Bir iletişim acısı olarak “celebrity spam”

Magazin basınından nefret ettiğini söylemeyen ünlü sayısı sanıyorum yok denecek kadar azdır. “Magazinciler mi tacizci yoksa duruma ünlüler mi çanak tutuyor” paradoksu ise tarihimizin çözülememiş satırları arasında hep huzur içinde yatıyor olacak.

Evet, artık eskisinden çok daha az magazin programına maruz kalıyoruz zannetsek de durum hiç de öyle değil. Televizyonda azalmış olsa da, özellikle sosyal medyanın artan ivmesiyle birlikte toplam maruz kalış sürelerimiz eski seviyesinde seyrediyor gibi görünüyor. Hem de arada magazinciler olmadan.

Bu durumun en önemli artısı, artık herkesi kendi doğal tavırları ile gözlemleyebiliyor oluşumuz. Kimin daha gerçek kimin daha sahte olduğuna aracıların sundukları ile değil kendi yaşadıklarımızla karar verebiliyoruz.

İşte bu interaktivite artık şirketlerin yeni marka yüzü arayışlarında da önemli bir derecelendirme kriteri haline dönüşmüş durumda. Markalar, çalışacakları marka yüzlerinin sosyal medya üzerinde de etkin ve sevilen isimler olmasını, buna bağlı olarak da kampanyalarını daha da yukarı taşınmasında görev almalarını bekliyor.

Markaların bu bakış açısı ünlülerimiz üzerinde de bir baskı oluşturmaya başladı. Büyük çoğunluğu bu mecralarda daha etkin pozisyon alabilmek için müthiş efor sarf ediyor. Hatta işin geldiği son noktada magazinciler sokakta harcadıkları mesailerin çok daha fazlasını sosyal medyada takipçi olarak harcamaya başladılar bile diyebiliriz.

Ancak ünlülerimizin üzerindeki “bir şeyler yapmalıyım” baskısı sevimsiz sonuçlar da doğuruyor. Bu noktada karşımıza çıkan en önemli başlık “Celebrity Spam”. Özellikle kendilerine gönderilen mesajları herkesle paylaşarak yarattıkları mesaj kirliliğine verdiğimiz bu isim her geçen gün daha korkunç bir hal alıyor.

Bireysel çözüm belli; takip etmekten vazgeçmek. Ama bu yazının amacı durumdan şikayet etmekten çok konuya dikkat çekmek. Birlikte çokça çalışmalar gerçekleştirdiğimiz ve gerçekleştireceğimiz arkadaşlarıma tavsiyem, kişisel markanızı interaktif mecralarda doğru yönetmek için mutlaka destek alın.

Özgür Karaçak / Interact Üyesi

Bu yazı Campaign Türkiye’nin Şubat 2013 sayısında yayınlanmıştır.