artwork

Küratör çarpar! Ya göktaşı?

11 yıl önce

0

Şu anda Campaign Türkiye’nin Ocak 2013 sayısı elinizde, yazımı okuyorsanız 21.12.2012 bilinmezini başarıyla atlatmış, hayata devam ediyoruz demektir. Özellikle “Koyuver gitsin, nasılsa dünya batıyor” diyerek yurdumun ve dünyanın seçilmiş olduğu rivayet edilen bölgelerine gidenler yılbaşında çılgın partiler sonrası şu anda iş başında olmalılar. Can sıkıcı tabii! Hani inanmıyormuşum gibi geliyor olsa da yazıma bu şekilde başlama ihtiyacım yine de aklımın bir yerinde etkisinin varlığından sanırım.

Nasıl geçti habersiz!

Dünyanın yerinde olduğunu varsayarak, 2012 yılında iletişim, pazarlama ve reklam sektöründe gerçekleştirilen başarılı projelerin yanı sıra dünyada ve Türkiye’de en çok “kaliteli ve tüketici ihtiyaçları ile ilişkilendirilebilir içerik üretimi”, “B2C ilişkisinde özel bilgi güvenliği”, “en iyi bilinen bilinmeyenin tüketici davranışlarının takibi olduğu”, “korsan piyasası” gibi konuların ön plana çıktığını söyleyebilirim.

2012 senesinde artık iletişim, pazarlama ve reklam sektöründeki şirketlerin iş modellerinde merkeze çok yakın yerini bulan dijital süreçler hayatımızın bir parçası oldu. “Dijitalleşme” ifadesi, bilmiyorum herkes tarafından aynı şekilde mi tanımlanıyor ama bana göre son on yılda aşağıdaki safhalardan oluştu;

–         Web sitelerinin oluşturulması,

–         Bu mecraların iş modellerinin bir parçası olarak kullanılmaya başlanması

–         Web sitelerinde interaktivite sağlanması

–         Mobilleşen ve tabletleşen internet sayesinde tüketici ile yakın iletişimin dijital ortamda başlaması

–         Ev ortamında dijital içerik tüketiminin artışı

–         Dijital çoklu deneyim (henüz bu aşama gelişim düzeyinde)

Yaşasın yeni yıl ve yeni terimler

2013 senesinde de sınırı olmayan şekilde gelişimini sürdürecek olan dijital teknolojiler karşımıza ne sürprizler çıkartacak bakalım. Bu gelişimin bir sonucu olarak her gün binlercesi üretilen içeriklerin toparlanma ihtiyacı da gündeme geliyor. Kapanan senede başlayan ve yeni senede devam edecek sıcak konulardan birinin bu olduğunu düşünüyorum. Yani içerik küratörlüğü.

İçerik küratörlüğünü; belirli bir konuda online olarak ulaşılabilir bilgilerin sürekli takip edilerek aralarından en uygun olanlarının seçilmesi ve paylaşılması olarak tanımlayabiliriz. Yani arama motorlarının belirli bir yere kadar taşıdığı filtrasyonun otomatik olarak değil de insan eliyle yapılıp ihtiyacı olanın en az vakit kaybıyla ve en gerekli olanlarına ulaşabileceği durumun yaratılmasıdır.

Biraz gezindiğimde bu konuda başarılı olduğunu gördüğüm pearltrees.com, curationsoft.com, brainpickings.com gibi siteler gerek takipçilerinden derlediği gerekse kendi derledikleri bilgileri kolay anlaşılabilir şekilde sunuyorlar.

Bu çerçevede 2013 senesinde içerik küratörlüğünün yanı sıra “taksonomi” ve “folksonomi” kelimelerini de biraz daha fazla duyacağımızı düşünüyorum. Taksonominin Türk Dil Kurumu sözlüğünde yeri var. “Sınıflandırmada kullanılan kurallar bütünü” demek. Folksonomi sözlükte yok, yani henüz dilimize girmeyi başaramamış. Kendi aramızda “içerik kategorizasyonu” diyebiliriz.

Bizi kim koruyacak?

B2C ilişkilerinde kişisel bilgilerin gizliliği de 2013 senesinde biraz daha üst sıralarda konuşulacak. Zira dijital içerikten daha fazla gelir sağlamayı planlayan sektördeki şirketlerin siber güvenlik yöntemleri tartışılmaya başlanıyor. Evlerde salonların baş köşesinde duran akıllı televizyonlar aracılığıyla online olarak tüketilmesi beklenen dijital içerikteki artışın 2016 senesine kadar yüzde 44 seviyelerinde olması bekleniyor (PwC Entertainment & Media Outlook 2012-2016). Daha ne olsun? Evde, karşısında oturduğunuz televizyon aracılığı ile aldığınız içerik üzerinden, şayet içerik sağlayıcısı yeterli güvenlik yatırımını yapmamışsa, siber dış tehditlere açıksınız demektir. Acaba sigorta şirketleri bunun için de bir enstrüman geliştirir mi?

2-0-1-3. Bakalım bu sayılardan bu sene için ne çıkartacaklar? Hoş geldin yeni yıl!

Murat Çolakoğlu / PwC Türkiye Şirket Ortağı, Eğlence ve Medya Sektör Lideri

Bu yazı Campaign Türkiye’nin Ocak 2013 sayısında yayınlanmıştır.