artwork

Keşif: Caner Yılmaz

7 yıl önce

0

Metis Yayınları ve Fol Sinema Topluluğu için hazırladığı okul projelerindeki çalışmalarıyla radarımıza giren Caner Yılmaz’la hem öğrenci hem de freelance illüstrator olmanın inceliklerini konuştuk.

Müjde Bayındır Tam olarak ne yapıyorsun kısaca anlatabilir misin bize?

Caner Yılmaz Mimar Sinan Güzel Sanatlar Fakültesi’nde öğrenciliğim devam ediyor. Onun yanında freelance olarak editoryal illüstrasyon işleri yapıyorum. Bana gelen yazıyı araştırıp o yazıyla birlikte illüstrasyonlar çizmek hoşuma gidiyor.

Müjde Bayındır Rave Mag, Art Unlimited gibi yayınlar için çiziyorsun? Bu iş birlikleri nasıl gelişiyor?

Caner Yılmaz Çok eskiden beri takip ettiğim bir yayındı Art Unlimited, hem içerik hem de tasarım olarak çok beğeniyordum. “İllüstrasyonlarınızı gönderin biz paylaşalım” şeklinde bir ilanlarını gördüm ve çalışmalarımı yolladım. Onlar da çok beğendiklerini söyleyerek paylaşmak yerine beraber çalışalım dediler. Ben de çok sevindim buna tabii.

Müjde Bayındır Seni beslediğini düşündüğün ve sana ilham veren şeyler nedir?

Caner Yılmaz Bir kere fotoğraf çekmeyi seviyorum, daha çok analog çekiyorum. Baktığımda kadrajdan gördüğüm her şeyi seviyorum. Bu insan da olmayabilir, bir detay olabilir. Bir anı, yürüyen iki kişi veya o an hızlı hızlı yemek yiyen biri… Tabii her şey olabilir, vapura binen, otobüse oturan, koşan insanlar… Fotoğraf çekmenin de bir avantajı olduğunu düşünüyorum. Sinemayı seviyorum. Bunların yanı sıra okuyorum, sırf kitap değil. Bloglar, gazeteler, dergiler… Hatta kitaptan çok onları okuyorum, öyle söyleyebilirim.

Müjde Bayındır Konuyla ilgilenenlere de fikir vermek açısından, tasarım alanında özellikle takip ettiğin okuduğun yayınlar var mı?

Caner Yılmaz En son Manifold’u çok takip ediyorum. İçeriğinin çok güzel olduğunu düşünüyorum. Sanatın yanında daha güncel, daha başka konular da içeriyor. İçinde olduklarım dışında ağırlıklı olarak bu var.

Müjde Bayındır Peki kişi olarak sorsam sana aynı soruyu… Türkiye’den ve dünyadan çizimlerini beğendiğin hangi isimleri sayabilirsin? Örnek aldığın veya takip ettiğin kişileri de söyleyebilirsin.

Caner Yılmaz Aslında çok kişi var ama ilk aklıma gelenler, Jackson Pollock ve Henryk Tomaszewski.

Müjde Bayındır İllüstratör olmak oldukça güzel görünüyor uzaktan; çiziyorsun, izliyorsun, çok eğlenceli. Peki zorlukları olarak neleri sayabilirsin?

Caner Yılmaz Mesela boş bir anınızda bir şey çizip ortaya illa bir çalışma çıkartacaksınız diye bir şey yok. Otobüste giderken, vapurda otururken de bir şey görüp çizebilirsin. Bir şey okuyayım, ondan sonra çizeyim gibi bir şey olmuyor. Bir iş üzerine gelen bir şey olunca daha destekli oluyor; araştırıyorsunuz, bakıyorsunuz, bir sürü filmler, videolar izliyorsunuz.

