artwork

2015’i iyi kapattık, 2016 daha iyi olacak

8 yıl önce

0

WPP Türkiye Ülke Müdürü Demet İkiler, grup adına 2015’te şirket içerisindeki değişimleri ve atamaları anlattı ve gelecek yıl için planlarını paylaştı.

Gerek Türkiye’de gerekse de dünyada 2015 ekonomik açıdan çalkantılı bir yıl oldu. İç karışıklar ve dünya liderlerinin çekişmeleri sonucunda reklamverenler bütçeleri kısarken bundan en çok etkilenen sektörlerin başında yaratıcı endüstri geldi. Buna rağmen WPP Türkiye Ülke Müdürü Demet İkiler 2015’in kendileri açısından olumlu geçtiğini söylüyor. 2015’te GroupM içinde önemli değişikliklerin yaşandığını ifade eden İkiler röportajımızda, Mindshare’in Genel Müdürü Özer Sata’nın gruptan ayrılacağını ve yaşanacak yönetici kadrosu değişikliklerini duyurdu. Bu değişikliklerin herkes için olumlu sonuçlar doğurduğunun altını çizen İkiler, 2016’da da reklamveren ve ajanslar arasındaki iletişimin kuvvetleneceğine dair inancının kuvvetli olduğunu ifade ediyor.

Burçin Tarhan: Yılın son günlerinde GroupM’de yeni bir yapılanma var. Ne gibi değişiklikler oldu anlatır mısınız?

Demet İkiler: GroupM’de uzun bir zaman sonunda önemli yönetici değişiklikleri yaşandı. Aslında biraz baştan anlatmak istiyorum. İlk değişiklik geçtiğimiz Haziran ayındaki MEC yönetici değişiklikleri idi. MEC’de Banu Tekin uzun süren genel müdürlük görevinden ve grubumuzdan ayrıldı. Onunla birlikte çalışan 2 genel müdür yardımcısını, genel müdür olarak atadık. Bu önemli bir değişiklikti. MEC bu anlamda yeniden yapılanma geçirdi. Tam MEC’deki değişiklikler bitti derken Özer Sata ayrılmaya karar verdi. Özer, benim çok uzun yıllar birlikte çalıştığım yol arkadaşım. Sadece Mindshare’in genel müdürü değil aynı zamanda bizim grubun çok önemli bir akıl noktasıydı. Hem yeni iş kazanımlarında olsun hem var olan işimizi geliştirmek anlamındaki stratejik yaklaşımları, yaratıcılığı ve vizyonu olsun bize değer katan bir arkadaşımızdı. Ancak Özer, uzun süredir kurduğu bir hayalin peşinden gitmek adına çok önemli bir fırsat yakaladı. Özer aslında her zaman kanal ve kanalda içerik yaratımı tarafında fikirleri ve gönlü olan bir arkadaşımızdı. Yaz aylarının son günlerinde çok önemli bir fırsat yakaladı. Türkiye’de bir kadın kanalı yatırımı yapmaya karar vermişti ve yatırımcı, bu işin başına geçecek kişiyi arıyordu. Özer’le de yolları kesişti. Özer de gerçekten buraya olan sadakatinde özverisinde tereddüt yaşamadığımız bir insandı. Fakat güçlü olan şey, onun hayallerini gerçekleştirmesini sağlayan fırsattı. Bu anlamda bizden ayrılmaya karar verdi. Biz de onu çok iyi tanıdığımız ve sevdiğimiz için, “Bu senin için bir fırsat, yolun açık olsun” dedik.

Burçin Tarhan: Zor olmuş olmalı…

Demet İkiler: Beni bütün gece uykusuz bırakan bir süreçti aslında. O gece düşündüğümde bu kararın önüne geçilemez olduğunu hissettim. O anlamda da çok hızlı bir biçimde kafamda yeni senaryo canlandı. Aslında bakarsanız bazen böyle süreçler zor alternatifler yaratır kişinin kafasında. Fakat bu sefer kolay bir biçimde canlandı. Bildiğiniz gibi Mindshare grubun en büyük ajansı, bazı arkadaşlarımız grubun en büyük ikinci ajansının başındaki ismin en büyük ajansın başına geçirilmesini olası gördüler. Ama benim için bundan öte bir şeydi. Ben 3-4 senedir GroupM ajanslarının yöneticileriyle çok yakın çalışıyorum. Hepimiz yönetim kurulu içinde de birlikte çalışıyoruz, onlarla derinlemesine dostluklar da geliştirdik. Bu anlamda Bülent Yar, grubun ikinci büyük ajansının başındaki insan olmasının ötesinde değerleriyle aslında Mindshare’e yeni bir soluk getirebilecek bir insan olarak kafamda canlandı.

