artwork

Yaratıcılıkta doğru karışımı yakalamak

7 yıl önce

0

Leo Burnett Londra CCO’su Chaka Sobhani ajansta ekipleri nasıl oluşturduklarını ve yaratıcılık için gereken ilkeleri cinsiyet eşitliğine de değinerek anlatıyor.

Her yıl okuldan dört eski arkadaşımla güney kıyılarında bir yerde bir araya geliyoruz. Ve her seferinde “1 yıl geçtiğine inanamıyorum” diye bağırıyoruz. Ben de Leo Burnett’e katılalı bir yıl oldu ama daha dün gibi hatırlıyorum, Londra ofisine geldiğim ilk günü… Ve bir yıl geçmiş olmasına inanamıyorum. Resepsiyondaki efsane karşılamadan sonra yeni ailemi ve evimi tanımaya başladım. Bence CCO’ların genel bir hatası var. O da gerçekten dinlememeleri ya da bakmamaları.

Leo Burnett’in inanılmaz bir çalışma mirası bıraktığına inanıyorum ve bunu da çok seviyorum. Ama pek çok yerde olduğu gibi daha iyi yapılacak şeyler de var.

Bu yüzden de 3 temel ilkeye sadık kalmaya çalıştım:

1) En mutlu olduğumuz zamanlarda en iyi işi ortaya çıkarıyoruz.

2) Bağımsızlık, mülkiyet ve güven insanların içindeki en iyiyi ortaya çıkarır.

3) Doğru bir rol dağılımı, hem hitap ettiğimiz kitle için hem müşterilerimiz için hem de kendimiz için ilginç ve heyecan verici fikirleri de beraberinde getirir.

Bütün bunlara ek olarak da masamıza kimleri davet edeceğimiz ile aslında her şeye başlıyoruz.

Eski bir akşam yemeği örneği vardır, kadın-erkek-kadın-erkek gibi bir sırayla konuklar yerleştirilir. Ve katıldığınız bu yemekte herkes olabilir; bir mühendis, içedönük bir kişilik, iyi bir yazar ya da çok konuşan biri. Burada heyecan verici olan kimin yanına oturacağınızı ve ondan neler öğreneceğinizi bilmemeniz. Bu akşam yemeğindeki sürprizli oturma planını tam olarak bizim endüstrimiz için kabul edemiyorum. Çünkü çok açık olan bir şey var ki ajansların kreatif departmanlarında yeterli sayıda kadın çalışan yok.

Bu bana her zaman garip geldi. Üstelik bu cinsiyet ayrımı, reklamcılıkta çok önceden beri var. Gerçi artık geçmişe göre daha fazla kadın var. Üstelik bunların içinde geleneksel reklamcılıkta yer almayanlar da var. Bu bence nefis bir şey; müzisyenler, vloggerlar, komedyenler, oyuncular, yayıncılar… Çünkü kapılarımızı artık çok daha geniş bir şekilde açtık. Ve herkesi bekliyoruz. Ön koşullar ise tutku, merak ve doymak bilmeyen bir şeyler yapma isteği ve konuşmak.

Biliyorum; yaptığımız hiçbir şey bir roket bilimi gibi bir şey değil. Biz aslında sadece masamızı biraz daha genişlettik, daha fazla misafir davet ettik ve menüye yeni lezzetler ekledik. Ama buradaki önemli şey bunları nasıl yaptığımız değil, neden yaptığımız.

Farklı yetkinliklere sahip, farklı altyapılara sahip insanlarla oluşturulan doğru bir rol dağılımı endüstriyi gerçekten değiştirebilir. Ve tam olarak yapılması gereken de bu. Çünkü hikaye anlatıcılığı -ya da ileride başka her ne denecekse- gibi yaratıcılık isteyen işler benzerlikler taşıyarak ya da sürekli kendini tekrar ederek ortaya çıkmaz; yaratıcılık dediğimiz şey, aslında farklılıklardan ve sürprizlerden doğar.
Bunu bizleri beslediklerini düşündüğümüz müzisyenlerden, yazarlardan beklerken neden kendimizden de talep etmiyoruz? Peki bunun doğru bir şekilde yapılıp yapılmadığını nereden bileceğiz? Bu sorunun cevabını almak zor değil; daha çeşitli yeteneğin size geldiğini gördüğünüzde ya da izleyicileriniz sayesinde bunu rahatlıkla görebileceksiniz.

Onları sık sık akşam yemeklerine katılan bir misafir gibi düşünün, yemeklerde kullanılan sahte bir şeyin kokusunu kilometrelerce öteden alabilirler.

Chaka Sobhani
Leo Burnett Londra CCO’su

Bu yazı ilk olarak Campaign Türkiye Temmuz 2017 sayısında yayımlandı.