artwork

Castrol, benzersiz bir deneyim yaşattı

9 yıl önce

0

1980’li yılların başları; Antalya’da yapılan pist yarışları sayesinde otomobil sporları ile ilk tanışmam. Bir sponsor marka dikkatimi çekiyor. Belli ki bu işi ciddiye alıyorlar, yarışlarda farkları sadece pilotları ve otomobilleri ile değil ekibin çadırları, servis araçları, takım üyelerinin giydiği montlar, ah o güzelim montlar… Ralli Dünyası dergisini satır satır okurken bir ilan dikkatimi çekiyor: “Castrol takım montuna sahip olmak ister misiniz? Müracaat için adres aşağıda”. Yıldırım hızı ile babamın yanındayım, yakında İstanbul seyahati var ne yapıp edip o montu aldırmam lazım, her sabah işe onunla gidip bonus topluyorum. Ve zafer… Allah rahmet eylesin, montun satıldığı adresi epey zorlanarak bulmuş, bayağı bir söyleniyor ama mont ellerimde, en mutlu günlerimden birini yaşıyorum. Mahallede, okulda, gittiğim yarışlarda epey havam oluyor, kapalı servis alanlarına montun forsu sayesinde sorgusuz sualsiz girebiliyorum, beni takımdan sanıyorlar. Özetle Castrol ile ilk tanışmamızın hikayesi böyle. Aradan yıllar geçiyor, yarıştığım otomobilin sponsorları arasında yer alacak kadar ilerliyor ilişkimiz.

Yıl 2014, aylardan Mayıs, yine otomobil sporları sayesinde tanıştığımız Castrol Türkiye Halkla İlişkiler ve Sponsorluklar Sorumlusu sevgili Duygu Deniz arıyor. Heyecanlı bir şekilde yeni bir projeden bahsediyor: “Castrol Edge ile Güçlü Deneyimler”. Hemen randevulaşıyoruz ve Duygu ile birlikte Castrol Türkiye ve Hazar Bölgesi Direktörü sevgili Kerim Kermen ile birlikte keyifli bir sohbet gerçekleştiriyoruz. (Merak edenler Campaign Türkiye web ve tablet arşivinden Haziran 2014 sayımıza ulaşabilir.) Bu sohbet esnasında, Güçlü Deneyimler projesinin 2014’teki son ayağına benim de katılımım için nazik bir davette bulunmuşlardı.

Yol arkadaşlarım Duygu Deniz ve Cenk Çevik…

24 Ekim tarihinde sevgili Duygu, Güçlü Deneyimler projesinin son talihlisi sevgili Cenk Keskin ve bendeniz Atatürk Havalimanı’nda Dünya Ralli Şampiyonası’nın sondan bir önceki ayağı olan İspanya Rallisi’ne doğru yola çıkmak üzere buluştuk.

Aynı zamanda benzersiz bir deneyim

Barselona Havalimanı’ndan itibaren bütün seyahatimizde bize yardımcı olan sempatik İranlı Koreş ile seyahatin keyifli geçeceği ilk andan belli olmuştu. Türkçe müziğe bizden daha fazla hakim olan Koreş, Duygu’nun arka arkaya 157 kere dinleterek aradan bir ay geçmesine rağmen hala aklımdan atamadığım şarkılara adeta meydan okuyordu.

Ralliye ev sahipliği yapan Salou, Barselona’ya bir saat uzaklıktaki Alanya-Kumburgaz karışımı bir sahil kasabası. Ekim ayının sonu olmasına rağmen harika bir hava bizleri bekliyordu. Kasabaya girer girmez gördüğümüz “historic group B” ralli otomobilleri, 50’nci yılını kutlayan İspanya Rallisi’nin adına yakışır bir karşılama yapmıştı. İlk günümüz ralli merkezi, servis alanı ve kasaba merkezinde kurulan seyirci etabını tanımakla geçti (deniz mahsulleri oldukça lezzetli).

İkinci günümüz önceki deneyimlerimden alışık olduğum Alman disipliniyle “06:30 kalk borusu” ile başladı. Ralli seyri kolay bir spor değildir ama jogging, tırmanma, bol yeme-içme, toz yutma gibi beraberinde birçok faydayı da beraberinde getirdiği için keyfi büyüktür. Etaplara misafiri olduğumuz VW WRC takımının imtiyazları sayesinde çok rahat ve sorunsuz ulaştık. Ülkemizde spor sadece futboldan ibaret olduğu için alışık olmadığımız sayıda muazzam bir seyirci topluluğunun etapları doldurmasını çok kıskandım. On binlerce kişinin, kilometrelerce uzunluktaki yollara otomobillerini park edip, korna çalmadan, birbiri üzerine levye ile saldırmadan etaplara gidişini izlemek bir Türk olarak beni çok tedirgin etti doğrusu.