Aslında, iki yönetici de birbirine benzemiyor. Özer’in ve Bülent’in karakteri birbirinden çok farklı. Mindshare’in ikinci 15 yılının Bülent’in değerlerinin katkı sağlayabileceği bir dönem olacağını düşünüyorum. Kafamda öylesine rahat canlandı ki bu resim, Bülent, Mindshare’e yepyeni bir soluk, yepyeni bir vizyon yepyeni bir can getirecek bir insan. Ama kolay değil çünkü 20 yılı aşkın bir süredir Mediacom’da. Ajansı seviyordu, ajans onu seviyordu, uluslararası Mediacom network’üyle çok iyi ilişkileri vardı. Onun için de böyle bir hamle çok büyük bir cesaretti. Cazip bir teklifti fakat bir taraftan da değer verdiği, değer bulduğu bir yerden çıkıp böylesine yeni bir mücadelenin içine atılmak kolay değildi. Ben bu kararı almasında ona çok saygı duydum. Tamam dedi, severek ve isteyerek; duygusal olarak zorlandığını biliyor olmama rağmen.

Burçin Tarhan: Mediacom’un başına kim geçiyor?

Demet İkiler: Bülent, Mindshare’in Genel Müdürü olmayı kabul ettikten sonra bu sefer Mediacom’un ikinci faslı nasıl olacak diye düşünmeye başladık. Bu noktada benim yıllardır birlikte çalışmak için fırsat kolladığım bir arkadaşım Tolga Üner gündeme geldi. 7-8 sene içinde ve daha önce de 2 kere grubumuzda önemli roller teklif etmiştik. Onu beğeniyoruz, bizim grup yöneticilerimizde olmasını beklediğimiz asgari müşterekler dediğimiz ortak bir paydamız var. Tolga da o değerlere sahip bir insan. Bu değerler nedir? Niyetle başlıyor. Pozitiflikle devam ediyor, yapıcı olmak, birbirine verdiği sözün arkasında durmak, ekip ruhu, çalışma enerjisi… Tolga, bütün bunlara sahip olan bir arkadaştı. Piyasadaki repütasyonu da az önce saydıklarımı kapsıyor. “Dışarıdan bir insan gelirse o gelir” dediğim tek insandı. Tolga, daha önce görüştüğümüzde ajansından kopamamıştı ama öyle bir zamanda tekrar sohbet etmeye başladık ki Tolga aslında bambaşka bir teklife gitmek üzereydi. Hayatında bir yol ayrımındaydı ve yakın olduğu başka bir teklif vardı. Belki ben ona ulaştığımda teknik olarak zaman çok geçmişti. Ama bu bir elektrik işi sonuçta, 2 saatlik sohbet sonrasında bir mesaj attı ve “Kafamı çok karıştırdın, yüzde 51” yazdı. Her şey iki günde oldu.

Normalde prosedür icabı atmam gereken adımların hiçbirini atmaya fırsatım olmadı. Ben kadere de inanan bir insanım. Sonuçta Tolga’yla iki gün içinde anlaştık. Ne yurtdışındaki onay prosedürleri zamanında işletildi ne Mediacom ve Mindshare network’leriyle yapılması gereken görüşmelerin zamanlaması tuttu. Gerçekten su o kadar hızlı aktı ki, karşı durmak anlamsızdı. Bütün enerjiler doğru bir biçimde yerine oturdu. Bülent, Mindshare’i kabul etti; Tolga, Mediacom’u kabul etti ve Özer de bütün bu değişiklikleri yürekten onayladı. O da “Bence en doğrusu oluyor” dedi.

