğunu açıklıyor.

Kadınları seviyorum. Kadınlar birbirlerini desteklerken neler olduğunu görünce sevinirim. Cinsiyetleri nedeniyle hayallerinden vazgeçmeyen kadınlar bir araya gelip bir şeyler yapıyorlar, risk alıyorlar, sınırları zorluyorlar. Eğer beraber yaratıcı, teknik ve hatta tüm ticari sektörlere açık bir şekilde çeşitlilik kavramını getirmek istiyorsak tam da bugün ve bu yaşta bunun için gerçek bir güce sahip olduğumuza inanıyorum.

Cannes’da katıldığım ilk konuşmalardan biri, iki kadın ve bir erkekten oluşan üç kişilik bir paneldi. Panelin konuşmacıları ise: Facebook’un COO’su Sheryl Sandberg, Wieden + Kennedy’de CCO’su Colleen DeCourcy ve Airbnb’nin CMO’su Jonathan Mildenhall’dı.
Orada oturup sadece şunu düşündüm: Evet, ihtiyacımız olan tam olarak bu! Etkili, empatik, iddialı, başkaları için örnek teşkil eden akıllı kadınlar. Ve Sheryl, çoğumuzun  “Lean In” isimli kitabında rastladığımız bu noktayı gündeme getirdi. Konuşma sırasında erkek katılımcılardan, şimdiye kadar iş yerinde kendilerine patronluk taslanmış olanların ellerini kaldırmalarını istedi. Aynı şeyi kadın katılımcılardan da istedi. Aradaki fark ise son derece ezici oldu.

Kariyerim ve hayatım boyunca etrafımda birbirinden ilham verici kadınla dolu, inanılmaz bir çevrem oldu. Hem iş bağlantılarım hem de ailemde böyle kadınların var olmasından dolayı çok şanslıydım. Ancak beni ben yapan kadınların da aslında beni yere düşürmeye çalışan kadınlar olduklarını söyleyebilirim. En sevdiğim anlardan biri kariyerimin ilk günlerine ait: Müşteri ile olan toplantımızda konuşma cüretini gösterdiğim için yöneticime şikayet edilmiştim. Çünkü söylediğim şeylerin uygun ya da değerli olup olmamasının hiçbir önemi yoktu. Benden beklenen toplantı boyunca sus pus oturup sadece not almamdı.
Neden bunları anlatıyorum? Çünkü kendimiz için daha fazla fırsat yaratmak istiyorsak, diğer kadınları rakip olarak görmeyi artık bırakmamız gerekiyor. Cannes’a geldiğimden beri “vay canına harikasın” diyebileceğim pek çok kadınla tanıştım. Bu kadınlarla yarıştığını düşünmek yerine bir şeyleri yeniden dengelemek için beraber olmayı düşünmek ve bu şekilde hareket etmek çok daha yararlı olacaktır.

Yaratıcılık ve teknolojinin kanayan kenarında çalıştığım için çok şanslıyım. Fakat bu dünyada ciddi anlamda azınlık olarak yaşıyoruz. Katılmış olduğum son etkinlikte, 90 kişiden sadece 10’unun kadın olduğunu saydım. Evet, ben şanslı olanlardanım.

Dürüst olmam gerekirse, böyle bir yarışmayı kazanmak aynı zamanda birazcık da keskin bir kılıçla karşılaşmak gibi. Kesinlikle çok sevdiğim ve inanılmaz bir deneyim ve fırsat oldu benim için. Ancak hala çeşitlilik konusunun hayal kırıklığıyla dolu olduğunu da unutmamak gerekir. Asla bir simge olmak istemem ancak etkinliklere, konferanslara katılıp erkeklere de kadınlara da ilham veren, umut dolu, ilginç konuşmalar yapmak isterim.

Negatif şeyler düşünmeyelim. Harekete geçelim. Şaşırtıcı şeyler yapan kadınları takdir edelim. Risk alalım. Yenilgiyi yaşamaya izin verelim. Ve yaratıcı teknolojide öncülük eden kadınları tanıtalım.

Natasha Lytton
Seedcamp Pazarlama ve İletişim Grup Başkanı

Bu yazı ilk olarak Campaign Türkiye Temmuz 2017 sayısında yayımlandı.