artwork

‘Kağıt öldü’ ama cenazesi kalkmadı

11 yıl önce

0

Gazetecilikte “Kağıt ölecek” muhabbetini ben ilk 2002’de duymaya başladım. 11 yıl önce Tom Cruise’un “Azınlık Raporu” filminde görmüştük, adamın elinde bugünkü tabletler gibi bir şey vardı, sürekli manşet değişiyordu. “Gelecekte gazeteler böyle olacak” inanışı bende o zaman başladı. Haber değiştikçe yeniden gazete basmak mecburiyeti kalmayacak, güncel haberleri bu teknoloji ile sürekli takip edebilecektik.

Sonrasını biliyoruz, ABD ve Avrupa’da arka arkaya gazeteler kapanmaya, kapanan gazeteler hayatlarına internet üzerinden devam etmeye başladı. Dijital dönüşümü başarılı markaların web’deki abone gelirleri bugün kağıt baskı satış gelirlerini aştı. Dolayısıyla ‘dijital devrim’ gerçekleşti. Fakat “kağıt ölecek” muhabbeti hâlâ bitmedi. 10 yıldır “kağıt ölüyor, ölecek” deniyor ama nedense hâlâ ölmedi. Kariyerine dijital alanda devam eden bir gazeteci olarak bugün sizlere kağıt gazeteleri savunacağım. Neden mi?

Dijital devrim deyince artık New York Times, Financial Times ve WSJ gibi markaların başarı öykülerini duymaktan bıktım. Bunlar zaten kağıt baskıda da gezegenimizin en saygın gazeteleri. Üstelik dili İngilizce olduğu için dünyanın her yerine gazete dağıtmak yerine dijital yoldan ucuza erişim şansı yakaladılar. Türkiye’deki durum bu şablona hiç uymuyor. Tamam, Twitter ve Facebook çağında herkes gazeteci olabilir. Ev kadınları bile blog açıp içindeki birikimi sergileme şansına sahip oldu. Kağıt gazete işi ise tersine çok “zahmetli ve maliyetli” bir iş.

Fakat belki de zahmetli ve maliyetli olduğu için “kağıt” bir türlü ölmüyor. Düşünsenize 10-15 dolarlık bir siteyle kendi medyanızın sahibi olabilirken klasik gazete sektöründe var olabilmek için ‘milyoner’ olmanız gerekir. Kağıt gazeteler kalabalık bir takım çalışmasıyla ortaya çıktığı için üzerinde daha çok düşünülen yazı ve haberler içeriyor. Önüne gelen kağıt gazete çıkaramayacağı için de belki hâlâ değerli kalabiliyorlar. Okur olarak ben kağıt baskıda okuduğum haberlere daha bir inanıyorum. Özellikle sosyal medya mecraları ‘üfürük’ haberlere daha müsait. Hatta kimse kızmasın ama Türkiye’deki tüm gazete markalarının kağıt baskısı ile dijital versiyonları arasında ciddi ‘güvenirlik’ farkı var.  Bu farklar giderilmedikçe de ‘kağıt öldü’ muhabbetini bir 10 yıl daha dinleriz.  Peki hadi 7 yıl olsun! Tamam, tamam 5’te anlaşalım…

Levent Ertem / Campaign Türkiye Yayın Danışmanı
levent@campaigntr.com

Bu yazı Campaign Türkiye’nin Nisan 2013 sayısında yayınlanmıştır.