Grubun içindeki diğer yöneticilerle de paylaştım, herkesin olsa bu kadar olurmuş dediği bir biçimde bütün taşlar yerine oturdu. Mindshare yönetimi de Bülent’e inanılmaz pozitif bir biçimde kucak açtı. Mediacom’daki arkadaşlarımız Bülent’in ayrılmasına çok üzüldüler ama Tolga’nın gelişini aynı pozitiflikle karşıladılar. Bizim sistematik çarkları bunların peşinden işletmek zorunda kaldık. Mediacom ve Mindshare network’ü ve diğer prosedürleri işlettik ve 22 Kasım itibarıyla Tolga bizimle olmaya başladı. Şu anda Bülent’le Özer’in ve Tolga’yla Bülent’in devir teslim süreci devam ediyor.

Müşteriler açısından da çok doğru sinyaller aldık. Sağ olsunlar, bizi her açıdan destekleyen müşterilere sahibiz, şu ana kadar her şey yolunda gidiyor.

Burçin Tarhan: Sanırım Neslihan Olcay’ın da pozisyonunda bir değişiklik var değil mi?

Demet İkiler Maxus’un başındaki arkadaşımız Neslihan Olcay da çok uzun zamandır dijital konularda kendine yatırım yapan bir arkadaşımız. Grupta, yönetim kurulunda dijital vizyonun bir  yön vericisi konumunda. Onun da bu pozisyonunu resmileştirmeye karar verdik. Neslihan, Maxus’taki görevinin yanında aynı zamanda GroupM yönetim kurulunda Chief Digital Development Officer yani dijitali geliştirmek ve gözetmekten sorumlu en üst düzey yönetici olarak yarı zamanlı çalışacak. Bu da önemli bir şey, kendisinin bize katacaklarını önemsiyoruz.

Bunun yanında GroupM University’yi de başlattık. Offline kadrolara ve yöneticilere çok geniş katılımla, dijital dönüşüm eğitimleri veriyoruz. Kıymetli bir şey, sadece yatırımlarla directComm’un alınması, Xaxis’in geliştirilmesi dijital dönüşümü başlatan şeyler ama bir yandan da bunu sahiplenecek, benimseyecek, müşteri perspektifine katabilecek yöneticiler ve çalışan arkadaşlarımız olmadığı sürece bu yatırımlar değerini bulamıyor. Şimdi GroupM University ile bu konuyu geliştiriyoruz. Neslihan, bu işe süpervizörlük yapıyor, GroupM İK’sı ile birlikte hem iç hem dış eğitmenlerle çalışıyor.

Çok gurur duyuyorum, her salı günü eğitimlere büyük istek var. Çoğu insan bu eğitimi aksatmamak için işini yapamıyor. Müşteriler de buna anlayış gösteriyor; sonuçta en sonunda yine onlara faydası dokunuyor.

Burçin Tarhan: Eğitimler ne zaman başladı?

Demet İkiler: Bir buçuk ay önce başladı.

Burçin Tarhan: 2015’i gerçekten büyük değişikliklerle kapatıyorsunuz…

Demet İkiler: Belki de zamanıydı. Biz yeniliği çok seviyoruz, yatırımı seviyoruz. Elimizdekini kaybetmeyi ya da var olanı değiştirmeyi o kadar sevmiyoruz. Bu bizim için çok önemli bir değişiklik. Bunun bu kadar akışkan olması, bende bu hissiyatı yaratıyor, bu kadar kolay bir biçimde su yolunu bulduysa, zamanı gelmiş demektir ve herkes için hayırlısıdır. Baktığınız zaman Özer’i kaybetmek hiçbir zaman grubumuz için hayırlı bir şey olamaz, demek istediğim o değil ama Özer için hayırlısının olduğuna, bizim bu süreçten başka bir değerle çıktığımıza inanıyorum. Onun bizden ayrılışı aslında bizim var olan sisteme mercek tutmamıza ve sistemin hayrına daha doğru adımlar atmamıza sebep oldu. Ben ileriye yönelik çok iyimser, heyecanlı ve pozitifim.

Bizim için önümüzdeki yılın odağı, bütün bu kuşandığımız silahlarla daha çok müşteri memnuniyeti elde etmek. GroupM’deki vizyon bu. Tabii zaman zaman yeni işler almak için heyecanımız var ama şu anda konumumuz var olan müşterilerimizi kapsamlı olarak kendimizi geliştirdiğimiz kasları da devreye sokarak memnun etmek.

Burçin Tarhan: 2015 tüm Türkiye için sarsıntılı bir yıl oldu. Genel olarak WPP şirketleri ve GroupM Türkiye nasıl kapatıyor bu yılı?

