artwork

Anlamlı markalar yaratmak…

4 yıl önce

0

Son 20 yılın en kritik gelişmesi aslında disiplinler ayrılığı. 2000’lerden sonra hayatımıza hızla giren internet kullanımı, mobil cihazlar ve beraberinde gelen çok ekranlılık gibi kavramlar sırasıyla etkilerini gösterdi. SMS’ler, MMS’ler kaybolurken binlerce mobil app iletişim dünyamızı yeniden kurguladı. Bu gerçeklik ile paralel olarak dijital ajanslar, dijital platformlardan iç görü çıkartan araştırma şirketleri vb. yeni nesil oyuncular sahaya çıkmış oldu. Bu oyuncularla birlikte disiplinler ayrılığını ve sonrasında da multidisipliner iletişimini öğrendik.

Bütün bu gelişmeler beraberinde çok daha derin veri analizi yapma şansı da getirdi. Dolayısıyla hedefleme olanakları ve raporları geliştikçe markaların dijital yatırımları, daha da arttı süreç içerisinde. Bugün dijital yatırımlar %50’nin üzerine çıkmış durumda.

Geldiğimiz noktada geçmişe dönüp baktığımızda ulaşılması imkansız olan dataları, kolayca süzüp bıraktığımız izleri çok rahat takip edebiliyor olsak bile hala yeterli olmadığını ve daha temiz veriye nasıl ulaşabileceğimizi düşünüyoruz.

Bu arayış bize gösteriyor ki aslında aradığımız şey gerçekten olan, olduğunu sandığımız değil. Bu da bugünün ve geleceğin iletişim anlayışının ne olması gerektiği ile ilgili çok net bir içgörü bizim için. Kampanyaların sonuçlarına bakarken gerçeği arıyorsak eğer, tüketicinin de aynı tavırla tüketim alışkanlıklarını yönlendirdiğinin farkında olmamız gerekiyor. Hayali vaatlerin devri çoktan kapandı.

Ne yaparsak tüketici ile ortak bir paydada buluşabiliriz, elde olanı nasıl tüketicinin yakınına sokabiliriz, asıl soru bu. Bu sorunun çözümü bizi bir sonrakine taşıyabilir. Ancak anlamlı markalar yaratmanın yolunu bulduğumuz zaman.

Trendi bu iç görü ile nasıl modelleriz sorusunu kendimize sorabilir ve cevapları arayabiliriz. Bu noktadan hareketle sektör açısından 2019 yılı çok renkli değildi. Genel ekonomik şartların da etkisi elbet yadsınamaz. Buna rağmen anlamlı kampanyalar gördük. Gerçekten var olan sorun ya da durumlara dokunan işler 2019 yılında konuşuldu. Bu yıl da aynı performansı yakalayabilen markalar konuşulacak. Biz de kendi adımıza bu şekilde kampanyalar kurgulamaya çalışıyoruz. Artık asıl öncelik anlamlı markalar yaratmak ve gerçeklik algısını tüketiciye ulaştırabilmek olmalı. Her şeye rağmen 2020, daha renkli bir yıl olacakmış gibi hissediyorum. Daha iddialı, daha yaratıcı işler görebiliriz bu yıl. İçerik bu yılın da en önemli konularından biri elbette. Yine bu yıl da müzik ciddi bir itici güç olacak, geçen yıl olduğu gibi. Geçtiğimiz yılların tekrarına düşmeyen, yeni işlerle kalabalıktan ayrışan kampanyalar bu sene de güzel sonuçlar elde edecektir.

YouTube özelinde, geçen yıl çok başarılı işler görmüştük. Yeni açılan kanallar, YouTube’a özel diziler vb. içerik; değerini bilen ve kaliteli içerik üretebilenler için trend listesinden çıkmaması gereken bir konu muhakkak.

Video tüketimi şekil değiştirerek büyümeye devam ederken bu değişimi basmakalıp öngörülerle sınırlamamak gerektiğine inanıyorum. Kısalan videolar, bumperlar, atlanabilir videolar hayatımızda tabi ama bu demek değildir ki her kampanya aynı kurgu ile ilerlesin. 2-3 dakikalık hatta daha uzun ve milyonlarca kez izlenen içerikler var. Önemli olan neyi, nasıl anlattığımız. Doğru kurgu ile kalıpların dışına çıkmak mümkün. Bunun gibi fikir ve stratejiler kendi trendlerini bugüne kadar nasıl yarattılarsa bu yıl da yaratacaklar.

Sadece izleyiciye değil, dinleyiciye de ulaşmak önemli bir içerik stratejisi olacaktır. Spotify ve alternatif platformların içerik anlamında doğru beslenebilmesi durumunda bambaşka hedef kitlelere yepyeni deneyimler sunmak mümkün.

Teknoloji kullanımı da elbette kişiselleştirilmiş iletişime ve deneyime enteresan fikirler katabilmekte. Bugüne kadar kullanımı çok meşakkatli olan birçok teknoloji artık çok uzağımızda değil. Önemli olan onu tüketicinin hayatına sokabilmek. Bu da ancak teknoloji kullanımını anlamlı hale getirecek doğru fikirlerle mümkün olabilir.

Bir taraftan yeni iletişim opsiyonları aramaya devam etmemiz elbette ciddi bir gereklilik. Diğer taraftan ise teknoloji sağlayıcıları aracılığıyla kullanıcı alışkanlıkları dahiline girmiş alternatifleri de iyi değerlendirmek çok mümkün.

Arttırılmış gerçeklik gibi teknoloji altyapılarını basit çözümlerle tüketici ile eğlenceli bir deneyim haline getirmek de bu yılın trendleri arasında yer alacaktır diye düşünüyorum. Paylaşılabilirliği yüksek olabilecek basit çözümlere en iyi örneklerden biri Instagram filtreleri örneğin.

Bütün bunların yanında 2020’nin en önemli trendi olacak konu; hedef kitlelerin sadece ekran karşısında değil, şahsen bulundukları okazyonlarda, o anda maruz kaldıkları, etkilerin ölçülebilir olduğu yeni mecraların oluşması ve çoğalması olacak. Farklı ekonomik modeller ve mecralar oluşturması çok muhtemel olan.

Bu minvaldeki fikirler 2020 yılı ve sonrası için alışkanlıklarımızı değiştirmemize yol açabilecek güce sahip olacaklar diye düşünüyorum.

 

Yalkın Yel,
Reklamania Kurucu Ortak

Bu yazı ilk olarak Campaign Türkiye 96. sayısında yayımlanmıştır.

Senin için
Tümünü göster
Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı Burak Dağlıoğlu: “Türkiye bölgesel bir üs…

T.C. Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi, Türkiye’nin sunduğu yatırım fırsatlarını küresel iş...