artwork

Yeni Türkiye logosu mercek altında

9 yıl önce

1

Türkiye’yi uluslararası pazarda temsil edecek yeni marka, geçtiğimiz günlerde Türkiye İhracatçılar Meclisi tarafından duyuruldu. Peki, Türkiye’yi uluslararası arenada temsil edecek olan logoyu işin uzmanları nasıl yorumluyor? Marka yönetimi ve tasarım danışmanlığı alanında hizmet veren BrandSeers Kurucu ve Strateji Grubu Başkanı Özlem Tuskan ile Yaratıcı Bölüm Yöneticisi Elif Ergür, marka danışmanı ve tasarımcı gözüyle “Turkey” logosunu yorumladı.

 

Özlem Tuskan:

İki sene süren bu zor çalışmanın amacının Türk mallarının dünyada satışını arttırmak olduğu görülüyor. Peki, bu anlamların görselleştirildiği bir marka kimliği, ürünlerin satışını nasıl artıracak? Dünyanın herhangi bir yerindeki bir tüketicinin, Türkiye’den ihraç edilmiş bir malı almasındaki sebep “sinerji” olabilir mi? Bu projenin amacı, yaratıcı fikir aşamasına geçildiğinde göz ardı edilmiş gibi gözüküyor. Strateji, eğlenceli bir tasarım fikrine kurban gitmiş.

Tasarımın kendisini ele aldığımızda, en önemli konulardan biri de şu olacaktır: Bu logo tam olarak nerede yer alacak? Made in Turkey, Made in China gibi ibareler, ürünlerin üzerinde ya da etiketinde, maksimum 2 cm genişliğinde uygulanan, söz konusu ülkeye bağlı olarak güven verici ya da uyarı niteliğinde detay bir bilgidir. Yeni tasarlanmış “Turkey” logosu, içinde bulunan sekiz motifin tekrarlanmasıyla çok ufak detaylara sahip bir çalışma olmuş, 2 cm genişliğinde kullanıldığında tüm detayını, dolayısıyla içindeki tüm anlam ve özelliğini kaybedecektir. Çıplak gözle göreceğimiz tek şey bazı alanları hafif silik olan bir Turkey yazısı olacaktır.

“Yeni Türkiye logosu  için seçilen turkuaz rengi davetkar ve güven duygusu yaratıyor”

Denizle iç içe geçmiş bir ülke olmamız, el sanatlarıyla dünya literatürüne geçmemiz, Turkish Blue rengine ismini vermemiz, turkuaz rengini benimsememiz için çok geçerli sebeplerden sadece birkaçı. İki sene önce kullanıma geçen İstanbul Borsa’sı logosu ile renk bütünlüğü içinde olması uluslararası boyutta bu rengi sahiplenmemize bir katkı daha sağlıyor. Bayrağımızdaki kırmızı kadar agresif bir duruşu olmaması, daha davetkar olması ve güven duygusu yaratması turkuaz renginin Türkiye algısına kattığı artılar. Fakat logonun yanına eklenen altın rengi daha geleneksel bir algı yaratıyor. Altın rengi yerine daha canlı bir rengin seçilmesi “Discover the Potential” sloganın amacı olan merak duygusunu tetikleyecekti.

 

Bundan sonra atılması gereken en önemli adım, “Türk malı” standartlarının belirlenmesi olacaktır. Ancak ve ancak yüksek standartlarda tasarlanan ve üretilen, kaliteli ve fark yaratan ürünler sayesinde Türkiye markasını dünyada tercih edilen bir marka haline getirebiliriz. İşte o zaman sekiz motif ve birlikte yarattıkları logo, yüksek standartların, kaliteli ürünlerin ve inovasyonun sembolü haline gelir.

 

Elif Ergür:

Bu logo ihraç edilen tüm ürünlerde yer alacaksa demek oluyor ki sadece kağıt üzerine ofset baskı değil, metal, plastik, ahşap, tekstil gibi çeşit çeşit materyal üzerinde, her materyalin gerektirdiği teknikle uygulanması gerekir. Bu kadar detaylı bir görselin 2-3 cm boyutlarında tekstil bir etikete dokunması imkansız. Plastik ve cam kalıplar için de aynı şey geçerli, bu logoyu okunur ve anlaşılır halde hiçbir plastik kalıptan çıkarmanız mümkün değil.

Uygulanmasındaki imkansızlıklar bir yana, logonun leke değeri ve harf anatomisi açısından da büyük sıkıntıları var. Seçilen motifler bazen büyük bazen daha küçük kullanıldığı için bazıları daha baskın çıkarak, özellikle küçük boy kullanımda, daha koyu renkliymiş gibi algılanıyor. Bunlar teknik detaylar gibi gelebilir fakat bu sorunlar, işin uzmanı olmayan bir göze bile logoyu hatalı gibi gösterecektir. Sonuçta bu logoyu herkes 3 metrelik billboardlarda görmeyecek, bir ürünün ufak bir köşesinde hatalı basılmış bir Turkey yazısı olarak karşılarına çıkacak. Logoya eşlik eden “Discover the potential” sloganı, logoyla uyumlu olması için yine Museo Sans ile iki satır halinde, logoya sol kenarından bloklanarak yazılmış. Slogan ile logonun boyut ve mesafe açısından ilişkisinin nasıl bir sisteme bağlı olduğu anlaşılmıyor, biraz şans eseri alt alta gelmiş izlenimi yaratıyor.

“Motifler tek başına mesaj iletmekte yetersiz”

Logoyu oluşturan motifler opaklığı düşürülmüş bir şekilde ikişer ikişer üst üste getirilerek tasarım sistemi oluşturulmuş. Sistemi afiş, karton çanta gibi “mock-up” uygulamalarda görmemiz mümkün – bu uygulamaların henüz gerçeğe dönüştürülmediği görsellerin bilgisayar ortamında hazırlanmış olmasından belli oluyor. Marka için belirlenen ana renk paleti turkuaz, altın ve beyaz renklerden oluşuyor, ana renklere destek olması içinse koyu bir lacivertin seçildiğini görüyoruz. Motifler güzel bir desen yaratmışlar fakat soyut bir anlatım seçildiği için tek başlarına bir mesaj iletmekte yetersiz kalıyorlar. Bu desenler birçok ülkenin sahiplenebileceği sıradanlıktalar.