Erdal Güner: AI, veri ve teknoloji yaratıcılığın tamamlayıcısı

Bu yıl özellikle Cannes Lions’taki varlıkları ve yaptıkları satın almalarla dikkatleri üzerlerine çeken danışmanlık şirketleri ve dijital platformlar, yaptıkları hamlelerle globalde değişim rüzgarları estirirken bu rüzgar Türkiye’yi nasıl etkilecek? Sektörün önde gelen isimleri yorumluyor…

Erdal Güner

Accenture Digital Türkiye Ülke Direktörü

Accenture Digital bünyesindeki Accenture Interactive son iki senedir 4.4 milyar dolar geliri ile dünyanın en büyük dijital ajansı haline gelmiş durumda. Son beş senede 13 ajans ve tasarım stüdyosu satın alan Accenture, 2017’de gerçekleştirdiği, Karmarama İngiltere ve SinnerSchrader gibi iki büyük ajans satın alması ile daha da güçlenerek, gelir bazında %51 oranında bir büyüme yakalamış durumda. Ayrıca New York Soho’da kurulan 900 metrekarelik dijital içerik stüdyosu, 3D baskı ve sanal gerçeklik çalışmalarıyla kreatif alandaki yerini iyice pekiştirmiş oldu. Geleneksel büyük ajansların yılda %1 ila %3 arasında büyüdüğü bir pazarda Accenture’ın yakaladığı bu ivme bu pazarın danışmanlık şirketleri tarafından nasıl yeniden tanımlandığının en önemli göstergesi.

Müşterinin dijitalleşme sayesinde etkileşimlerini kontrol edebildiği ve her an aktif olduğu bu yeni dünyada başarılı marka iletişimleri, reklam kampanyalarına dayalı bir çalışma zihniyetinden, 7/24 açık bir yaklaşıma dönüşmek zorunda. Markaları oluşturan şirketlerin, e-ticaret deneyiminden, fiziksel mağaza deneyimine kadar müşteri deneyiminin her adımına hakim olmaları gerekiyor. Bu iletişimlerin başarıya ulaşması için kritik olan nokta; veriyi, teknolojiyi ve kanalları iyi yöneterek doğru müşteriye doğru mesajlarla ulaşabilmek. Türkiye’de de müşteriler ile artık bu yöntemle iletişime geçebilen markalar daha fazla değer yaratıyorlar. Bu nedenle iletişim dahil bütün kanalların büyük bir hızla dijitalleştiği ve medya mecralarının da hızla değiştiği Türkiye’de de pazarlamanın hedef odaklı ve bütünsel bir bakış açısıyla ele alınması kritik bir hale geldi.

Pazarlamanın uçtan uça stratejiye, teknolojiye, analitiğe ve veriyi anlamlandırmaya olan ihtiyacı danışmanlık şirketlerinin bu alanda güçlü oyunculardan biri olmasına olanak verdi. CMO’ların marka ötesinde iş hedeflerine odaklandığı, markaların yapımcı şirketlerle direkt olarak çalışmaya başladığı ve kampanya bazlı reklamcılığın düşüşte olduğu bir dünyada, bütünsel servisler veren ve dijital pazarlamada yetkin danışmanlık şirketlerine yer açılmış oldu. Danışmanlık şirketlerinin üst düzey yöneticilerle hali hazırda bulunan güçlü ilişkileri, derin sektörel ve teknolojik uzmanlığı ve global iş güçleri bu şirketlerin pazarlamadaki gücünü artıran önemli etmenler arasında yer aldı.

Ayrıca görüyoruz ki BuzzFeed veya Onedio gibi dijital içerik üreticileri çok başarılı in-house kampanyalar yürütüyor. Bu noktada yapay zeka ve büyük veri gibi konseptlerde uzmanlaşmış olmak çok kritik. Biz de danışmanlık şirketleri olarak farklı mecralardan doğrudan dijital içerik stratejileri üzerine hizmet vermeye çalışıyoruz ve müşterilerin bu in-house içerik üretme yetkinliklerini geliştirmeye çalışıyoruz, içerik stüdyoları kurmaları konusunda destek oluyoruz. Bizim müşterilerimiz de aracı olmadan kendi müşterileriyle doğrudan iletişim kurmakla yakından ilgilenir durumda.

Bu noktada yapay zeka, veri ve teknolojinin yaratıcılığın tamamlayıcısı olduğunu unutmamak gerek. Bu yüzden yaratıcılık, teknoloji ve strateji bir arada ele alınmalı, hiçbirinin değeri azımsanmamalı. Bu dönüşüme yanıt vermek isteyen geleneksel ajanslar teknoloji ve veri analitiği yetkinliklerini geliştirmeye odaklanırken, danışmanlık şirketleri yaratıcılığı içselleştirmeye yönelik çalışmalar yapmaya başladı. Ancak bu konuda, rekabetten öte iş birliği fırsatlarını değerlendiren şirketler başarılı olacaktır.

Bu noktada sektörde farklılaşmak, değer önermesini iyi tanımlamaktan geçiyor. Biz Accenture olarak bu alandaki varlığımızı “uygulamalı yaratıcılık” olarak tanımlıyoruz. Tasarımı iş sorunlarını çözmek adına kullanmaya, teknolojinin insan için tasarlandığını içselleştirmeye ve yaratıcılığın girişimcilik ruhuyla serpildiğini şirketimize ve müşterilerimize aşılamaya çalışıyoruz.

Tüm bu nedenlerden dolayı, Accenture olarak tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de müşterilerimiz için daha fazla değer yaratabilmek adına bu mecrada da olası satın alma fırsatlarını sürekli değerlendiriyoruz.

Bu yazı ilk olarak Campaign Türkiye Ağustos 2017 sayısında yayımlandı.