Alışveriş yapmak ve satın almak! Fark var!

Alışveriş yapmak ve satın almak arasındaki fark, marka vaadi etrafında kurgulanan, akılda kalan deneyim. Online satış siteleri büyümeye devam etse de yaşattığı keyif ve deneyimle alışveriş yapmak şimdilik sadece fiziksel mağazacılıkta mümkün.

Son günlerde perakende markalarının keyifsiz olduklarını söylemek mümkün. Gerekçelerini anlamak çok da zor değil. Geleceğin mağazacılığı, demografiler, ekonomi, teknoloji, değişen iletişim mecraları ile şekilleniyor. Ve gittikçe, geleneksel perakende iş modellerinden uzaklaşıyoruz.

Tanıdık perakende markaları mağazalarını kapatırken, alışveriş merkezlerinde yer değiştiren, küçülen mağazalara, artan online satış sitelerine tanık oluyoruz.

İnternet, şüphesiz hayatımızı değiştirdi. Yeni satın alma karar mekanikleri ve alışveriş davranışları doğmasına sebep oldu. Online sitelerin hızlı yükselişi, sektörde büyük bir değişim olmakla beraber, mağazacılığın gittiği yönü tek başına özetleyemez. Ancak şu sonuca varabiliriz: Online-Offline mağazacılık, alışverişçi deneyimi açısından ikiye bölünüyor.

Satın almak ile alışveriş yapmak terimleri arasındaki farkı yaşıyoruz.

İkisi birbirinden farklı!

Alışveriş yapmak ve satın almak. Günümüz insanı sadece keyif almak için bir bahar günü, herhangi bir internet satış sitesinin düz fondaki ürün fotoğrafları arasında “window shopping” tabii ki yapmıyor.

Doğası gereği online siteleri pratiklik, sadelik ve kesintisiz sürece dayalı sistematiği ile hizmet veriyor. O hizmeti alan bireylerin de hedefi: Satın alma.

Tatmin var ancak keyif yok. Birebirde marka vaadini yaşamanın eğlencesi yok.

İnternetteki ideal, kesintisiz bir alışveriş; bir deneyim değil. Süreç sırasında karşımıza çıkabilecek tüm bariyerlerin (stoksuzluk, avantajlı olmayan fiyat, mesafe vb.) ortadan kaldırıldığı deneyimden yoksun, otomatik bir satın alma.

Ne aradığını ne satın almak istediğini bilen alışverişçi için biçilmiş kaftan. Farklı tüketicilerin yorumları, yıldızlarla sembolleştirilmiş ratingler, uyarılar, tavsiyeler…

Her şey sanal ortamda bizim saniyeler içerisinde karar verebilmemiz için.

Erzak dolabındaki stoğu bizden daha iyi takip eden sistemler:

Amazon Dash Button, daha alışveriş listemize ürünün adını yazmadan satın almamızı sağlıyor.

İşin bir basamak daha sonrasında, sadık üyesi olduğumuz sitelerin bizim için daha da farklı bir vaadi var. Satın almaktan daha kolayı, daha lüksü ne olabilir? Satın bile almamak! Düşünmeye bile gerek kalmadan tahmini tüketim süresinden sonra aynı ürünün yenisinin bize ulaştırılması.

İnternet bağlantılı hoparlör Amazon Echo ile her zamanki Dominos pizzanı sipariş edebildiğin bir dünya. PayPal ödeme sistemleri ya da Amazon alışverişçilerinin kasada ödeme yapmadan dolu sepetleriyle çıkabildikleri mağaza Amazon Go.

Peki, bu alışverişin eğlencesi nerede?

Alışveriş yapmak ve satın almak arasındaki fark, akılda kalan deneyimin zenginliği. Online satış siteleri büyümeye devam etse de; yaşattığı keyif ve deneyimle alışveriş yapmak fiziksel mağazacılıkta hala mümkün olacak.

Müşterilerinin en beğendikleri ürünleri oylamalarını unutulmaz bir oyuna dönüştüren Uniqlo mağazası, Times Square’de dev teşhir üniteleri ile M&M ya da Selfridges interaktif parfüm laboratuvarında geçirilen süre marka-insan ilişkisi açısından paha biçilmez.

Hatırlanması gereken detaylar alışveriş yeri, keşif yolculuğu, unutulmaz bir anı, zaman ayırmak ve tadını çıkarmak. Başka bir deyişle satın almanın tam tersini yapmak. New York’ta övgülere doymayan mağaza The Store alışveriş keyfini modern bir masal dili ile yaşatıyor.

Bu iki kavramın birbirine yaklaştığı uygulamalar da görüyoruz elbet. NetAPorter.com’un editör elinden çıkmış katalogları ya da Nike’ın 3D, dokulu mobil uygulaması Tech Book bu farkı kapatmaya yönelik çabalar.

 

Alışveriş yapmak ve teknoloji

Mart ayında San Francisco, California’da düzenlenen Checkout 2017 forumunda da alışverişçi deneyimi odaklı uygulamaları takip etme fırsatı bulduk. Konu başlıkları alışveriş, mağazacılık ve teknoloji idi. Yeni dünyada kazanmak için markaların geliştirdikleri yeni iletişim becerilerini, deneyim amaçlı temas noktalarını gördük.

E-ticarette de fiziksel mağazacılıkta da gidilen uç noktaları hep birlikte seyredeceğiz.

Başarı ise perakendenin değişen doğasını anlayıp, alışverişçilere doğru yerde anlamlı deneyimi yaşatanın olacak.

 

Melis Onat
Geometry Global Managing Director

 

Bu yazı ilk olarak Campaign Türkiye Mart 2017 sayısında yayımlanmıştır.