İcat etmek ve risk almak

İnsanlığın yaşam biçimini derinden etkileyen icatlar ve yenilikçi bakış açılarına baktığımızda, temel olarak hepsinin hayal gücünden ilham alan, kendini sürekli yenileyen ve bir anlamda hiç bitmeyen süreçlerin ürünü olduğunu görüyoruz.

Geçtiğimiz ay Berlin’de şirket kurucusu, ekonomist ve bilim adamlarından oluşan bir topluluğa seslenen Google İcra Kurulu Başkanı Eric Schmidt de, konuşmasında hem insanlık hem de şirket tarihinden verdiği çeşitli örneklerle ağırlıklı olarak inovasyonun bu yönüne değindi.

Gerçekten de pek çok icadın çıkış noktası hayal edebilmek, imkansız gibi görüneni mümkün hale getirmek ve var olanı sürekli geliştirmek konusunda genelden çok farklı düşünen, cesur, hatta cüretkar diyebileceğimiz zihinler değil mi?

Edison, Karl Benz ya da Wright Kardeşler’i ele alalım. Çağdaşları tarafından fikirleri ciddiye alınmayan, çılgınca bulunan bu mucitlerin kararlılığı olmasa bugün gecelerimizi aydınlatıp, yollarda, bulutların arasında inanılmaz uzun mesafeleri kat edebilir miydik? Ancak konu hiçbir zaman burada noktalanmıyor. Eğer bu icatlar gibi ortaya çıkardıkları endüstriler de aynı dinamizmi taşımasaydı, hala kanatları bezden uçaklarla ve ilk örneği üç tekerlekli olan arabalarla seyahat ediyor olurduk.

İnsanların hoşuna en çok bu yönü gitse de inovasyon kuşkusuz yalnızca teknolojik oyuncaklardan ibaret değil, bilgiye ulaşma yolundaki arayışımız ve insanlıkla ilgili bir konu. Bununla birlikte özellikle tüketici teknolojisi alanında atılan her yenilikçi adım tüketicilerin yaşam biçimi, alışkanlık ve beklentilerini geri dönülmez şekilde değiştirirken, markaları da bayrağı daha ileriye taşıyacak daha yaratıcı hamleler yapmak konusunda cesaretlendiriyor. Böylelikle teknolojik inovasyon, istihdamı ve yaşam standardını artıran ekonomik fırsatlardan yaratıcılık döngüsünü sürekli kılan girişimciliğe kadar uzanan geniş bir değerler zinciri yaratıyor.

Yeri geldiğinde risk almayı ve cesaret etmeyi gerektiren bu yaratıcılık döngüsünün sürekliliğini sağlamaksa gelecek kuşaklara karşı hepimizin görevi.

Bülent Hiçsönmez

Google Türkiye Ülke Direktörü

@bulenthicsonmez

Bu yazı Campaign Türkiye’nin Kasım 2014 sayısında yayınlanmıştır.