artwork

Hızlı ve perakende haber tüketim çağı

9 yıl önce

0

Bence her sabah bakkala gidip gazete alan insanlar dünyanın en sadık müşterileri. Yıllar önce internet gazeteciliği yeni başladığında ‘yakın gelecekte’ kağıt gazetelerin öleceği söylenmişti. Hatta ‘Future Exploration’ adlı bir kuruluş ABD’de son kağıt gazetenin 2017’de kapanacağını iddia etmişti. Kağıt gazeteler beklendiği kadar çabuk ölmedi ama çok da iyi durumda değiller. Türkiye’de bir iki gazete dışında hepsi zarar ediyor. 10 bin bile satmayan 20’den fazla gazetenin ömrünün daha ne kadar olacağını da göreceğiz. Kağıt gazeteler aslında ilginç biçimde nostaljik bir ürün olma yolunda ilerliyor. Yani “kahvemi içerken yanında bir şeyler okuyayım” diyen sadık bir müşteri, bugün her şirket için hakikaten paha biçilmez gelir kaynağı.

17. yüzyılda gazeteler ilk çıktığında “Artık kimse kitaba para vermeyecek” denmiş. Oysa şimdi bile (e-book olarak da okunsa) kitabın lezzeti başka.

“Şok gelişme”, “bomba transfer”

İnternet gazeteciliğinin en büyük dezavantajı ise okurun bitmek bilmeyen adrenalin tutkusu. Her an yeni bir bomba bekliyorlar. İnternet gazeteleri de biraz bunu için ‘bomba transfer’, ‘şok gelişme’, ‘son dakika’ gibi başlıklar atıyor. Oysa normal gazete okuru, bayiden aldığı kağıt gazetenin ‘dünkü haberler’den oluştuğunu ve aslında “bayat bir içerik” sunduğunu biliyor. Buna karşın mobil cihazından haber okuyan biri her an taze haber bekliyor. Aksi gibi taze haber sunmak hem pahalı hem de zahmetli bir iş. Nitelikli eleman isteyen, güvenli haberciliği de elden bırakılmaması gereken bir alan.

“Kağıt gazeteler ölüyor” derken, “dijital gazeteler”i iyi yaşatacak formüller de hala bulunamadı.

Kağıttan dijitale, dijitalden mobile

Kağıttan dijitale geçerken yaşanan ilan geliri kaybı, masaüstünden mobile geçerken daha fazla yaşandı. Sosyal mecraların da bu işten aslan payını almaya devam edeceği açık olduğuna göre ‘eski bir ürün’ diye aşağıladığımız kağıt gazetelerdeki kaliteli haberleri, ileride daha çok arayacağız gibi.

Levent Ertem

Campaign Türkiye Yayın Danışmanı

 

Bu yazı, Campaign Türkiye’nin Temmuz 2015 sayısında yayımlanmıştır.