RedBull kanatlandırdı…

Etaplarda ralli otomobillerinin nefes kesen geçişlerini seyrettikten sonra servis alanına gittik. Su almak için VW servis çadırına girdiğimde bir sürpriz beni bekliyordu. Sebastian Ogier etaptan dönmüş ve sevgilisiyle sohbet ediyor ama yanlarındaki isim benim için bir idol, Ari Vatanen. Ralli sporunun gelmiş geçmiş en büyük pilotu olduğunu düşündüğüm Vatanen ve yanında Ogier… Aralarındaki sohbet, “Hangimiz en genç dünya şampiyonu olduk” derken Vatanen noktayı koydu: “Evlat senden 4-5 ay daha gençtim”. Önce Group B klasik otomobiller, ardından etapta karşılaştığım efsane CoPilot Lois Moya ve Vatanen-Ogier sohbeti, paha biçilmez deneyimler yaşattı.

İkinci ve son gün yine etaplar derken Ogier’in yarışı ilk sırada bitirerek dünya şampiyonluğunu da ilan etmesine tanık olduk. VW ise takımlar şampiyonluğunu bir kaç yarış önce ilan etmişti. Harika 3 gün geçirmenin keyfi, daha önce hiç ralli seyretmemiş ama bu deneyimde çektiği 150 binden fazla fotoğraf karesi ile büyük bir arşive sahip olan Cenk ile “Daha ne olabilir” diye sohbet ederken Duygu, “Sizi yarın bir sürpriz bekliyor” dedi. “Daha ne olabilir” diye düşünürken ertesi sabah Salou’dan ayrıldık ve artık ezberlediğimiz şarkılar eşliğinde uzun ve bir ara kaçırıldığımızı düşündüğümüz ilginç köy yollarında bulunan bir ralli okuluna geldik. Bizi bekleyen sürpriz ise bir gün önce dünya şampiyonluğunu ilan eden Sebastian Ogier ve VW Polo WRC otomobili ile yaptığımız “co-drive” aktivitesi idi. “Nirvana nedir” diye sorsalar herhalde bunun cevabını verirdim. VW WRC takımı tarafından ilk defa yapılan bu aktivitenin en büyük sponsor ve iş ortakları olan Castrol’e tahsis edilmesi bizlerin de bu en şanslı 18 kişi arasında olması “Güçlü Deneyimler” projesini benzersiz kılmıştı.

Güçlü deneyime tanık olan 18 talihli ve Sebastian Ogier…

Ama direksiyonu emanet etmedi…

Sebastian Ogier’in yanına oturma sırası bana geldiği zaman sahip olduğum tüm kamera ekipmanlarını bu deneyimi ölümsüzleştirmek için hazır etmiştim. Söylemeliyim, Ogier çok mütevazi ve nazik bir pilot ama onca ısrarıma rağmen yarış otomobilini bana emanet etmek istemedi. Ben de en azından hatalarının üzerinden geçeriz diyerek yanında oturmayı kabul ettim. Co-Drive deneyimini anlatmak için sayfalar yetmeyecek ama özetle; VW Polo WRC otomobilinin kabiliyetleri inanılmaz birçok yarış otomobili kullandım ve pilotun yanına oturdum ancak geldiği yer bambaşka. Sadece otomobil mi kabiliyetli, tabii ki hayır. Öncelikle Ogier inanılmaz soğukkanlı ve rahat. Belli ki bu otomobil ve pilot daha çok şampiyonluklar elde edecek.

Castrol’un 2014’te ilk defa gerçekleştirdiği Güçlü Deneyimler, profesyonelce hazırlanmış ve vaatlerinin altını fazlasıyla dolduran uzun soluklu bir proje. Hayallerim ve beklentilerimin ötesinde bir deneyimi bana da yaşattığını itiraf etmeliyim. 11-12 yaşlarında otomobil sporları sayesinde tanıştığım Castrol, 100 yıldan fazladır otomobil sporlarının en büyük destekçisi olmasının ardında yatanları bir kez daha kanıtladı.

Bu imkanı tanıdıkları için Castrol ve temsilen sevgili Duygu Deniz’e ve sevgili Alper Canyaş’a çok teşekkür ederim.

Proje 2015’te de devam ediyor

Türkiye’de de motor sporları ve otomobil tutkusunu son tüketiciye bizzat yaşatmak hedefiyle Castrol Türkiye olarak 2014 yılında “Güçlü Deneyimler” adıyla başlattıkları 6 aylık kampanya serisine şimdiye kadar gucludeneyimler.com web sitesi üzerinden başvuru aldıklarını dile getiren Kerim Kermen, bu yolla işbirliği yaptıkları markalarla tüketicileri de yakınlaştırdıklarına dikkat çekti. Audi, Ford, VW, BMW markalarının yanı sıra son olarak Lamborghini markasının özel test sürüşü ve motor sporları etkinliklerine katılan Türk tüketicilerin Castrol dünyasını daha bilinçli ve yakından tanıma fırsatı bulduğuna da dikkat çeken Kermen, 2015 yılında aynı kampanyayı sürdüreceklerinin altını çizdi.

