Mobilin yükselişi ve augmented reality

Şu anda Bodrum’da ablamların evindeyim. Eşim denizi çok sevdiği için sürekli sahile gidip geliyoruz. Benim çok hoşuma gitmiyor. Yoruluyorum. Bir de acayip işim var, boşluklar bulup çalışmam lazım. Üstüne dijitalde bu yılki beklentilerime dair bir yazı talebi gelince, tabii çok sevindim.

Heyecanla bilgisayarın başına oturup ne yazacağım diye düşünürken aklıma babamın o sözleri geldi: “Temmuz, ağustos, Bodrum’un en kötü ayları. Eylülün sonuna doğru biraz toparlıyor. En güzel zamanıysa ekim, kasım.” Hakikaten burası fazla kalabalık ve sıcak.

Son birkaç sene, biz de dijitalde “Bodrum ağustosu”u gibi bir dönem geçirdik. QRcode. Big data. Augmented reality. Bunlar sanki Bodrum gecelerindeki köpük partileri gibiydi. “Storytelling”in tam olarak ne olduğunu anlamadım ama gece kulüplerinde yapılan yılan dansı gibi bir şey olabilir. “Content is the king” belki de fıkır fıkır bir yaz albümüdür.

Seneye hepsi değişebilir.
Yerine yenileri gelir.
Gidiş öyleydi. Ama bugün sanki artık her gün yeni bir kavram ortaya atılmıyor. “Mobilin yükselişi”nin esprisi bile baymaya başladı. Qrcode’lar gerçekten konulması gereken yerlere konuluyor. Datası olmayanlar big data projesi yapmaya çalışmıyor. Sonuna hashtag konulmayan bir şeyler de var olabiliyor.
Tüm bunlar bir tür olgunlaşma gibi gözüküyor bana. Demek ki eylül başı gibi bir yerlerdeyiz.
Demek ki her şey daha güzel olacak.
Ekim, kasım falan, en güzel zamanları işte.

Umut Özsayar

RD Dijital Seçici Kurul Başkanı

Bu yazı ilk olarak Campaign Türkiye Ağustos 2016 sayısında yayınlanmıştır.