Demet İkiler: 2015’ten çok iyi çıktık. Gelir bazında büyüyen bir yıl. Kârlılık işi zor, biz bugünün koşullarında gelirlerimizi büyütüyoruz ama kârımız aynı şekilde büyümüyor bu da endüstrinin bir sorunu. WPP’nin şirket satın almaları devam etti. Başka satın almalar da var. Vizyon olarak grup, Türkiye’deki kararlılığından ne olursa olsun vazgeçmedi, yatırımlara devam etti.

Bunda haklı olduklarını da görüyoruz. 2016 için daha iyimseriz. Büyük müşteri kayıpları yaşamadık, müşteri kazandığımız bir yıldı WPP olarak. Ayrıca ödüllerle dolu bir yıldı. Pek çok uluslararası platformda, içerisinde Team Red’in Grand Prix’sinin de olduğu ödüller elde ettik. Mindshare, J Walter Thompson, Wanda, Plasenta, Y&R, 4129Grey bütün bu ajanslarımız başarılı bir yıl geçirdiler. Ödüllere doyamadık. Bu, WPP nezdinde de, Sir Martin Sorrell perspektifinde de dikkat çekti. Ödüller, yaptığımız işin çok tatlı bir meyvesi; hem repütasyon hem de kendimiz için. Bu yılı iyi kapattık. Gelecek yılın daha iyi olacağına inanıyorum. Endüstrinin iyiye gideceğine inanıyorum. Dernekte reklamverenlerle reklamcılar arasındaki diyalogun tekrardan yeşerdiğini görüyoruz. Önünüzü görebildiğiniz zaman işin hem özüne hem de kapsamına daha net odaklanıyorsunuz. Şimdi onun tekrar canlandığını hissediyorum. “İleriye yönelik neler yapabiliriz” konuşmaları hız kazandı.

Burçin Tarhan: 2016’da WPP tarafında yeni satın almalar olacak mı?

Demet İkiler: Evet var. Şu anda bir PR şirketi ile ilgili hızlanmış vaziyetteyiz. Spor yine bizim gündemimizde; biraz patinaj yapıyoruz ama bakıyoruz. Daha büyük entegre satın almalar olabilir diye düşünüyoruz. İşin her anlamında farklı uzmanlıklar olabilir diye bakıyoruz.

Biz dikey iş yapma biçimleriyle ilgili çok ciddi yol aldık. Bunlarla ilgili ortak ürünler çıkardık, araştırma şirketlerimizi daha doğru kullanmaya başladık.

Oralarda müşterimizin kullanımına yönelik işbirliklerini paketlendirdik, ürünleştirdik. Bunlar da çok önemli atılımlar.

Millward Brown alt katımıza taşınıyor. Başka değişiklikler de var, 4129Grey yeni yerine gidecek; Fulya’ya taşınıyor. Hogarth artık Türkiye’de; resmi lansmanı Ocak başında yapılacak. Geometry, Hogarth ve Cohn&Wolfe bir grup olarak yapılanıp daha sinerjik aktivitelerini sürdürecekler. Yeni yerlerine taşınacaklar.

4129Grey entegrasyonu zaten artık entegrasyon sürecini aştı, iş kazanır ve başarılı bir hale geldi. Ona da seviniyoruz, değişimlerin hepsi tatlı tatlı yerine oturuyor.

2016’da da hız kesmeden devam edeceğiz.

Bu arada TNS’nin başındaki arkadaşımız maalesef ayrılıyor. Murat Demiral kıymetli bir yöneticiydi. Onu yurtdışı için kaybettik, BAT’nin Global Consumer Insight’ın başına geçmek üzere. BAT de Kantar’ın çok önemli bir müşterisiydi. Sonuçta yabancı bir yere gitmiyor, Kantar’ın çok önemli bir müşterisi haline geliyor. Onu da bu vesileyle tebrik ediyoruz.

Demet İkiler

WPP Türkiye Ülke Müdürü

Bu yazı Campaign Türkiye Ocak 2016 sayısında yer almaktadır.

Senin için
Tümünü göster
Canva, grafik tasarım yazılımı platformu satın aldı

Canva, grafik tasarım yazılımı platformu Affinity’yi satın aldı...