Geçtiğimiz yıl Türkiye’de 60’ıncı yaşını kutlayan dünya madeni yağı devi Castrol, başarıyla lider kapattığı 2014 yılında da dünya çapında gösterdiği performansla dikkatleri üzerine çekmeye devam ediyor. Castrol’ün doğrudan faaliyet gösterdiği 40’tan fazla ülke arasında Castrol marka değerinin en yüksek olduğu 2 ülkeden biri Türkiye oldu. Castrol Türkiye ve Orta Asya Direktörü Kerim Kermen, “Castrol dünyası içindeki en yüksek marka değerine ulaşan 2 ülkeden biri Türkiye oldu. Türk müşteriler, yapılan global bir araştırmayla “Madeni yağ olarak hangi markayı tek geçersin?” sorusuna en çok Castrol yanıtını vererek aynı zamanda Castrol dünyası içinde Türkiye’yi zirveye taşıdı.  Hindistan, Avustralya, Güney Afrika ve İngiltere’nin önünde yer alan Türkiye’nin Castrol dünyası içinde en kıymetli ve yüksek marka gücüne erişmiş olmasından dolayı çok gururluyuz” açıklamasını yaptı.

Kampanya 1.5 milyon kişiye ulaştı

• Duyuru kanalları: Google Display Network (GDN), YouTube, Vimeo, Facebook, Twitter, Google Plus, castrol.com.tr, SMS gönderimi, basın bültenleri ve TV’deki otomobil programlarında alt bant kullanımı gerçekleştirildi.

• Kampanya boyunca www.gucludeneyimler.com sitesini ziyaret eden “tekil” kişi sayısı 250.000

• Kampanyaya katılım sayısı 12.000

• Yaklaşık 1.5 milyon hedef kitleye erişim sağlandı.

• Impression: 275 milyon.

Yarış pilotları ile birlikte limitleri zorlamak

Güçlü Deneyimler, çoğu Castrol misafirlerine özel olmak üzere “para ile satın alınamayacak” deneyimler sunuyor:

• Dünyanın dört bir yanındaki en heyecanlı yarışları izleme,

• Yarış takımlarının yanında yer alma,

• Süper spor otomobilleri kullanma,

• Yarış pilotlarının sağ koltuğuna oturma fırsatı.

Hem ülkemizde hem dünya genelinde araç üreticileri ile gerçekleştirdiği işbirlikleri ve sponsorluklarla dikkat çeken lider madeni yağ üreticisi Castrol, Türkiye’de motor sporlarını bizzat son tüketiciye yakınlaştırmak ve onlara deneyimler yaşatmak hedefiyle www.gucludeneyimler.com adresli web sitesi üzerinden yepyeni bir kampanya serisine imza attı. Castrol, öncelikli olarak 14-15 Haziran 2015 tarihlerinde Fransa’da düzenlenen efsanevi Le Mans Yarışı’nın 24 saat süren sportif heyecanına, Türkiye’den 2 motor sporları tutkununu ortak ederek başladı.

Castrol’ün www.gucludeneyimler.com web sitesi üzerinden sınırları zorlayan en büyük hayalini paylaşanlar arasından seçilen 2 talihli, Castrol EDGE destekli Audi Sport Takımı’nın VIP konuğu olarak yarışı canlı izleme deneyimine ek olarak test sürüşleri dâhil olmak üzere benzersiz etkinlik ve konaklama ayrıcalıklarını da yaşama şansına erişti.

 

4.4 kat daha fazla sadakat

Castrol          En yakın rakip

Sadakat              %44                    %10

Avantaj               %62                    %28

Kabul Görme     %89                    %70

Bilinirlik             %91                    %74

 

Motor yarışları arasında marka bilinirliği en yüksek olan Castrol’ün aynı zamanda marka sadakati, en yakın rakibine göre 4.4 kat daha fazla.

 

Not: Bu yazıyı hazırlarken Instagram’dan gelen mesaj tüylerimi diken diken etti: “Emre Yerlici follows you”.

 

Ömer Erdem

Twitter: @omerdem

 

 Bu yazı Campaign Türkiye Aralık 2014 sayısında yayınlanmıştır. 

 

Sektörden Haberler
Tümünü göster
Castrol ilerlemenin olduğu her yerde

Dünyanın önde gelen madeni yağ üreticisi Castrol, yenilenen marka kimliğinin...

Castrol marka kimliğini yeniledi

Castrol 125’inci yılında mobilite ve teknoloji yatırımlarıyla büyüyecek Castrol’ün odaklandığı...

Tesla’dan devasa ‘supercharger istasyonu’

Elektrikli araç üreticisi Tesla, Kaliforniya’da dünyanın en büyük Supercharger istasyonunu...