Öyle PR’cılar gördüm ki!..

11 yıl önce

2

Kimileri kısaca “PR’cı” diyor küçümsemek için, kimileri “halkla ilişkilerci” diyor orta yoldan… Bazıları daha geniş çerçevede olaya mana katarak “iletişim sektörü temsilcileri” diyor.

Gazetecilerle iletişim sektörünün ilişkileri yıllardır tartışılır durur. İki taraf bazen el ele yürür bazen de çıkar çatışmasına düşer. Peki bu iki paydaşın ilişkisi nasıl olmalı? (Paydaş lafı bir PR becerisidir ve aslında gazeteciyi olaya 1-0 yenik başlatır.) Müsadenizle ben de bu sektörle ilgili gözlemlerimi paylaşmak istiyorum.

Yorumsuz örnekler vereyim, sonucu siz çıkarın…

• Öyle PR’cılar gördüm ki, gazetecilerden daha gazeteci. Temsil ettiği şirketin faaliyetiyle ilgili en iyi başlığı bulup olayı haberleştirir. Tek bir bülteniyle bütün gazetelere erişim sağlar. Böyle kıvrak zekalı bir PR’cı bulan şirketin reklama para harcaması gereksizdir.

• Öyle PR’cılar gördüm ki, temsil ettiği koca koca markalar için bile klişe cümlelerle kötü kötü bültenler yazar, sonra da gazeteye neden girmiyor diye hesap sorar. Böyle işbilmez PR’cısı olan şirketler iyi işler de yapsa da PR’cısı yüzünden gazetecide antipati uyandırır.

• Öyle PR’cılar gördüm ki; pitbull gibi, tuttuğunu koparan… Bir tanışırsan, kolunu kaptırırsın. Sanki iş ilişkisi değil, katolik nikahı kıydınız. Maillerine cevap vermezsin, telefonlarına çıkmazsın; seni Twitter’dan sobeler, kaçışın yoktur…

• Öyle PR’cılar gördüm ki, temsil ettiği şirket adına sana patronluk taslar. Temsil ettiği o ataerkil firmanın patronu ona otorite rüzgarı estirdiği için o da hırsla gazetecinin üstüne gider.

• Öyle PR’cılar gördüm ki, devamlı “Patronumuz sizinle bir yemek yesin” peşindedir. İşi gücü bırak, 12.30’da elegan bir mekanda yemeğe git. 2-3 kadeh şarap içilsin, “Cicibey” 1,5 saat ticari başarılarını, çocuklarının ne kadar akıllı olduğunu filan anlatsın sen de mecburen “hı-hı” deyip başınla onayla.

• Öyle PR’cılar gördüm ki, gerçek birer kriz masası yöneticisi. Gazetecilerin ağzının suyunun aktığı olaylarda basından hiç kaçmayan, aksine akıllıca bir açıklama ile temsil ettiği firmayı sıyıran. Hatta krizde bile üste çıkacak strateji ile olayı temsil ettiği şirket lehine çeviren.

Gelecek ay: Öyle gazeteciler gördüm ki!

Levent Ertem / Campaign Türkiye Yayın Danışmanı
levent@campaigntr.com

Bu yazı Campaign Türkiye’nin Şubat 2013 sayısında yayınlanmıştır.