“İz bırakmak”

7 yıl önce

0

Hayır, kastettiğim kölesi olup, parçası haline geldikleri, basiretsizlikleri ve korkuları yüzünden kalkamadıkları koltuklarının popolarında bıraktığı “İZ” değil.

Ömrü boyunca asil bir amaca hizmet ederek nesiller boyu hatırlanacak faydalı işleri yapabilen ender insanlardan, tıpkı geçtiğimiz günlerde katıldığım Reklamcılar Derneği ve Reklamcılık vakfının düzenlediği “İZ” ödüllerinde hayatlarımızda çok özel yerler edinmiş, hayatlarını yaptıkları işe adamış ama insanlıklarını unutmamış bir avuç bireyin bıraktığı ,“İZ”leri takip edip kendi “İZ”lerini yaratabilenlerden bahsediyorum.

1968’den beri reklam, iletişim ve medya dünyasında küresel yayın olabilen ender yayınlardan birini ülkemize kazandırmak, kısaca “İZ” bırakmak için bugün huzurunuzdayız.

Serdar Erener, görüşmemizde şöyle dedi. “Bugün iyi bir reklamcı olabildiysem bu derginin hayatımda çok önemli bir yeri vardır; Campaign benim için bir okuldur.”

Evet zil çaldı, ders başlıyor… Şimdi herkes sınıflarına…

***

İlk sayımızda yukarıdaki cümlelerle başlamıştık yayın hayatımıza. Yukarıda yazdıklarımı tekrar okuyunca istemsiz bir gülümseme belirdi yüzümde. Yazdıklarım hala geçerli, bizler kendi adımıza önce iyi insanlar olmaya çalıştık, sonrasında da yararlı. Geride bıraktığımız 5 yıl içerisinde ‘İZ’ bırakabildik mi? Biz elimizden geleni yapmaya çalıştık, takdir sizlerin.
Çokça dost edindik, tek tek yazmaya sayfalar yetmez ama aralarında bazıları var dostluğun da ötesinde yerleri var ve sayıları bir elin parmaklarını geçmez. Kim olduklarını buradan söylesem nazar değecek diye korkarım. Sevmeyenlerimiz ve sevmediklerimiz de olmuştur mutlaka ama onlara bile sayfalarımızı açmaktan çekinmedik.

Peki bundan sonra ne olacak? Beş yıl önce kimseyle ilgili önyargılarımız yoktu herkese eşit mesafedeydik ama en azından işini iyi yapanlar ile başkalarının kötülüğünü isteyenleri çok kolay ayırt edeceğimiz olgunluğa eriştik. Bunu da kendi amaçlarımız için kullanmayacağız elbet ama deşifre etmekten de kaçınmayacağız. Bir dostumuzun da istediği gibi ‘kapalı kapılar arkasından konuşulanları, herkesin bildiği ama söylemeye çekindiği’ konuların üzerine gideceğiz, kısacası ‘zülf-i yare’ dokunacağız. Ayrıca son dört yıldır mesaimizin çok büyük bir kısmını verdiğimiz Kristal Elma Yaratıcılık Festivali’nde aktif olarak yer almama kararı aldık. Bu çok değerli sektör etkinliğinin gelişmesinde bir nebze payımız olduysa ne mutlu ancak kendi projelerimize odaklanma kararımız doğrultusunda Kristal Elma’ya desteklerimiz sürecek ama organizasyonuna talip olmayacağız. Yeni projelerimiz; Campaign Agency of the Year ve CTC Istanbul etkinlikleri ile ilgili bilgilendirmeyi iç sayfalarımızda bulabilirsiniz.

Yakından takip edenler bilir; ocak sayılarımızın tasarımı birbirinin devamıdır, hep kırmızı fonludur, kutlamayı temsil eder. Geçtiğimiz yıl ise ülkemiz için çok zor bir yıldı, kayıplarımızı, yaşadıklarımızı düşünerek bu yıl bir değişiklik yaptık. Önümüzde de zor bir dönem var ama umudumuzu yitirmeden birlik ve beraberlik içerisinde yolumuza devam etmek için biz kendi adımıza var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.

Geçtiğimiz beş yıl içerisinde emeği geçen tüm ekip arkadaşlarımıza ve desteğini bizden esirgemeyen tüm dostlarımıza teşekkür ederiz.

Özetle ‘İZ’ bırakmaya çalışarak yolumuza çıktık ve devam ediyoruz bizde de ‘İZ’ bırakanların izinde…

 

Sevgiyle

Ömer Erdem
Lift Content Factory Kurucusu
@omerdem

Bu yazı ilk olarak Campaign Türkiye Ocak 2017 sayısında yayımlanmıştır.