Gazeteler çağı nasıl yakalar?

Tüm tiraj ve gelir raporları, reklam harcama rakamları gazeteler için siyah bir tablo çiziyor. Bu tablo beyaza dönüşebilir mi? Bunun için ne yapılması gerekiyor?

Gazeteler gerek global ölçekte gerekse ülkemizde hem tiraj hem de reklam payı anlamında düzenli olarak kan kaybediyor. Gazeteler, toplumları etkileyen ve kitleleri mobilize eden mecra olma konumundan uzaklaşıyor. Buna rağmen özellikle Türkiye’de yayınlanan gazetelerin çoğunluğu, yaşanan konjonktür değişimini görmezden gelerek geleneksel refleks ve alışkanlıklarla hareket etmeye devam ediyor. Peki dijital dönüşüm çağında gazetelerin savunma pozisyonu ne kadar sürdürülebilir? Gazeteler tiraj ve gelir kaybı sarmalından nasıl kurtulur? Hangi stratejiler gazetelerin gelecek vizyonlarını garanti altına almalarını sağlar? Bu sorulara cevap aramadan önce Türkiye’de gazetelerin genel durumuna kısaca göz atalım.

Tiraj kaybı artarak sürüyor

TÜİK verilerine göre 2011 yılında gazetelerin, ulusal ve yerel gazeteler olmak üzere, toplam tirajları bir önceki yıla göre %12,3 oranında geriledi. Gazete tirajları yıllık toplamda 2 milyar 432 milyon 181 bin 300’den, 1 milyar 130 milyon 183 bin 241’e düştü. Biraz daha geriye giderek etkin ulusal gazetelerin performanslarına bakalım. Hürriyet gazetesi 2005 yılında 537 bin tiraja sahipken, 2012’de satış sayısı 397 bine geriliyor; bu %26 düşüş anlamına geliyor…

Yayınlar bu tiraj düşüşü, gelir kaybı sarmalından nasıl kurtulur? Tolga Tuna analiz etti…

Peki yurt dışındaki gazeteler dijitalin gelişimini dezavantajdan nasıl avantaja çeviriyorlar? Tüm dünyadan en iyi gazete iletişim ve yeni yayın politikaları örneklerini Tolga Öztürk derledi.

Hepsi Campaign Türkiye Ekim sayısında…

Ayrıca bu dosya dahilinde yayınlanan ve Oray Eğin‘in gerçekleştirdiği Arianna Haffington röportajını [highlight color=”eg. yellow, black”]bu linkte[/highlight]; Levent Ertem‘in yazısını da [highlight color=”eg. yellow, black”]burada[/highlight] okuyabilirsiniz.