artwork

Özenç Doğan ve Kağan Batır’dan kampanya yorumları

6 yıl önce

0

Deichmann Türkiye Pazarlama Direktörü Özenç Doğan ve Project House Health Kreatif Direktörü Kağan Batır’dan Kasım sayımıza özel kampanya yorumları…

1. Turkcell – Lifecell

Özenç Doğan 

Gençleri yakalama noktasında Gökhan Özoğuz’u seçmelerinin doğru bir hamle olduğu kanısındayım. Çekimin ilk saniyelerinde yer alan sarı elbiseliler özellikle Turkcell’in sarı renk konseptine gönderme yapmış. İzle, dinle ve keşfet mottolarını daha farklı bir şekilde konumlandırabilirlerdi diye düşünüyorum. Gençlerin izleyebileceği keyifli bir çekim olmuş.

 

Kağan Batır

Film çıktığı andan itibaren eleştiri yağmuruna tutuldu. Yapılan işi, “şeylere” benzetmek yerine “neden?” sorusunun cevabını aramak en doğrusu. Müzik orijinalden uyarlama olsa da hedef kitlenin damarlarında akan kanı kaynatacak seçim. Gökhan, X-Y-Z tüm kuşakları birbirine bağlayan bir karakter. Logo; sonsuzluk formu, rengarenk ve eğlence dolu bir dünya çağrışımı ile doğru bir tasarım algısı yaratıyor. Asıl önemlisi de o an yapmak istediğin birçok şeyi kendini çoklayarak yapabileceğin algısı. Müziğe oturtulan hedefe yönelik sözlerle belki de bu senenin en güzel işlerinden biri.


2. Teknosa

Özenç Doğan

“Sosyal dinleme tekniğiyle toplanan 226 bin datayı kullanan marka, ‘Teknoloji tüketicisi ne yaşıyor, ne istiyor?’ sorularına cevaplar aradı.” Bu noktada 226 bin data sayısal olarak ne kadar görkemli gözükse de elinizdeki sayının, onu anlamlı ve etkileyici bir hale getirmedikten sonra kesinlikle hiçbir anlamı yok. Önemli olan datayı etkili şekilde kullanıp efektif insight’larla bu datayı linklemek ve tüketicinin hayatına dokunabilmek. Marka, yaptığı kampanya ile bunu kısmen başarmış. ‘Durum buysa Teknosa’ gibi platformların kalıcı olabilmesi ve markaya uzun vadede katma değer yaratabilmesi için düzenli iletişim yatırımıyla desteklemesinin iyi olacağı görüşündeyim.

Kağan Batır

Teknolojik gelişmeler bizim maç heyecanımızı, özel hayatımızı ve hatta kariyerimizi etkileyebiliyor. Bu içgörü ile yola çıkılmış, harika bir şekilde uyarlanmış ve net bir mesajla sonlandırılmış kampanyanın tüketici tarafında da çok beğenileceğini düşünüyorum. Bilgisayar, TV ve telefon teknolojilerine bağımlı yaşayanların zihinlerinde Teknosa’yı, muadil teknoloji marketleri arasında “Lovemark” olmaya en yakın aday konumuna getirebilir.


3. Samsung

Özenç Doğan ve Kağan Batır'dan kampanya yorumları

Özenç Doğan

Mesajı gerçekten çok güçlü, hassas bir noktayı etkili şekilde inceliyor. İşitme engelli çocukların eğitim hayatında yaşıtlarından geri kalma durumunu minimize etmeyi misyon ediniyor, bu sebeple kıymetli bir çalışma olarak görüyorum.

Kağan Batır

“Çok iyi!” Sosyal sorumluluk projeleri, konuları ve içerikleri itibarıyla bizi yakalama potansiyellerine sahipler ve tanıtım çalışmalarını “yeteri kadar” özenle üretince bir şekilde ses getiriyor. Bu proje öyle değil. İsmi, içeriği, işlenişi, sanatı, prodüksiyonu “ses getiriyor”. İşitme engelli çocukların duyma yetilerindeki yetersizliğinin, var olan yeteneklerinin önüne geçemeyeceğini adeta damarlarımızda akan kanda hissettiriyor.


