Aramanın geleceği…

Dijital dönüşümün etkileri hayatımızın pek çok alanında kendini gösterirken, bu dönüşümün lokomotifi olan internetteki kullanıcı deneyimleri de her geçen gün zenginleşmeye devam ediyor.

İşe kullanıcı tarafından bakalım. Bir yandan katlanarak büyüyen bir bilgi ve içerik evreninin nimetlerinden yararlanıyoruz. Diğer yandan bu devasa birikim içerisinde kendi ilgi alanlarımızla ilgili olan unsurlara en doğru, hızlı ve rahat şekilde erişebilmek, zamanla yarıştığımız da düşünüldüğünde, giderek daha fazla önem kazanıyor.

İnternetin kitleselleşmeye başladığı dönem göz önünde bulundurulursa uzunca denebilecek bir süredir kullanıcıların imdadına yetişen arama motorlarının da bu değişime ayak uydurması kaçınılmaz hale geliyor.

Zira hem artan bilgi miktarı hem de kullanıcıların ilgili sonuçlar konusundaki ihtiyaç ve beklentilerinin yükselmesi, bundan on yıl önce sadece belli sözcük veya harf öbeklerini bir bütün içerisinden bulup listelemekten çok daha fazlasını gerektiriyor. Bir başka deyişle, arama motorlarının bugünün farklı cihaz ve arayüzler üzerinden bilgiye erişmek isteyen kullanıcısına yarın daha da iyi hizmet verebilmek için sesle veya el yazısıyla arama gibi etkileşime yönelik kolaylıklar sunması rastlantı değil.

Yakın ve orta gelecek düşünüldüğünde kuşkusuz bunlar tam anlamıyla yeterli de değil. Google’ın İngilizceden sonra kısa süre önce Türkçe aramalarda da devreye soktuğu Knowledge Graph özelliği geleceğin arama ihtiyaçlarına cevap vermeyi hedefleyen projeler arasında yer alıyor.

Örneğin bir sporcunun adı yazıldığında yalnızca en iyi skorlarının değil benzer daldaki diğer sporcuları veya taraftarı olduğunuz takımı aradığınızda yakın zamanlı şampiyonluklarını görebiliyorsunuz.

Özetle artık hem ne dediğinizi hem de neye ihtiyacınız olabileceğini anlayıp, sonuçları ve keşif önerilerini bir arada getiren akıllı ve heyecan verici bir arama deneyimi dönemi başlıyor…

Bülent Hiçsönmez / Google Türkiye Ülke Direktörü

Bu yazı Campaign Türkiye’nin Haziran 2013 sayısında yayınlanmıştır.