artwork

Fantastik Canavarlar: İnovatif ve yaratıcı

7 yıl önce

0

Sir William Sargent, Fantastik Canavarlar’ın raf ömrünü uzattığı farklı platformlarda hikaye anlatımını orijinal bir biçimde yaptığı için Warner Brothers’ın ayakta alkışlanması gerektiğini söylüyor.

Sir William Sargent
Framestore’un CEO’su ve Kurucu Ortağı
Harry Potter gibi bir marka mirasına sahip ‘Fantastik Canavarlar Nelerdir, Nerelerde Bulunurlar?’ın dönemin ruhuna ayak uyduracağını tahmin etmek bir hayal değildi. Fakat bu filmin yarattığı etkinin tek sorumlusu dünyanın gözlerini alamadığı ikonik genç bir sihirbaz değildi.

Filmin yarattığı bu ilginin en önemli faktörlerinden biri Warner Brothers’ın gayet zekice bir şekilde hikaye anlatımını farklı platformlara aktararak insanların beyazperde haricinde filmle ve karakterlerle zaman geçirmesini sağlamasıydı.

Warner Brothers sadece Facebook Live, Twitter’ın özelleştirilebilen emojileri ve Amazon’un arama motorunu kullanarak Fantastik Canavar içeriğine erişmesini sağlamadı. Bütün bunlara ek olarak Google’ın yeni Daydream VR başlığını derin bir deneyim için kullanan ilk şirketlerin başında geldiler.

Başlığın dikkat çeken özelliği bir kumandasının olması ve bu sayede deneyimi çok daha interaktif bir hale getirmesiydi. Fantastik Canavarlar’da VR deneyimini daha da ilginç hale getiren işte bu kumanda. Bu sayede bu deneyimi yaşayan her kullanıcı interaktif bir şekilde kolayca elinde bir asa tutan büyücüye dönüşebiliyor.

Dolayısıyla Warner Brothers hikaye anlatımını farklı platformlarda orijinal bir biçimde kullanarak filme yönelik yaklaşımı geliştirerek hem raf ömrünü uzattı hem de ulaştığı kitleyi genişletti. Reklamverenler de bu durumdan faydalandı.

Markalaşmanın temelinde hikaye anlatımının bir zorunluluk haline geldiği günümüzde reklamverenler farklı platformlarda içeriğe ihtiyacın farkındalar. Bu konu tartışmaya açık fakat markaların dünyası Hollywood’u bu konuda ileriye taşıyordu. Fantastik Canavarlar örneğinde ise durum tersine döndü. Bunun sebebi de Fantastik Canavarlar’ın yeni platformları çok yaratıcı bir şekilde fakat aynı derece de fiyat/performans açısından etkili bir biçimde kullanmasında yatıyor.

Bütün Harry Potter filmlerinde çalışma ayrıcalığına sahip olduğumuz için Warner Brothers ile aramızda bir güven bağı oluştu. Bu sebeple geleneksel film alışkanlıklarının ötesine geçerek Fantastik Canavarlar’ın görsel efektlerinden ziyade olanaklarımızı genişletmeyi başardık.

Bizim CG karakterler ve fotogerçekçi ortamlar gibi üst seviyede varlığımız olduğu için farklı ortamlarda hikaye anlatımı dünyasının potansiyelini kullanma fırsatımız oldu. Bu, artırılmış gerçeklik uygulamalarından geocache avına kadar birçok olanağı önümüze serdi.

Fantastik Canavarlar’ın bu görünür etkili varlıkları sayesinde prodüksiyon sürecinde yüksek kalitede ve esnetilebilen hamleler yaparak taze ve orijinal deneyler yapabildik.

Bunun da ötesinde bu durum dolayısıyla Warner Brothers filmdeki görsel efektlere hatırı sayılır bir biçimde yatırım yaptı.

Markalar da ticari üretimi domine eden kısa vadeli ve silo yapısı şeklindeki düşüncelerini ortadan kaldırabilirlerse daha verimli ve inovatif hamleleri çoklu platform içeriği yaratarak elde edebilirler.

Bazı saldırgan markalar bu durumun farkında. R/GA’in Beats Pill ile yaptığı kampanya bunun ilk örneklerinden aslında. Projede üzerinde çalışılan CG varlıkları önemli bir yer alıyordu çünkü CG ile yapılan hoparlörler eğlenceli yaratıklara dönüştürülmüştü. Bu sayede Pill karakterlerini 30 saniyelik bir TV spotuna sıkıştırmak yerine marka yeni platformları keşfetme fırsatına sahip oldu.

Elinizdeki varlıklar doğru ve esnek üst seviye özelliklere sahipse potansiyel uygulamalar neredeyse sonsuz bir hale geliyor.

Beats Pill örneğinde olduğu gibi eldeki yüksek teknoloji ürünü varlıklardan gerçek zamanlı animasyon sistemleri geliştirmek mümkün oldu. Bu sayede de Pills, MTV Video Music Awards’ta kendileriyle özdeşleşen yorumlar yaptı ve bu o zaman için olay yaratan bir durumdu. Yani son kullanıcıda ve ileriye dönük planlamada dikkatli olmak yaratılan varlığa yatırımı ve inovasyonu artırdığı açıkça görülüyor.

Fakat pazarlama endüstrisi henüz bu şekilde düşünmeye alışamadı. Biz (anlaşılabilir bir biçimde) bütçeleri toparlamaya ve ana mecra ve platformlara odaklanmayı sürdürüyoruz.

Eğer bu zihniyetten uzaklaşıp daha uzun vadeli ve çoklu platformlu desteklediğimiz bir bakış açısına sahip olursak, dünyanın mükemmel yeni platformlarında kusursuz bir biçimde entegre olan marka hikayeleri anlatabileceğimizin farkına varacağız.

Bu yazı ilk kez Campaign Türkiye Ocak 2017 sayısında yayımlanmıştır.