artwork

Hikaye

7 yıl önce

0

Yıllar önce Eskişehir’de, iletişim bilimleri fakültesinde öğrenci olduğum dönemde okulun kütüphanesindeki Campaign global sayılarını okuyup “vay be” diye iç geçirmişken, yıllarımı Campaign Türkiye’de geçirmiş olmam, bir ‘hikaye’.

Campaign’in ilk sayısı çıktıktan hemen sonra, Maslak’taki ofiste Tolga Tuna ve Burçin Tarhan’la ‘kısa bir iş görüşmesi’ yapmışken şu anda bu sayfada bu satırları yazıyor olmam da bir hikaye.

İlk günlerimde “5-6 kişi için koca ofisi niye tutmuşlar ki” diye düşünürken (evet, 5+1 ev tutmuş coşkulu yeni evli çift gibi bir görüntü vardı bence) zamanla ofisin dolup taşması; yeni yayınların eklenmesi de bir hikaye.

Yine öğrencilik yıllarımda uzaktan baktığım ve “bir davetiyesini filan bulabilsek” diye arandığım Kristal Elma’nın ‘festivale evrilme’ sürecinin en başından beri içinde olmak ve her yıl üç gün boyunca “vay be, bunu biz yapıyoruz şimdi öyle mi” sorusunu kendime sorup gizli gizli ‘sırıtmam’ da bir hikaye tabii ki.

Hep şikayetçi olduğum, içime sinmeyen bazı konuları gündeme taşıyıp bizzat muhataplarına sorabilmiş olmam da neresinden baksanız iyi bir hikaye.

5 yıl gibi kısa bir sürede, anlatsak ‘ortamlarda’ ilgi ve takdir görecek, ‘bir şeyler başardık’ hissi verecek benzer birçok hikaye edindik. Ama bunlar hep yan hikayeler. Çünkü hepsinin nedeni ve bizim için aslolan Campaign’in kendisi. Yani benzer bütün hikayeler ve tabii ki hepimiz -Dostoyevski’nin söylediği gibi- Campaign’in paltosundan çıktık. Campaign gibi büyük bir markaya layık olmaya, onun içini doldurmaya çalıştık. Çalışmaya da devam ediyoruz. Acımasız eleştirilerinize, görüş ve önerilerinize her zamankinden çok ihtiyacımız var. Gördüğünüz yerde “şunu yanlış yapıyorsunuz” demekten çekinmeyin.

 

Akın Arslan
Lift Content Factory İçerik Koordinatörü
akin@lifttr.com

 

Bu yazı ilk olarak Campaign Türkiye Ocak 2017 sayısında yayımlanmıştır.

Senin için
Tümünü göster
Siz Hangi Tip Erkeksiniz?

“YKKD ile Söylemden Eyleme”...