Start-up tecrübeleri

Kendi işlerini kurmak isteyen teknoloji uzmanlarının kod yazma ve programlama becerilerine odaklanmaları gerektiğine inanan Alice Bentinck, teknoloji sektörünü yorumluyor.

Nottingham Üniversitesi’nde yönetim bilimi okudum ve orada pek çok start-up’la ilişkim oldu. Ama o dönemin ne kadar önemli olduğunu ancak McKinsey&Company’de çalışmaya başladığımda ve müşterilere işlerini büyütmek için destek olurken teknolojinin ne kadar önemli olduğunu fark ettiğimde anladım.

McKinsey’de iş ortağım Matt Clifford ile tanıştım ve ayrılıp birlikte bir start-up kurmaya karar verdik. Aslında tam o sırada Google ile görüşüyordum ve neredeyse orada çalışmaya başlayacaktım ama şansımı denemeye karar verdim. Çünkü her zaman kendi işimin sahibi olmayı istemiştim.

Dolayısıyla 2011’de teknoloji uzmanlarına start-up oluşturmaları için yardımcı olmak üzere Entrepreneur First’i kurduk. Bu karardan hiç pişmanlık duymadık. EF’de yaptıklarımızdan şimdiye kadar çok gurur duydum.

Destek verdiğimiz şirketlerin başarısı ve yaptığımız örnek işler bunun en iyi kanıtı. EF’yi kurduğumuzdan bu yana 200 kişiyle çalıştık ve lider global yatırımcılardan 60 milyon dolardan fazla risk sermayesi alan 50’den fazla start-up kurduk. Bu start-up’ların değeri şu anda toplamda 250 milyon dolar ediyor. EF’de biz dünyadaki en tutkulu insanların şirket kurucuları olması gerektiğine inanıyoruz. Bir şirket kurmak zordur ve pek çok genç bilgisayar mühendisine bu işi yapamayacakları söylenmiştir. Biz buna katılmıyoruz. Sahip olunan teknolojiyi kullanarak ürün geliştirmek çok az kişinin yapabileceği bir şeydir. Şirket kurmak için gereken diğer bilgi ve beceriler sonradan öğrenilebilir.

20’li yaşlarındaki gençlere teknik becerilerini güçlendirip onlardan yararlanmalarını tavsiye ederim. Kod yazma ve programlama, fikirlerinizi hayata geçirmenizi sağlayan yaratıcı becerilerdir. Birkaç yıl içinde bu beceriler tıpkı matematik ve dilbilgisi kadar önemli olacak.

Her yıl binlerce teknoloji uzmanı bize başvuruda bulunuyor. Rekabet çok sert. Teknoloji bilgisi yüksek olan başvuranlara potansiyellerini tam olarak ortaya koyabilecekleri bir şirket bulmaya çalışıyoruz. EF programına katılanların çoğunluğu bilgisayar bilimi ve mühendisliği geçmişine sahip.

Çalıştığımız pek çok teknoloji uzmanı ürün geliştirme ve dağıtımında deneyime sahip, çoğu da bunları ilk ortaya çıkaranlardan. Teknoloji endüstrisi çok heyecan verici. Hızla gelişiyor ve bu alanda çalışmak bugün dünyadaki en inovatif en merak uyandıran gelişmelerin içinde olmak anlamına geliyor.

Sektörün kadınlara ihtiyacı var

Şahsen ben sektördeki kadınlara karşı bir ayrımcılıkla karşılaşmadım. Ama teknoloji her zaman erkek egemen bir sektör olagelmiştir ve bu artık değişmelidir. EF’de cinsiyet dengesini sağlamak için büyük çaba gösteriyoruz.

Üniversitedeki bilgisayar bilimi derslerinde öğrencilerin yüzde 16’sı kadın. EF’ye başvurularda ise bu oran yüzde 20’ye çıkıyor. Bu nedenle Code First Girls adında, sadece kadın profesyonellere teknik eğitim sağlayan bir program oluşturdum. Kar amacı gütmeyen bu girişim, kadınlara ücretsiz kod yazma eğitimi sunuyor.

Kadınları teknoloji start-up’larında kurucu olarak görebilmemiz için gerekli becerilerle donanmalarını sağlamamız gerekiyor. Code First’ün ilk grup katılımcılarının yarısından çoğu şu anda yazılım geliştirme işinde çalışıyor.

Elbette bunlar küçük birer adım, yeterli değil. Bu sorunu endüstri olarak birlikte çözmemiz gerekiyor. Hepimiz kadınları teknoloji sektörüne girmeleri için cesaretlendirecek girişimlerde bulunmalıyız.

Bunun için sihirli bir değnek yok ama bu sorunun daha sık dile getirilmesinin yararı olacaktır. Bu mesaj yeterince geniş alana yayılmıyor. Teknoloji sektöründe çalışmanın ne kadar zor ve kötü olduğunu söyleyip durmak yerine, ne kadar heyecanlı olabileceğini, ne kadar büyük bir potansiyel taşıdığını ve ne kadar büyük fırsatlar sunduğunu anlatmalıyız.

Alice Bentinck

Entrepreneur First Kurucu Ortağı

Bu yazı ilk olarak Campaign Türkiye Ağustos 2016 sayısında yayınlanmıştır.