Avrupa Birliği, kağıt ve plastik ambalaj atıklarını azaltmak için yeni kurallar uygulanmasını teklif etti.
Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Kıdemli Başkan Yardımcısı Frans Timmermans ve Komisyon Üyesi Virginijus Sinkevicius, “Döngüsel Ekonomi Paketi” hakkında Brüksel’de basın toplantısı düzenledi. Teklif edilen yeni kurallar, doğal kaynaklar üzerindeki baskıyı azaltmak ve daha sürdürülebilir büyüme yaratmayı amaçlayan AB’nin Döngüsel Ekonomi paketi kapsamında sunuldu.
AB Komisyonu’nun daha önce pipet, çatal, bıçak, bardak, tabak ve yemek kabı gibi çeşitli tek kullanımlık plastik ürünleri sınırlandırdığını anımsatan Timmermans, “Bugün bütün ambalaj sektörünü döngüsel hale getirmek üzere bir adım atıyoruz.” dedi.
Timmermans, halihazırda pek çok ürünün çok büyük kutularda yer aldığını ve kargo siparişlerinin de gereğinden daha büyük paketlerde gönderildiğini aktararak, ürünlerin paketlenme şeklinin daha iyi hale getirilebileceğini söyledi.
Bazı kafelerde yemeklerin normal tabaklar yerine tek kullanımlık kaplarda sunulduğunu anımsatan Timmermans, bu nedenle tüketicilerin arkalarında “çöp dağları” bıraktığını belirterek “Aşırı paketleme, çevremize giderek daha fazla zarar veren çok önemli bir sorun.” diye konuştu.
Hazırladıkları teklifin ambalaj kullanımını azaltmayı hedeflediğini, aşırı paketlemeyi düşüreceğini vurgulayan Timmermans, daha fazla miktarda ambalajın yeniden kullanılabilir olmasını istediklerini, yeniden kullanılabilir ambalajların çevre açısından da olumlu olduğunu söyledi.
Timmermans, “Bütün ambalajların geri dönüşümü kolay olmalı. Ambalajlar mümkün olduğunca geri dönüştürülmüş malzemeden yapılmalı. İşletmeler bazı ürünleri yeniden kullanılabilir ambalajlarda sunmak zorunda kalacak.” ifadelerini kullandı.
Paket kapsamında AB ülkeleri, plastik şişe ve metal kutular için depozito iade programları uygulamak zorunda kalacak. AB ülkelerinin, kişi başına ambalaj atıklarını 2030’a kadar yüzde 5, 2040’a kadar da yüzde 15 düşürmesi gerekecek. Plastik içecek şişelerindeki geri dönüşüm oranlarının 2030’a kadar yüzde 30 ve 2040’a kadar yüzde 65 olması hedeflenecek.