artwork

Aktivist döneme atlama zamanı

7 yıl önce

0

Creativebrief Genel Müdürü Charlie Carpenter, Cannes Lions Uluslararası Yaratıcılık Festivali’nin bizi başka bir aktivizm dönemine taşıyabileceğini anlatıyor.

Çeşitliliğin, bu yıl Cannes’da sadece konuşulduğunu söylemek onu oldukça hafife almak demek. Ve bana sorarsanız buradaki en önemli soru: Bu konu sadece konuşulacak mı yoksa artık bu yıl bir şeyler de değişmeye başlayacak mı?

Son birkaç yıldır çeşitlilik, sektörün -hem de kelimenin tam anlamıyla- dilinde. Özellikle de cinsiyet eşit(siz)liği.

Bence bu tartışmayı ilk olarak ortaya çıkaran ve ufkumuzu açan #LikeAGirl kampanyası oldu. Hem endüstride bu tartışmayı dile getirdi hem de konunun nefes almasını sağlayarak çok daha kurumsal bir şekilde ortaya çıkmasını başardı. O zamandan beri bu konuda pek çok yazı, etkinlik, panel, kampanya ve hashtag ile karşılaştık. Vicdanlar bir nebze de olsa hafifletildi, küçük de olsa bazı adımlar atıldı. Ancak bir süredir bu adımlar yavaşladı, halbuki endüstri olarak daha aktivist bir aşamaya girmemizin tam zamanıydı.

Şimdilerde ise, bu konuda sadece söylemiş olmak için sarf edilen sözlerden dolayı bir bıkkınlık hali hakim. Evet, yavaş yavaş çalışmalarda bazı değişiklikler gördük. Artık klasik bir şekilde düzenlenen toplumsal rollerde daha fazla sorumluluk alındığını ya da daha zorlu tasvirlere gidildiğini görüyoruz. Üstelik sadece yapılan işlerde değil endüstrideki iş gücünde de cinsiyet dengesinde çeşitli düzeylerde iyileşme olduğunu söyleyebiliriz. Fakat, aynı zamanda hala bazı sorunların büyüyerek devam ettiğini de rahatlıkla gözlemlemek mümkün.

Bunlardan en çok endişe verici olanı ise, son 12 ay içinde erkek ve kadın reklamcılar arasındaki ücret farkının %20,8’den %22,4’e kadar genişlediğini gösteren yeni bir kariyer ve maaş anketiydi. Evet, maalesef bu doğru!

Üstelik bu durum, sektörün reform liderlerinde belirgin bir kararlılığın olmasına rağmen yaşandı. Belki de başarmak istediğimiz sadece bu kadardır? O halde gerçekten de bu konuda huzursuz olmalıyız. Çünkü açıkçası, bu hepimiz için korkunç bir iddia. Peki Cannes bu yıl, bu konudaki tutumumuzu ve yönelimlerimizi değiştirmek için neler yaptı?

Festivalin kendi adına bu tartışmayı geliştirmek ve yürütmek için bir şeyler yaptığını rahatlıkla söyleyebiliriz. 2015 yılında Glass Lion’ı ortaya çıkararak özellikle cinsiyet eşitsizliği ve yine bu konudaki önyargıya dikkatleri çekti. Aynı sene #ThisGirlCan, #LikeAGirl ve #TouchPickle gibi kampanyalarla da bu çeşitlilik tartışmalarına yelken açmak için endüstriye daha fazla rüzgar sağlamış oldu. Sadece bu nedenle bile bu kutupları harekete geçirmek adına bir katalizör olarak görülsün ya da görülmesin, festival de jüri de hiç şüphesiz bir krediyi hak ediyor.
Yine de bu yıl Fransa’nın güneyinde bu konuda gerçek bir çaba içinde olan Campaign’in festivaldeki öncülüğünü izleyebildik.

“Eşitlik hakkında konuşmayı bırakın ve gerçekleşmesini sağlayın” başlıklı, görünür ve uygulanabilir bir kampanya izledik. Reklamcılık ve teknoloji sektörlerindeki çeşitliliğin “kederli” eksikliğini vurgulamak adına #CampaignforEquality, GoDaddy ile ortaklaşa oluşturuldu.

Ayrıca festival sırasında Airbnb kreatif ekipleri için işe alım planlarını açıklarken Abbott Mead Vickers BBDO da, yarı zamanlı kreatif işlerde cinsiyet eşitsizliğini ele almak için ve insanların aile hayatları ile iş hayatları arasındaki dengeyi sağlayabilmeleri için bir program başlattığını anlattı.
Buna ek olarak, Creative Equals da Cannes Lions’ta sahnedeki konuşmacılar açısından ‘50 / 50’ye gitme ve #SharetheSpotlight’a dikkat çekmeyi başardı. Bana sorarsanız, bundan sonra markaların çeşitliliğin daha net görüldüğü ekipleri barındıran ajanslara ağırlık vereceğini göreceğiz.

Ton değiştirmek cesaret verici olması yanında ilerlemeyi de sağlar. En iyi ihtimalle Cannes da hepimizi bir sonraki seviyeye taşımak için canlandırıcı bir rol oynamış oldu. Yeni bir evreye geçtiğimizde engelleri, yerleşik hale gelmiş tutumları yıktığımız için kaçınılmaz olarak rahatsız edici bir noktaya gelebiliriz. Tam da bu noktada kendimiz olmaya devam etmek çok önemli.

Ayrıca endüstri ve iş dünyası liderlerinin hareketsiz olanları uyarmak ve farkındalık yaratmak için övgü ve başarı kaygısını nasıl göz ardı edeceklerini de bekleyip göreceğiz. Aslında son derece endişe verici bir durum bu, çünkü bizler hala cesaret ve başarı arasındaki bölünmeyi aşmaya çalışıyoruz.

Charlie Carpenter
Creativebrief Genel Müdürü

Bu yazı ilk olarak Campaign Türkiye Temmuz 2017 sayısında yayımlanmıştır.