Zorlukları; illüstrasyon çiziminde direkt bakıldığı anda anlaşılsın, ben göreyim illüstrasyonu bu adam yemek yiyor, bu kadın oturuyor gibi bir bakış olabiliyor. Çizmeye başlarken öyle bir şey yapmayı hiç benimsemedim. Bülent Erkmen’in bir neo-modernist manifestosu var tasarım adına. Orada da maddelerden bir tanesi, tasarım anlamında bakıldığı zaman ilk bakışta anlaşılmayan, içine girdikçe keşfedilen işler yapmayı benimsiyor. Ben de ona inanıyorum. Mesela benim çizdiklerim daha tek çizgi, genelde siyah-beyazdır. Maddelerden bir tanesi de şuydu: “Görünürde basit olanın aslında altında ne kadar çok düşünce yattığını görmek.

Müjde Bayındır Verilen bir bilgi, bir brief üzerine bir şey hazırlamak ve araştırma yapmanın daha güzel ve oluveren bir şey olduğunu belirttin. Belki de fikirsel anlamda özü yakalamak veya içgörü bulmak zor diyebiliriz. Belirli bir içgörünün üzerinde çalışmak belki bir nebze daha hallolabilen bir şey.

Caner Yılmaz Evet, öyle bir durum var. Belki gelen üç sayfalık bir metindeki bir kelime bile seni o çizeceğin şeye yönlendiriyor.

Mesela Fol’ün sinema afişlerinde de bir şeyin başlığını direkt oraya çizip örneğin çizilen filmin adı su mu, direkt oraya su koymak yerine, ilk başta anlaşılmayan şeyi çizmek benim için daha önemli ve daha özgün.

İşleri sunduğumuzda herkes “bu kesin Caner’in işi” demişti; buna çok sevinmiştim. Diğerlerinden ayrılıp benim işim olarak gösterilmesi bana özgü bir şey olduğunu gösteriyordu. Benim istediğim de oydu.

Müjde Bayındır Çizimlerine baktığımızda şöyle bir durum var, bunu sen de söylüyorsun. Daha düz, oyuncaksız çizimler, daha renksiz ve siyah-beyaz tonlar var. Bu tarzını çizimlerinin ilk başta gözü cafcaflı bir şekilde çekmemesine ama bakıldıkça anlaşılmasını istemene mi bağlıyorsun?

Caner Yılmaz Tam olarak istediğim bu, evet. Daha az şeyle daha çok şey anlatmak. Çizdiklerimin hep bir hikaye anlattığını söylüyorlar. Bunları bir kitap yapalım fikri var. Çizimlerimin bir şey anlatmasını seviyorum. Direkt görülen şeyin bakılıp geçilmesini değil. Baksın, bir şey görülsün, herkes kendi açısından bir şey görsün. Amaçladığım ve istediğim bu aslında.

Müjde Bayındır Freelance olarak çalışıyorsun, zaten bir yandan da öğrencisin. Bunun getirileri neler? Ofis ortamında çalışma deneyimin oldu mu ya da düşünüyor musun?

Caner Yılmaz Tasarım alanında bir ofis ortamında çalışmadım. Tasarımı okulda veya dışarıda yapıyorum.

Freelance olarak çalışmada öğrenci olarak çalışmanın bir avantajı olduğunu düşünüyorum. Bu da hocalarla, arkadaşlarla, diğer bölümlerle beraber çalışmaktan kaynaklanıyor. Çünkü genelde bütün çevre orada, ilgilenenler, alışveriş, sirkülasyon, bağlantılar herkes orada. Okulun da o konuda bence avantajı var. Belki orası olmasaydı bu saydıklarım bu kadar geçerli olmayabilirdi.

Müjde Bayındır İlerisi için neler planlıyorsun? Nasıl bir kariyer hedefin var?

Caner Yılmaz Şu an Art Unlimited, Rave Mag gibi yerel yayınlarda çalışmalarım devam ediyor. İlerde uluslararası yayınlarda da, editöryal yayınlarda da yer almak, onlara çizimler yapmak isterim. Afiş de yapmak isterim. Fol’le birlikte o büyük basılı işlerin kendi tarzımla da iyi uyuştuğunu gördüm. Bu tarz çalışmalara devam etmek isterim.

İllüstratörün diğer çalışmalarına behance adresinden de ulaşabilirsiniz.

 

Bu yazı ilk olarak Campaign Türkiye Temmuz 2017 sayısında yayımlanmıştır.