artwork

Dur şimdi, elinin hamuruyla!

11 yıl önce

0

Sene 1857, günlerden 8 Mart. Amerika, New York’a bir tekstil fabrikasındaki grev esnasında çıkan kargaşa ve sonrasındaki yangında ölenlerin çoğu kadınmış. Bu kadınlar ellerinin hamuruyla karışmışlar erkek işine, para kazanmak için çalışıyorlarmış. Ağustos 1910’da, yine aynı cüreti gösteren başka bir kadın, Almanya Sosyal Demokrat Partisi yöneticilerinden Clara Zetkin de ölen bu kadınların anısına 8 Mart’ın Dünya Kadınlar Günü olarak anılmasını Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansı’nda önermiş ve kabul edilmiş. 1977 senesinde de BM’de kabul görmüş bu uygulama.

Dünyanın en güçlü insanları listesinde ilk elli içinde sadece dört kadının ismi geçiyor. Acaba bunun nedeni kadınların gerçekten bu güçlü pozisyonlar için yeterli olmamaları mı yoksa siyasette kendilerini gösterebilmeleri için kadınlara yeterli hareket alanı ve şans tanınmaması mı? Bence ikincisi.

İş hayatına baktığımızda kadınların ağırlığı yıldan yıla artıyor. Bunu her yıl tekrarladığımız ve bu sene 16’ncısı yayınlanan PwC Annual Global CEO Survey’e katılan kadın CEO’ların sayısından da fark edebiliyorum. 68 ülkeden 1330 CEO’nun katılımıyla yapılan araştırmada sonuçlar sektörel ayrıma dayandığından “cinsiyet ayrımı yapmadan” bilgi vereceğim. Zira birinci kriter “cinsiyet”ten önce her zaman “insan”dır.

Yeni getiri arayışı

Araştırmaya katılan pazarlama, iletişim ve reklamcılık sektörünü temsil eden CEO’lardan yüzde 52’si bu sene yatırımlarının müşteri tabanını genişletme amacına yönelik olacağını belirtiyorlar. Hedeflenen yatırım alanlarının “yeni ürün ve hizmet geliştirme”, “yerel piyasalarda organik büyüme” ve “satın alma ve yeni ortaklılar kurma” üzerine olacağı anlaşılıyor.

Gelecek üç yıl içerisinde şirket gelirlerinin artacağı yönünde beklentisi olan yüzde 80’i temsil eden grup, en büyük endişe kaynağı olarak kendi şirketlerinden ziyade faaliyet gösterdikleri ekonomilerdeki dengesizlikler ve hükümetlerin yüksek borç ve bütçe açığı ile ilgili tavırları olduğunun altını çiziyor.

Atıfta bulunulan ülkelerdeki dengesizlikleri düzeltmeye çalışanlardan birinin ve hatta en önde geleninin bir kadın ve adının Angela Merkel olduğunu ve Dünyanın En Güçlü Kadınları sıralamasında birinci, Dünyanın En Güçlü İnsanları sıralamasında da ikinci olduğunu burada belirtmek gerek.

Endişe kaynakları

Birinci sıra geçen sene de aynıydı: Tüketici harcamaları ve alışkanlıklarındaki değişim. Katılımcıların yüzde 75’i bu konuyu öncelikli takip edilmesi gereken bir “endişe” kaynağı olarak göstermiş.

İkinci sırada ne mi var? Yüzde 73 katılımcı oranı ile “artan vergi yükü”. Kaçma, ama kanunlar çerçevesinde kaçınabilirsen kaçın.

Yüzde 61 ile “hızlı teknolojik değişim” de üçüncü sırada yerini alıyor. Yani aldığımız teknolojik bir ürünün daha biz mağazadan çıkmadan yerini yeni teknolojilere bıraktığı bir ortamda büyük yatırım kararları vermek öyle göründüğü gibi kolay değil elbette.

Gözler nerede?

CEO’ların hepsinin gözleri müşterilerinde. “Şirketinizin stratejisi ile ilgili kararları verirken hangi grupların etkisi vardır?” sorusuna verilen cevapta pazarlama, iletişim ve reklamcılık sektöründeki tüm CEO’lar “müşterilerim” cevabını vermiş.

Katılımcıların yüzde 89’u çalışanların, yüzde 87’si de rakiplerin etkisine değinirken, yüzde 70’lik bir grup da sosyal medya kullanıcılarını stratejik kararlara etki eden faktörler arasında göstermiş.

Görüldüğü üzere CEO’luk geniş bir bakış açısı ve muhakeme yeteneği gerektiriyor. Bakılacak çok yer ve değerlendirilecek çok veri mevcut.

Operasyonel verimlilik

Geçen yıl araştırmaya katılanların yüzde 74’ü önümüzdeki on iki ay içinde şirket stratejilerinde kapsamlı değişiklikler yapılacağını öngörmüştü. Bu yıl bu şekilde düşünenlerin oranı artmış. Aynı soruya verilen cevaba yüzde 84 olumlu yanıt vermiş. Hızlı teknolojik gelişimin körüklediği tüketici alışkanlıkları ve harcama eğilimleri şirketlerin yol haritalarını müşterilerine uydurma mecburiyetini getiriyor.

Aslına bakarsanız başarı, eğilimleri takip etmek değildir ya, neyse. Önemli olan sizin çizdiğiniz haritanın takip edilmesini sağlamaktır. Yani gündemi oluşturacak stratejiler çizmektir esas olan.

Sanırım bu tarz düşünen CEO’ların yüzde 88’i müşteri sadakatini artırmaya dönük yeni stratejiler üzerinde çalışacaklarını belirtmiş.

Son olarak da yine tatsız konu olan maliyet azaltıcı önlemler sorulmuş. Geçen yıl araştırmaya katılanların yüzde 78’i gelecek 12 ay içinde maliyet azaltma yönünde çalışma yapacaklarını belirtmiş. Bu yıl, geriye dönük olarak bu konuda ne yapıldığı sorulduğunda katılımcıların yüzde 77’si bu tarz önlemleri aldıklarını belirtmişler. Demek ki stratejiler kağıt üzerinde kalmamış.

Değerli kadınlar, Dünya Kadınlar Günü’nüz kutlu olsun.

Murat Çolakoğlu / PwC Türkiye Şirket Ortağı, Eğlence ve Medya Sektör Lideri

Bu yazı Campaign Türkiye’nin Mart 2013 sayısında yayınlanmıştır.