artwork

2016’nın trendi: “Mobile First”

8 yıl önce

0

Mobil, 2016’nın da en önemli konularından. ZenithOptimedia’ya göre, markaların göz önüne alması gereken ve mobili işaret eden trendleri Esin Alptekin İncediken yorumladı.

ZenithOptimedia’nın geçen ay yayınladığı tüketici trendleri (http://www.zenithoptimedia.com/zenithoptimedias-2016-trends-empowering-mobile-consumer), teknolojinin tüketici davranışlarını nasıl mobile dönüştürdüğüne ve markaların tüketicilerle bu doğrultuda nasıl etkileşime geçmesi gerektiğine ışık tutuyor. Bu trendler hepimize çok tanıdık gelse de, markalarımız adına iletişime nasıl yansıtacağımıza daha fazla kafa yormamız gerektiğini düşünüyorum.

1. Sesli arama: Mobil deneyimde devrim

Sesli arama (voice search) özelliği, 8 yılı aşkın süredir hayatımızda olmasına karşın halen çok az kişi tarafından düzenli olarak kullanılıyor. Özellikle mobil web sitelerinden mobil uygulamaya olan geçiş, 2016 yılında sesli arama özelliğini ön plana çıkaracağı konuşulurken; markalar arama stratejilerini yeniden gözden geçirmek durumunda kalacaklar.

2. Doğal olmak: Mobil kullanıcıların ihtiyaçlarına özgün içerik

Reklam engelleme uygulamalarının son dönemdeki yükselişi ile birlikte, mobilde banner gösteriminin etkisiz hale gelmesi ve “native” reklamların markaların tüketiciler ile etkileşimi adına önemini daha da artırması bekleniyor. Native reklamlar yoluyla editöryel dünyanın doğası ile örtüşen özel reklam ürünlerinin benimsenmesi, uygun içerik ve reklam çalışmalarının markaların pazarlama stratejilerinin temelini oluşturması gerekiyor.

3. Emoji zekası: Yeni bir mobil dil

Milenyum kuşağı için emoji, bugünün fırsatlarını ve dilini ifade ediyor. Kimileri emoji karakterleri doğru yorumlamıyor olsa da, emoji kültürel ve dilden kaynaklı sınırların ortadan kaldırılmasını sağlarken, markaların bu milenyum kuşağı ile etkileşime girmesinin yeni ve özgün bir yolu halini alıyor.

4. Etkileşime geçmek için anlık mesajlaşma: Milenyum ve Z kuşağı için Facebook ve Twitter’ın popülaritesini kaybetmesi ile seçtikleri arkadaş grubu ve aileleri ile birebir ilişki kurabildikleri anlık mesajlaşma uygulamaları önemli bir platform olarak öne çıkıyor. Markalar için anlık mesajlaşma uygulamaları ise, daha kişiselleştirilmiş ve interaktif deneyim sunmaları ve alışveriş yapılmasını sağlamaları bakımından önemsenecek bir mecra olarak kendini gösteriyor.

5. M-ticaret evrimi: Kişisel alışveriş deneyimi Mobil, yeni dijital seçeneklerin yolunu açarken; tüketiciler her gün otomatik olarak gönderilen SMS ve e-posta’lardan uzaklaşıp, kişisel dokunuşlarla oluşturulmuş marka tavsiyelerine yöneliyor. Concierge vari kişisel hizmet deneyiminin 2016 yılı ile birlikte başta moda ve lüks perakende olmak üzere farklı kategorilerde ortaya çıkacağını ön görüyoruz. Avrupa’da bazı premium markalarının mobilden randevu alınarak kişisel stil danışmanlığı, mobil ve mağaza içi deneyimi birleştiren kişiye özel hizmetler sunacağı tahmin ediliyor.

6. Mobil cüzdan: Yeni bir pazarlama platformu 2016 yılında bir pazarlama platformu olarak öne çıkması beklenen mobil cüzdan, geçtiğimiz yıl Apple Pay ve Android Pay gibi servis sağlayıcılar tarafından hayata geçirildi.

Mobil cüzdanın, önümüzdeki dönemde hem servis hem de marka içeriği bakımından etkin bir pazarlama platformu olacağı konuşuluyor. Çin mobil cüzdan servisi altında sadakat programlarını, kupon ve fatura paylaşımını birleştirerek liderliği ele alıyor.

7. Mobil alışverişçi: Gün boyunca devam eden teslimat seçeneği Online alışveriş severler şimdilerde markalardan daha hızlı ve uygun teslimat seçenekleri talep ediyor. Paylaşım ekonomisi ve yeni teknolojiler markalara, tüketicilerin dar sipariş takvimlerine uygun hızlı gönderim sağlayacak. Örneğin, Norveçli girişim Nimber, seyahat halinde gönderisi olanların gönderim yapabilmeleri için lokasyon bazlı bir algoritma geliştirirken; bir başka girişim Shutl ise Uber benzeri bir yaklaşım ile gönderileri 90 dakikada tüketiciye ulaştırmayı taahhüt ediyor.

8. Mobil gerçeklik: “Artırılmış” deneyimler yükselişte Yeni ucuz ekipmanlar ve mobil uygulamalar ile sanal ve artırılmış gerçeklik, tüketiciler arasında çok popüler bir deneyim haline gelecek. Daha fazla akıllı telefon artırılmış gerçeklik uygulamalarına uygun olarak dizayn edilirken, mobil cihazların sanal gerçeklik deneyimi yaşamak için ana üst haline geleceği tahmin ediliyor.

2016 trendlerinin neredeyse hepsinin mobil ile ilgili olması, artık hepimizin gerçek anlamda “hayatı mobilden yaşamaya” başladığının bir göstergesi… Bu trendler, markaların “mobile first” bir pazarlama yaklaşımını benimsemeleri gerektiğini öne çıkarıyor.

Mobilin reklam mecralarından biri olarak değil, marka iletişiminin temelini oluşturan bir mecra olarak algılanması gerekiyor.

“2016 trendlerinin neredeyse hepsinin mobil ile ilgili olması, artık hepimizin gerçek anlamda ‘hayatı mobilden yaşamaya’ başladığının bir göstergesi…

Bu trendler, markaların ‘mobile first’ bir pazarlama yaklaşımını benimsemeleri gerektiğini öne çıkarıyor.”

 

Bu yazı Campaign Türkiye Şubat 2016 sayısında yer almaktadır.

 

Senin için
Tümünü göster
Netflix Türkiye’ye karşı ayaklanma

Aynı yüzler, aynı hikayeler, aynı kalemler…...