artwork

Beyonce’nin dediği gibi: Dünyayı yöneten kimdir? Kadınlar!

11 yıl önce

0

Lüks ve moda markaları için önemli hedef kitle kadınlar, sosyal medyada çok aktif. Markalar da bu yönde projeler gerçekleştiriyor. Tabii yönetimdeki kadınların etkisi de tartışılmaz.

Beyonce “Dünyayı yöneten kimdir? Kadınlar!” diye mırıldanarak dans ettiğinde kadınların aslında sosyal medya ağlarını ele geçireceğinin sinyalini veriyormuş da pek haberimiz yokmuş. 2012 sonunda Mashable’da yayınlanıp 7.000 kere paylaşılan “Women Win Facebook, Twitter, Zynga” makalesine göre kadınlar Facebook’un yüzde 58’ini, Twitter’ın yüzde 64’ünü ve bu ikiliye nazaran yeni sayılabilecek Pinterest’in tam tamına yüzde 82’sini oluşturmakta. Yani ana fotoğrafa baktığımızda lüks ve moda markalarının en önem verdiği, gerek markalaşmada gerekse satışlarda önemli rol oynayan üç iletişim kanalı daha çok kadınların ilgisini çekiyor.

Peki elimizde tamamen kadınlara yönelik hazırlanmış proje örnekleri var mı? Bu çok ilginç bir konu, derinden baktığımızda görüyoruz ki ilk defa öne geçen bireysel markalar değil, perakende mağazalar. Yani dijital ortamdaki kadın yoğunluğunu gözlemleyip stratejilerini buna göre hazırlamış markaların çoğu mağaza. Bazılarına bakalım:

• Bergdorf Goodman: Özellikle Twitter’da yarattığı gizemli karakter sayesinde kendisinden bolca söz ettiren Bergdorf Goodman mağazası Twitter’daki gizli karakteri gizemli bir kadın olarak yaratmakla kalmamış Pinterest’te oluşturduğu tabloların çoğunu da kadınların ilgisini çekecek yönde hazırlamış. Sezonun havalı ayakkabılarından bahseden albümden tutun da ev partilerini nasıl hazırlayabileceklerine dair bilgiler içeren board’lar göze çarpıyor.

• Neiman Marcus: Bergdorf Goodman’dan özenilip de hazırlanmış gibi duran Pinterest ilham tabloları yine kadınların ilgisini çekecek şekilde sunulmuş. Tüm konuları da bir şemsiye altına toplayabilmek için ‘Art of …’ konsepti kurulmuş. Yani Neiman Marcus kendini takip edenlere mücevher sanatını, çanta sanatını, renklerin sanatını vs. öğreten, onlara ilham verebilecek resimleri bir araya getiren bir strateji kurmuş.

• Motilo: Ben Dolce & Gabbana’da çalışırken henüz yeni yeni kuruluyordu bu alışveriş sitesi. Başarıyla devam eden bu girişimin getirdiği yenilik etkileyiciydi: Tuvalete bile yalnız gitmek istemeyen kadınların sanal alışverişte canlarını sıkan en büyük sorun yanlarına arkadaşlarını alamamaları. Motilo bu konseptten yola çıkarak gerçek zamanlı, farklı noktalardan bağlanıldığında aynı sayfaya düşürebilen, chat odaklı ‘arkadaşlarınla beraber alışveriş yap’ mantalitesini sunuyor.

• Yoox: PPR grubunun bile ilgisini çekip joint venture’a imza atmış kocaman bir şirketten bahsediyoruz, sadece sanal bir outlet’ten değil. Asıl dâhiyane fikirleriyse basınla paylaşmadıkları sırlarında gizli. Senelik belirli bir mecraya ulaşıp da “Star Müşteri” unvanını alan bayan müşterilerine özel bir şifre hediye ediyorlar. Şifre sayesinde senede iki kez olmak üzere, her kullanıcıya açık olan sitede asla bulamayacağınız, Sex & The City sağ olsun, ünü yürüyüp gitmiş Manolo Blahnik ayakkabılarını yüzde 75’e varan indirimlerle satıyorlar. Bu da bayan müşteriler arasında şifreyi alabilmek için hırsa ve sürekli artan bir tüketim seviyesine yön veriyor. Alan mutlu, satan mutlu dedikleri bu olsa gerek.

Pazarlamada kadın etkisi

Fakat düşünüyorum da, markaların pazarlamalarını bu kadar kadınlara yönelik odaklamalarında günümüzün en önemli şirketlerini yöneten kadınların parmağı olabilir mi? Kimden bahsettiğime gelince…

• Angela Ahrendts: Haziran 2006’da CEO koltuğuna oturmuş Ahrendts’in profiline baktığınızda, 1856’da kurulmuş ve git gide lüksünü kaybetmiş bir marka olan Burberry’yi nasıl tekrar ayağa kaldırdığının, geldiği günden itibaren ikiye katladığı satışların ve ciroyu 1,8 milyar pound’un üstüne çıkarmasının hikayesi çok ilham verici. Fakat onu iyi tanımayanların kaçırdığı bir nokta var: Bu, şansa değil tamamen çok çalışmaya bağlı bir başarı öyküsü. Angela Ahrendts aynı başarıyı zamanında Liz Claibone’da da göstermiş, sonrasında Donna Karan’da da yönetici pozisyonlarında yer almıştı. 26 senede tek bir gün olsun doktor izni almamış bir güçten söz ediyoruz…

• Natalie Massenet: British Fashion Council’in oturum başkanı olmakla kalmayıp aynı zamanda sanal mağazalar dünyasında parmakla gösterilen Net-A-Porter’ın kurucusu. 2000 yılında yarattığı markayı 10 senelik bir süre içinde büyütüp, 2010’da 350 milyon pound’a sattı. Fakat sanmayın ki para uğruna gücünden oldu, kendisi halen Net-A-Porter’ın ana kurul yöneticisi.

• Demet Mutlu: Bu listeye inanılmaz saygı duyduğum bir Türk kadınını koymaktan gurur duyuyorum. NYU, Harvard gibi en prestijli okullarda eğitim görüp, Procter & Gamble’da sağlam bir kariyer edindikten sonra zoru seçip sıfırdan internet işine girişti. Kanımca bir iş yapılacaksa en iyi şekilde yapılmalı mantalitesine sahip Mutlu,  şirkete Amazon’dan tutun da Reader’s Digest’e kadar en iyi şirketlerden isimleri getirdi. Tiger Global ve Kleiner Perkins’ten aldığı 26 milyonluk fon ise kurduğu işin ne kadar başarılı olduğunun göstergesi.

Bu isimler benim kendi kişisel ilham kaynaklarım, onun dışında DKNY PR Girl’in yaratıcısı Aliza Licht ve Oscar De La Renta PR Girl’in arkasındaki isim Erika Bearman da hakkında sürekli konuştuğumuz isimlerden.

Tüm kadınların Kadınlar Günü kutlu olsun.

Yiğit Turhan / Gucci WW Sosyal Medya Stratejisti

Bu yazı Campaign Türkiye’nin Mart 2013 sayısında yayınlanmıştır.