4. Nescafé

Özenç Doğan

Gençler için kahve tüketmek ne kadar cool olarak tanımlanabilir. Tabii ki bir bakıma aslında biz çayı seven bir toplumuz. Sabahları 7’den 70’e çay içmeden güne başlayamayız. Benim düşüncem, Nescafé ve ajans, çayın baskın olduğu bu noktada, gençlerdeki yumuşak içimli kahve içme alışkanlığını tırmandırmak üzerine güçlerini birleştirdi. Bunu da Şevket Hoca karakterini kullanarak Nescafé’yi kahvenin 1 numaralı rasyonel faydası ‘kendine gelmek’ üzerinden anlatmayı seçti. Efektif bir kampanya olarak görüyorum.

Kağan Batır

“Nescafe ve YouTuber stajyerleri” çok büyük bir fikre değil ama çok başarılı sonuçlara gebe. Fenomen kullanımı bir marka için heyecan verici olduğu kadar birtakım riskleri de taşıyor. Fakat Şevket Hoca bu riski sıfıra indiriyor. Kampanya, dijital kurguya dayandığı ve tüketici etkileşimini de barındırdığı için fenomenlere yönelmek akıllıca bir çıkış noktası. Şevket Hoca ve Nescafé markası özdeşleşmesinin, YouTuberlar ile tüketici arasında yaşatılması hedeflenmiş. Metinlerin hedef kitledeki “şık” etkisi tam kıvamında. Dijital kampanyaların etkisini es geçmeyen marka takdiri hak ediyor.


5. Ford

Özenç Doğan ve Kağan Batır'dan kampanya yorumları

Özenç Doğan

Ticari müşteriye, KOBİ’lere konuşan bir iletişim. Hikaye ve görüntü yönetmenliği bazında kalitesi yüksek bir çekim… Sadece süresi bana biraz uzun geldi. Filmin detayına girersek; günümüzde her ne kadar bu hassasiyet azalsa da “el emeği, göz nuru” denen bir tanımlama zanaatkarların hayatında bir dönem oldukça değerli… Zanaatkarın her detaya verdiği önem ile araç özellikleri arasında kurulan bağlantı ticari müşteri için Ford Courier’i tatlı bir tonda rasyonalize ediyor.

Kağan Batır

“Papatyalar” ve “Bunun tuşesi daha iyi…” kampanyanın benim için özeti diyebilirim. Ticari araç markalarının kullandığı “Aracını büyüt, işin de büyüsün!” mesajından ayrışarak, detayların ve kalitenin önemini, erkek giyim modacısı üzerinden işlemesi hedefe atış bir tercih olmuş. İşini büyütmenin yolunun sadece büyük bir araç satın almak değil, işine özen göstermek ve bu özeni sadece hammaddeye değil insana da dayandırması fark yaratan bir konumlama olarak göze çarpıyor. Packshot haricinde duyduğumuz tek metin “Bunun tuşesi daha iyi” ise tercih noktasında büyük önem taşıyor.


 6. Essenora

Özenç Doğan ve Kağan Batır'dan kampanya yorumları

Özenç Doğan

Konut rekabeti günümüzde farklılaştı. Aşina olduğumuz istekler artık alışılmışın dışında bir temada veriliyor. Ancak at yarışı konusuyla rekabette farklılaşmasına pek fazla anlam veremedim.

Kağan Batır

Fikir, anladığım kadarıyla “Konut alımında son kararı erkekler verir!” içgörüsüne dayanmış. Bu rasyonelle çıkan iş hiç de fena değil. Markanın sunduğu avantajlar ve imkanlarla “Biz sadece kendimizle yarışıyoruz.” algısı tüketici gözünde değerli. Yarış heyecanını “burun farkı ile kazanmak” kalıbına oturtarak tüketiciyi harekete geçirmesi dikkat çekici.

 

Bu yazı ilk olarak Campaign Türkiye Kasım 2017 sayısında yayımlandı.